Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1266 E. 2023/1261 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1266 – 2023/1261
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1266
KARAR NO : 2023/1261
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2021
NUMARASI : 2020/279 E. – 2021/171 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ile Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/04/2021 tarih ve 2020/279 E. – 2021/171 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurum nezdinde tanınmış T/03394 sayılı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, ayrıca 2014/26563, 2014/09348, 2014/09340, 2014/10228 sayılı markalarının da bulunduğunu, “…” markasının özellikle çikolata ve gofret ürünlerinde müvekkili tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığını, davalı şirketin 2019/02041 sayılı ve “…” ibareli markanın 30. sınıfta tescili için yaptığı başvuruya itiraz ettiklerini, itirazlarının davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının görsel olarak da benzer olduğunu, davalı aleyhine Bakırköy 1. FSHHM’de 2018/474E sayılı dosya ile müvekkili marka haklarına tecavüz nedeniyle açılmış bir davanın bulunduğunu, ayrıca Bakırköy 1. FSHHM’de 2019/45 Esas sayısı ile de 2018/31082 sayılı davalı markasının hükümsüzlüğünün talep edildiğini, ilgili dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında, davalı kullanımlarının müvekkili marka haklarına tecavüz ettiğinin tespit edildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, davalı markanın müvekkili markalarını taklit edecek şekilde oluşturulduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin tanınmış markalarına da zarar vereceğini, ileri sürerek, 2020-M-1986 sayılı YİDK kararının iptaline ve2019/02041 sayılı markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin “… …” ibareli markasını kullanmasının nedeninin “bir numaralı adam” anlamından kaynaklı olduğunu, müvekkili markasının sahip olduğu görsel ile davacı markaları arasında bir benzerlik bulunmadığını, markalarda yalnızca “1” rakamının ortak olduğunu, müvekkili markasında vurgunun “….” İbaresi üzerinde yoğunlaştığını, davacı markasının “…” ya ait olduğunun açık olduğunu, müvekkili markasının ise “…” ibaresini taşıdığını, tek ortak unsurun rakam olmasından dolayı bir benzerlik bulunmadığını, markaların asli unsurlarının farklılaşmış olduğunu, bu nedenle taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu 2019/02041 sayılı marka kapsamında 30. sınıfta yer alan malların tamamının, davacı yana ait önceki tarihli bir kısım marka kapsamındaki mal ve hizmetler ile aynı/aynı tür olduğu, bununla birlikte taraf markalarını oluşturan işaretlerin bütünsel anlamda yarattıkları algıların, ortalama bir tüketicinin, taraf markaları arasında bir benzerlik kurması ve bu benzerlik nedeniyle yanılgı yaşaması sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında SMK’nı 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, düşük fiyatlı ürünlerde tüketicinin dikkatinin de düşük olacağını, davalı şirketin ısrarla müvekkilinin markasının benzerini tescil ettirmeye çalıştığını, müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız şekilde faydalanmayı amaçladığını, davalının başka marka haklarına saldırıda bulunmayı alışkanlık haline getirdiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarını oluşturan işaretleri arasında (1) sayısı dışında bir ortaklık bulunmadığı, dava konusu marka ambalaj görseline ilişkin olup davacının itirazına mesnet ve yine ambalaj görseli içeren markalarına da bir yakınlaşmadan söz edilemeyeceği, markalar arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, başvurunun kötüniyetle yapıldığının da kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 12/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.