Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1242 E. 2023/1255 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1242 – 2023/1255
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1242
KARAR NO : 2023/1255
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2020/23 E. – 2021/116 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/03/2021 Tarih ve 2020/23 Esas – 2021/116 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı şirketin 2019 03375 sayılı tasarım başvurusuna yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa dava konusu tasarımın müvekkiline ait 2012/03721 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici bulunmadığını, ayrıca dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu, davalının müvekkiline ait tasarımın tescilinden yaklaşık 4 ay sonra 2021 06039 sayılı tasarım başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, dava konusu tasarımın da reddedilen tasarımın aynısı olduğunu ileri sürerek YİDK ‘ın 2019/T-915 sayılı kararının iptali ile 2019/03375 sayılı tasarımın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkiline ait dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 2019 03375 sayılı dava konusu tasarım ile davacının itirazına mesnet 2012 03721 sayılı tasarıma konusu ürünün karşılaştırmasında, ürünlerin harcıalem hale gelmiş kutu yapısının taşıma yüzeyinden çıkarılan kulp kısmında farklılaştığı, karşılaştırılan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözünde genel izlenim itibariyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, 2019 03375 sayılı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterini sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu tasarımın müvekkiline ait 2012 03721 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici bulunmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava konusu tasarım başvurusunun kötü niyetli bulunduğunu, davalının müvekkiline ait tasarımın tescilinden yaklaşık 4 ay sonra 2021 06039 sayılı tasarım başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, dava konusu tasarımın da reddedilen tasarımın aynısı olduğunu, davalının reddedilen tasarımın aynısını tescil ettirmek istemesinin kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, YİDK kararının iptali ile tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu tasarımın davacının itirazına mesnet 2012 03721 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğunun, aralarında endüstriyel ürünler tasarımı konusunda uzmanları da yer aldığı bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi kök ve raporlarında açıklandığı, anılan kök ve ek raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, buna göre dava konusu tasarımın 2012 03721 sayılı davacı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, davacı taraf dava konusu tasarımın yine davalı Şirkete ait 2012 06039 sayılı tasarım başvurusunun aynısı olduğunu, davalı Şirkete ait bahsi geçen tasarım başvurusunun müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, buna rağmen yapılan dava konusu tasarım başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürmesine rağmen mahkemece bu hususlarda bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, Dairemizce davacının bu iddialarının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Bu kapsamda yapılan incelemede, davalı Şirkete ait 2012 06039 sayılı tasarım başvurusuna ilişkin belgelerin dosyada bulunmadığının tespiti üzerine anılan tasarım başvurusuna ait tüm belgeler davalı Kurumdan celp edilmiştir.
Davalı Kurumdan celp edilen belgelerin incelenmesinden, 2012 06039 sayılı başvuruya konu tasarımın, davaya konu tasarım ve davacının itirazına mesnet tasarımında olduğu gibi, karton kutu ürününe ilişkin bulunduğu, davacının 2012 03721 sayılı tasarımına dayalı olarak başvuruya itirazı sonucu davalı Şirketin 2012 06039 sayılı tasarımının YİDK’ın 2013/T-768 sayılı kararıyla reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere davalı Şirketin 2012 06039 sayılı tasarımı da ,dava konusu tasarımda olduğu gibi, karton kutu ürününe ilişkindir. Bu nedenle mahkemece alınan bilirkişi raporunda, bu tür tasarımlar yönünden tasarımcının sahip olduğu seçenek özgürlüğü, teknik zorunluluklar, tasarımın koruma kapsamı hususunda yapılan açıklamalar, dava konusu tasarım ile davalı şirkete ait 2012 06039 sayılı tasarımın karşılaştırması bakımında da esas alınmıştır. Mahkemece alınana bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere karşılaştırılan ürünlerin harcı halem hale gelmiş kutu yapısının taşıma yüzeyinden çıkarılan kulp kısmı ile farklılaştığı, dava konusu tasarımın kulp kısmının, 2012 06039 sayılı tasarım başvurusuna konu ürünün kulp kısmından faklı olduğunun ilk bakışta anlaşıldığı, buna göre dava konusu tasarımın, 2012 06039 sayılı tasarım başvurusuna konu ürün karşısında da yeni ve ayırt edici bulunduğu, ayrıca davalı Şirketin davacının itirazı üzerine reddedilen 2012 06039 sayılı tasarım başvurundan farklı olan dava konusu tasarım başvurusunun kötü niyetli kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından, davacının bu yöndeki iddiaları Dairemizce yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla mahkemece, dava konusu tasarımın davacının 2012 03721 sayılı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici olduğu gerekçesinin yanında, dava konusu tasarımın 2012 06039 sayılı tasarım karşısında da yeni ve ayırt edici niteliği haiz bulunduğu, dava konusu tasarım başvurunun kötü niyetli olmadığına dair yukarıda açıklanan gerekçe ile de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının yukarıda bahsi geçen iddialarının incelenip değerlendirilmemesi doğru olmadığından ve HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/03/2021 gün ve 2020/23 Esas – 2021/116 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 215,45-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından ve istinaf eden davacı aleyhine hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece ve istinaf aşaması yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan istinaf başvurusunda peşin olarak alınan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 12/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.