Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1290 E. 2023/1382 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1290
KARAR NO : 2023/1382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2017/504 E. – 2021/25 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Sözleşmeden Kaynaklanan Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/01/2021 tarih ve 2017/504 E. – 2021/25 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirket ile davalı Kurum arasında imzalanan hizmet alım işi konulu sözleşmenin imzalandığını, imzalanan sözleşme gereğince müvekkili tarafından hostes grup şefi, hostes grup şef yardımcısı, başhostes, hostes ve taşıyıcı hizmetinin davalıya verildiğini, sözleşme konusu işin 01/02/2014-31/01/2015 tarihleri arasında ifa edilerek bitirildiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 01/02/2014-31/01/2015 tarihleri arasındaki dönemde yapılan teftiş sonucunda birtakım eksikliklerin tespit edildiğini ve müvekkilinden eksikliklerin giderilmesinin talep edildiğini, bu bağlamda müvekkiline 4857 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince eksik ödenen veya ödenmeyen fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi için 27/02/2015 tarihine kadar süre verilmesi üzerine müvekkilinin 2015 yılı Ocak ayı bordrolarına teftiş raporuna uygun olarak yansıttığı 9.559,01-TL’nin personele ödendiğini, ödeme sonrasında 2015 yılı Şubat ayı faturasına ödeme miktarını yansıtmasına ve davalıya göndermesine rağmen davalı Kurumun fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, fazla çalışma talimatını davalı Kurumun verdiği gibi fazla çalışma sürelerinin de davalının belirlediğini ileri sürerek 9.559,01-TL alacağın temerrüt tarihinden ticari faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın müvekkili idare aleyhine açılamayacağını, 24/04/2013 tarih ve 6461 sayılı “… Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun” gereğince … Anonim Şirketi adıyla demiryolu tren işletmecisi olarak … A.Ş.’nin ticaret siciline tescil edilerek kurulduğunu, bu nedenle davanın anılan Şirkete karşı açılması gerektiğinden öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, husumet yönünden reddine karar verilmemesi halinde ise; davanın anılan Şirkete ihbarını talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.1. maddesine göre, ihale konusu işte çalıştırılan personelin iş sağlığı ve güvenliği ile SGK ilgili mevzuat hükümleri bağlamındaki yükümlülüklerin davacı yükleniciye ait olduğunu, davacının personele ödediğini iddia ettiği dava konusu miktarın sözleşmenin 7. maddesi gereğince yükleniciye ödenmesi gereken bedele dahil olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davanın müvekkili yönünden husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı Şirketin ihale konusu işte çalıştırdığı işçilerin fazla mesai yapmaları nedeni ile bir kısım işçilere fazla mesai yapmalarına rağmen fazla mesai alacaklarını ödemediği, fazla mesai ödemesi yapılabilecek aylık 22,5 saatlik yasal sınırın üzerindeki kısımlar yönünden de aynı işçilere serbest zaman kullanma hakkını tanıması gerektiği halde taraflar arasındaki sözleşme ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun emredici hükümlerine aykırı davrandığı, sözleşme süresinin sona ermesinden sonra söz konusu fazla mesaileri, teftiş incelemesi sırasında yapılan uyarı üzerine, ilgili işçilerin bordrolarına yansıtarak hak sahiplerine ödemesinin, davacı Şirketin mevzuata aykırı ve kusurlu tutumundan kaynaklandığı, davanın haklılığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşme gereğince müvekkili şirket bünyesindeki personelin davalı Kurumun talimatı ve çalışma süreleri ile çalıştırıldığını, davalı tarafından müvekkiline bildirilen çalışma süreleri neticesinde bordroda gösterilerek aylık ücret ödemelerinin yapıldığını, davalının bu çalışma süreleri gereğince almış olduğu hizmetin karşılığı ve personel ödemelerini de sözleşme gereğince hak ediş olarak müvekkiline ödediğini, müvekkilinin personel aylık ücretlerini ise davalının bildirmiş olduğu çalışma saatlerine göre işçilerine ödediğini, davalı tarafından bildirilmeyen ve ödenen fazla mesai saatleri için müvekkili şirketin kendi hesabından ödeme yapmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, fazla çalışmaların karşılığının davalı tarafından ödeneceğini, fazla mesai karşılığı işçilere serbest zaman kullandırılmasının zorunlu olmadığını, buna rağmen istinafa konu kararda davalının fazla çalıştırması sonucu fazla ücret ödeyen müvekkilinin kusurlu olduğu kanaatine varılmasının hakkaniyete ve hukuka kesinlikle aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı Şirketin ihale konusu işte çalıştırdığı işçilerin fazla mesai yapmaları nedeni ile bir kısım işçilere fazla mesai yapmalarına rağmen fazla mesai alacaklarını ödemediği gibi fazla mesai ödemesi yapılabilecek aylık 22,5 saatlik yasal sınırın üzerindeki kısımlar yönünden aynı işçilere serbest zaman kullanma hakkını tanıması gerektiği halde değinilen hususlarda taraflar arasındaki sözleşme ve 4857 sayılı İş Kanununun emredici hükümlerine aykırı davrandığı, bu aykırılığın müfettiş incelemesi sonucunda ortaya çıktığı, sözleşme süresinin sona erdiği, belirlenen bedelin hak sahiplerine ödendiği, ancak bu alacağın doğmasında davalı tarafa yüklenebilecek bir sorumluluk olmadığı, durumun davacının mevzuata aykırı ve kusurlu tutumundan kaynaklandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/11/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip