Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1307 E. 2022/703 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/12/2016 tarih ve 2015/352 E. – 2016/472 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Şirket adına tescilli …”…’, “… şekil”, “…” ibareli markaların bulunduğunu, davalı Şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2013/101972 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen yerinde görüldüğünü, bu karara başvurunun tümden reddi istemiyle yaptıkları itirazın da YİDK tarafından kısmen reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun tümden reddinin gerektiğini, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden iltibas tehlikesinin olduğunu, öte yandan müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun reddinin gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2015-M-5015 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markalar arasında, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, davacının tanınmışlık iddiası bakımından delil sunmadığı, dolayısıyla KHK’nın 8/4 maddesi kapsamında bir değerlendirme yapma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, yerel mahkeme tarafından denetime elverişliliği bulunmayan bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak karar verildiğini, rapora itirazlarının karşılanmadığını, mahkeme tarafından verilen kararın gerekçesinde, … ve … markaları ile dava konusu başvuru arasında benzerlik olsa da emtia sınıflarında benzerlik olmamasından dolayı karıştırılma ihtimalinin olmadığı kanısına varıldığının belirtildiğini ancak müvekkili markasının tanınmış marka olması dolayısıyla bu gerekçenin yerinde olmadığını, müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin yıllardır “…” ibareli markaların tescilini aldığını ve mağazalarında yoğun olarak kullandığını, müvekkilinin … ibareli markalar ile seri marka yaratma gayreti içinde olduğunu ve davalı markasının bu şekilde tescil edilmesi halinde müvekkili markasının seri markası olduğu izlenimi oluşabileceğini, mahkemece verilen kararda ”ortalama tüketici tarafından karıştırılmayacağı, ibarenin ayırt edici özelliğinin düşük olduğu” belirtilmiş ise de bu değerlendirmeye katılmanın mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafın “…” ve “…” ibareli markaları ile dava konusu başvuru arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik mevcut ise de bu markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerle dava konusu başvurunun kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik olmadığı, bu nedenle anılan markalar yönünden KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı, bu markaların tanınmış olduklarının da dosya kapsamı ile ispat edilemediği, bunun dışında davacının itirazına mesnet “…” ibareli marka ile dava konusu başvuru arasında işaretler yönünden bir benzerlik olmadığı, zira işitsel ve görsel olarak markalar farklı oldukları gibi anlamsal yönden de farklılık bulunduğu, dolayısıyla bu marka yönünden de 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının gerçekleşmediği, yine bu markanın da tanınmışlığının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022