Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1256 E. 2022/1429 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1256 – 2022/1429
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1256
KARAR NO : 2022/1429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2020
NUMARASI : 2020/73 E. – 2020/399 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka, YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/12/2020 tarih ve 2020/73 E. – 2020/399 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” karakterinin münhasıran hak sahibi olduğunu, 2013 yılından beri … çizgi filmini yayımladığını, müvekkili tarafından 2018/79096 başvuru numarası ile “…” ibareli markanın tescili için 04.09.2018 tarihinde başvuruda bulunduğunu, YİDK’nın 2019-M-10939 sayılı kararı ile başvurunun, kapsamında bulunan tüm mal ve hizmetler yönünden ayırt edici niteliğe sahip olmadığı gerekçesiyle nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin ses markasının gerekli şartları taşıdığını, markanın dinlendiği anda müvekkiline ait çizgi film ve müvekkili ile özdeşleşen “…” karakterini çağrıştırdığını, ortalama tüketicinin bu markayı markasal olarak algılayacağını, müvekkiline ait ürün ve hizmetleri diğer ürün ve hizmetlerden ayırt edebileceğini, “…” kelimelerinin ve melodisinin anonim olmadığını, bu kelime ve melodinin ticari hayatta bir başkası tarafından kullanılamayacağını, … olarak bir açılış müziğinin tescil edilmesinin önünde herhangi bir engelin bulunmadığını, başvuru konusu ses markasının … filminin açılış tanıtım müziği olduğunu ve toplamda 32 saniyeden oluştuğunu, bu sesin toplumda çizgi filmden ayrı olarak bilindiğini ve müvekkilini çağrıştırdığını, başvuruya konu sesin Youtube platformu üzerinde 20.145.111 kez görüntülendiğini, izlenme sayısının müvekkilinin ve tescilini talep ettiği ses markasının Türkiye genelinde bilinirliğini gösterdiğini, “…” karakterinin bir çizgi film karakteri olmasının yanı sıra, oyuncaklarının ve müzikli ürünlerinin de bulunduğunu, “…” ibaresinin müvekkiline ait tescilli bir marka olduğunu ileri sürerek, davalı …YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu markanın … olabilme koşullarını taşımadığını, dinlendiği anda herhangi bir ticari kaynağa işaret etmeyen, yalnızca bir çocuk şarkısı olarak algılanan, genel kullanımı haiz bir ibare olduğunu, ilgili tüketiciler bakımından belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmayacağını, dava konusu marka başvurusunun tescili halinde, markanın emtiaları ferdileştirme ve teşhis edilebilir hale getirme vasfının ortadan kaybolacağını, markanın soyut ayırt ediciliği haiz olsa bile somut ayırt edici nitelikten yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamında 16, 18, 25, 28, 35 (35.05 altında tüm sınıflar) ve 41. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin bulunduğu, tescili talep edilen ses ile başvuruya konu mal ve hizmetler arasında doğrudan ve spesifik bir ilişkinin bulunmadığı, tescil ettirilmek istenen sesin 32 saniye süren bir ses olduğu, giriş, gelişme ve bitiş aşamalarıyla bir müzik parçası mahiyetinde bulunduğu, birden fazla sayıda enstrümanın birlikte kullanıldığı bir eser olduğu, tekrarlayan, akılda kalıcı ve markalaşmaya destek olucu ezgi ve melodiler içermediği, bu bağlamda tescili istenen sesin hedef tüketiciler açısından bir markadan ziyade bir müzik parçası olarak algılanacağı, tüketicinin tescili talep edilen sesi, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin ticari kaynağını gösterir biçimde, diğer bir ifade ile bir marka olarak algılamasının imkân dâhilinde bulunmadığı, dolayısıyla başvuru konusu işaretin markasal ayırt edici niteliği haiz olmadığı, söz konusu ses dosyasının bir markadan ziyade, telif hakkı kapsamında değerlendirilebilecek bir eser olduğu, ancak başvuruya konu ses markasının somut ayırt edici niteliği haiz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin tescilini talep ettiği ses markasının, müvekkiline ait “…” markasını ihtiva ettiğini ve müvekkili ile özdeşleşmiş bir ses olduğunu, ayırt edici niteliğinin bulunduğunu, ortalama tüketicinin bu şarkıyı markasal olarak algılayacağını ve müvekkiline ait ürün ve hizmetleri diğer ürün ve hizmetlerden ayırt edebileceğini, müvekkilinin çok sevilen tanıtım müziğini söyleme özelliği bulunan oyuncaklarının da olduğunu, çocukların bu sesi duyduğunda “…” çizgi filmini anımsadıklarını, bu sesin oyuncaklar vb farklı yerlerde kullanılarak markalaşmış olup, duyulduğu anda müvekkilini akla getirdiğini, müvekkilinin bu sesin münhasıran hak sahibi olduğunu, müvekkilinin 690 sayılı KHK 73/6. maddesi kapsamında harçtan muaf bulunduğundan, yatırdığı harçların da müvekkiline iadesinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, YİDK kararının iptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu marka tescil başvurusunun 16, 18, 25, 28, 35 (35.05 altında tüm sınıflar) ve 41. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler için yapıldığı, ses markalarının tescili için soyut ayırt ediciliğin yanında, tescili talep edilen mal ve hizmetler için belli bir teşebbüsü anımsatmasının da gerektiği, dava konusu sesin ise giriş, gelişme ve bitiş aşamalarıyla bir müzik parçası mahiyetinde bulunduğu, tekrarlayan, akılda kalıcı ve markalaşmaya destek olucu ezgi ve melodiler içermediği, bu bağlamda tescili istenen sesin hedef tüketiciler açısından bir markadan ziyade bir müzik parçası olarak algılanacağı, tüketicinin tescili talep edilen sesi, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin ticari kaynağını gösterir biçimde, diğer bir ifade ile bir marka olarak algılamasının imkân dâhilinde bulunmadığı, dolayısıyla başvuru konusu işaretin somut ayırt edici niteliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Ancak 690 sayılı KHK.’nın 73/6. bendinde yer alan “Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” hükmü uyarınca, kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen davacı Şirketin, açtığı işbu davada harçtan muaf olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında davacı şirketin gerek işbu dava sırasında gerekse de istinaf aşamasında yargılama harçlarından sorumlu tutulmasının hatalı olduğu anlaşıldığından ve HMK’nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, her ne kadar Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmişse de, yerel mahkeme kararının esasına ilişkin bir değişiklik yapılmayıp, sadece yargılama harçlarına ilişkin kısım için yeniden hüküm kurulduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının verildiği tarihte geçerli bulunan vekalet ücreti tutarları dikkate alınmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının REDDİNE,
2-Davacı vekilinin yargılama harçlarına ilişkin istinaf başvurusunun yerinde görülmekle KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09.12.2020 tarih ve 2020/73 E. – 2020/399 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle REDDİNE,
4-690 sayılı KHK.’nın 73/6. maddesi uyarınca davacı şirket harçtan muaf olduğundan, davacı vekili tarafından ilk derece aşamasında yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç ile istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 168,1‬0-TL’nin, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı … ilk derece ve istinaf aşamasında yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.