Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1278 E. 2021/1038 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/04/2021 tarih ve… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili; … sayılı “…..” ibareli markanın Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyasında yapılan ihale sonucunda müvekkili tarafından cebri icra yolu ile satın alındığını, söz konusu markanın ihalenin yapıldığı 12/03/2021 tarihi itibariyle tüm hak ve yetkilerinin müvekkili şirkete ait olduğunu, karşı tarafın anılan markanın aynısını … adresinde bulunan işletmesinde kullandığını, markanın cebri icra yolu ile satın alınmasından sonra karşı taraf markanın kullanılmasına izin verilmediğinin ve markanın kullanılması konusunda geçerli hak tesisin sağlanması hususunda ihtar gönderildiğini buna rağmen karşı tarafça müvekkili ile irtibat kurulmadığı gibi markanın kullanılmasına devam edildiğini, hatta cevabı ihtarlarında kendi adlarına tescilli markaları bulunduğunu , gerçek hak sahibinin kendileri olduğunun bildirildiğini, ancak karşı tarafın bahsini ettiği tescilli markaları için hükümsüzlük davası açıldığı gibi tecavüze konu kullanımların tescilli markalarından farklı bulunduğunu ileri sürerek karşı tarafa ait iş yerinde keşif yapılmak suretiyle karşı tarafça müvekkiline ait marka kullanımlarının tespiti ile karşı tarafın bahsi geçen işletmesindeki müvekkiline ait markanın kullanılmasının önlenmesi ve markanın kullanıldığı işletme tabelası, reklamları, araç, ekipman ve işletmede kullanılan materyallerin toplanması ve kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunda, karşı tarafa ait web sitesinin aktif olmadığı, talebe konu karşı tarafa ait işletmenin restoran şeklinde bir işletme olduğu, tabela, cam, kapı duvar, menü, servis kağıdı gibi malzemelerinde “…” ibareleri ile … aşçı figürünün markasal nitelikte kullanıldığı, “…” markası ile … aşçı figürünün tespit isteyen adına tescilli olan … sayılı marka ve logoyla aynıya yakın düzeyde benzer olduğu ve tedbir-tespit isteyenin markası ile karıştırılma ihtimalinin olduğu hususlarının tespit edildiği, bu durumun ihtiyati tedbir isteyenin marka haklarının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile karşı tarafa ait ….adresindeki … adıyla faaliyette bulunan işletmenin tabelası, reklamları, araç, ekipman ve işletmede kullanılan markayı taşıyan materyallerin ihtiyati tedbir yoluyla toplanması ve kaldırılmasına, görsellerin faaliyette bulunulan tüm mecralardan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karşı taraf, müvekkili şirketin talebe konu işletmesinin 22/09/2016 yılında faaliyete başladığını ve o tarihten beridir “…” markası ile faaliyetine devam ettiğini, müvekkili şirketin sahibi …’nun uzun yıllardır Ankara ilindeki birçok et restoranın et tedarikçiliğini yaptığını ve ihtiyati tedbir isteyenin dayanak markasının eski sahibi olan … ….. A.Ş’nin de müşterilerinden olduğunu, anılan şirketin müvekkili şirkete olan borçlarına karşılık, … ……. olarak bilinen isteme konu iş yerinini müvekkiline tüm markasal hakları ile devrinin önerildiğini, müvekkilinin işletme devrini kabul etmediğini ancak iş yerini fiziki varlıkları ile devralmayı kabule ettiğini, bu şekilde müvekkili şirketin ihtiyati tedbir isteyenin cebri icra yolu ile aldığı dayanak markasını , markanın önceki sahibi olan … …… A.Ş’nin bilgisi dahilinde talebe konu iş yerinde kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinin bu kullanımlarına markanın eski sahibi olan şirketin bilinçli olarak sessiz kaldığını ve talep tarihine kadar geçen 5 yıla yakın süreçte uyuşmazlık konusu olmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbir isteyenin taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dayanak markanın önceki sahipleri ile markanın müvekkili tarafından kullanılmasına dair lisans sözleşmeleri ve vekaletnamelerin bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını isrtemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, karşı taraf vekilinin itirazları ve sessiz kalma iddiası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, tedbir isteyen vekilinin taleplerinin yargılamayı gerektirdiği, dosyada ulaşılan son durum karşısında tedbir kararı verilmesini gerektirir iddialarını yaklaşık olarak ispatlayamadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili; SMK’nın 25/6 maddesi uyarınca marka sahibinin sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğraması için marka kullanımına en az 5 yıl sessiz kalınması gerektiğini, mahkemece alınan ek raporda karşı tarafın “…” ibareli kullanımlarının 03/10/2016 tarihinde başladığı, talep tarihie kadar olan 4,5 yıl boyunca birlikte kullanmanın var olduğu tespit edilmiş olup sessiz kalma yolu ile ile marka kullanımına icazet verilmesinin gerçekleşmediğini, karşı tarafın bilirkişi raporu ile tespit edilen kullanımlarının müvekkilinin tescilli markasına tecavüz niteliğinde olduğu sabit iken yaklaşık ispatın sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile… adresindeki restoran işletmesinin tabelası, reklamları, araç, ekipman ve işletmede kullanılan markayı taşıyan materyallerin toplanması ve kaldırılmasına karar verilerek karar gereği için …. İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, karşı tarafın “…” markasını , isteme konu iş yerinde 22/09/2016 tarihinden beri kullandığı, bu kullanıma ihtiyati tedbir isteyenin cebri icra yolu ile satın aldığı markanın önceki malikleri tarafından bilinçli olarak sessiz kalındığı, yine söz konusu markanın karşı tarafça kullanılmasına dair önceki maliklerle akdedilen sözleşmeler ve vekaletnamelerin bulunduğunu savunduğu, savunulan hususların yargılama gerektiği, bu hale göre yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip