Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1235 E. 2021/1253 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/02/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı Şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … … AŞ’ye ait boruları …’a taşımak üzere …’ndan teslim aldığını, taşımanın bir ayağı olan … arasındaki taşımayı yapmak üzere alt taşıyıcı sıfatını haiz davalı ile anlaştığını, taşımanın davalı tarafından gerçekleştirilen bölümünde, davalının kusuru nedeniyle boruların hasar gördüğünü, taşıtan … … AŞ’nin sigortacısı olan … Sigorta AŞ’nin müvekkili aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yargılama sonunda hasar bedelinin sigorta şirketine ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen yargı kararı uyarınca sigorta şirketine toplamda 70.821,57 TL ödeme yaptıklarını, bu bedelin alt taşıyıcı sıfatını haiz davalıdan tahsili gerektiğini, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda “malların …’ye sağlam olarak teslim edildiği, …’nin vagonlar arasındaki bağı gevşek bırakması nedeniyle hasarın meydana geldiği, … elemanlarınca hazırlanmış tutanakların da bu durumu açıkça ortaya koyduğu”nun belirtildiğini, söz konusu bedelin ödenmesi konusunda davalıya ihtarname keşide ettiklerini, bir sonuç alınamaması üzerine alacağın tahsili için İstanbul … sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, iş bu davanın dayanağı olarak gösterilen Ankara 7. Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine açılan davanın reddedildiğini ve bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onandığını, anılan davada müvekkiline her hangi bir tazminat sorumluluğu yüklenmediğini, … yük taşıma tarifesi uyarınca, yükleme ve boşaltma hizmetinin eşya sahiplerince yapıldığı “…” işlemli taşımalarda yükleme veya boşaltma sırasında yahut istif hatası nedeniyle taşıma sırasında sarsıntı sonucu düşerek meydana gelen sarardan müvekkilinin sorumlu olmayacağını, yine varış istasyonunda eşyanın bir kısmının kaybolmuş veya hasar görmüş olması halinde teslim alınmadan önce taşıma kağıdına bu durumun açık bir şekilde yazılması gerektiğini, alıcısı tarafından itirazsız teslim alınıp götürülen eşya hakkında sonradan hasar ve noksanlık iddiasında bulunulamayacağını, somut olayda taşıma işleminin “…” usulü ile yapıldığını yükleme ve boşaltma işleminin davacıya ait olduğunu, keza taşıma belgeleri üzerinde eşyanın hasarlı olarak alındığına ilişkin alıcı beyanının olmadığını bu nedenle müvekkili aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddi ile %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket sigorta şirketine yapmak durumunda kaldığı 70.821,57 TL ödemenin tamamını davalıdan talep etmiş ise de, gerek Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin….esas sayılı dosyasında gerekse mahkeme dosyasında alınan bilirkişi raporlarında asıl taşıyıcı konumunda olan davacının yükleme sırasında sarsıntı ve iç çarpışmayı önleyici tedbirleri yeterince almadığından %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup davacının kendi kusuruna isabet eden bölüm için davalı alt taşıyıcıya rücu imkanı bulunmadığı, davacı şirketin davalı taraftan %50 kusuruna karşılık gelen miktarı rücuen talep etmek hakkına sahip olduğu gerekçesi ile davalı ….. yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114 ve 115 maddeleri gereğince usulden reddine, İstanbul 34. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası ile ilgili olarak, davalı … … bu davada kendiliğinden taraf sıfatı kazandığı nazara alınarak itirazın 35.425,79 TL asıl alacak, 1.731,93 TL işlemiş faiz üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, hükmolunan 37.157,72 TL’nin %20’si oranında 7.431,54 TL icra inkar tazminatının davalı … … AŞ Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, karar tarihinde davalı olarak bulunmayan idare lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın müvekkili açısından husumetten reddedilmesi gerektiğini, yargı kararlarına göre müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, icra inkar tazmnatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava dışı … … AŞ’ye ait boruları …’a taşımak üzere …’ndan teslim aldığı, taşımanın bir ayağı olan … arasındaki taşımayı yapmak üzere alt taşıyıcı sıfatını haiz davalı ile anlaştığı, taşımanın davalı tarafından gerçekleştirilen bölümünde taşınan emtianın hasar gördüğü, taşıtan … … AŞ’nin sigortacısı olan … Sigorta AŞ’nin davacı aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosyası ile dava açtığı, yargılama sonunda hasar bedelinin sigorta şirketine ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ve mahkeme dosyasında alınan bilirkişi raporlarında asıl taşıyıcı konumunda olan davacının yükleme sırasında sarsıntı ve iç çarpışmayı önleyici tedbirleri yeterince almadığından %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, davacının kendi kusuruna isabet eden bölüm için davalı alt taşıyıcıya rücu imkanı bulunmadığı, diğer taraftan 01.05.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun’la, demiryolu tren işletmecisi olarak … … A.Ş.’nin kurulmasının öngörüldüğü, bu çerçevede anılan şirketin 14.06.2016 tarihinde kurulduğu, 6461 sayılı Kanun’un Geçici 1/2-b maddesinde, “(a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili …’ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde … … A.Ş. taraf olur. Bu hususlara ilişkin olarak … leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde … … A.Ş. kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu hususlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce … tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar … … A.Ş.’ye yöneltilir.” düzenlemesine yer verildiği, iş bu dava da, … … AŞ’nin tüzel kişilik kazanmasından önce 05.08.2013 tarihinde, doğru hasım olan … Genel Müdürlüğüne karşı açıldığı, ancak 18.07.2017 karar tarihinden önce dava dışı … … A.Ş.’nin davada kendiliğinden taraf sıfatını kazandığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışındaki diğer istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan gerçek zararının giderilmesi amacına yöneliktir. Dosya kapsamından davacı şirketin uğradığı zarar miktarının bilirkişi aracılığıyla tespit ettirildiği ve sonucuna göre, davalının sorumluluk miktarının belirlendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tazminat davalarında alacağın önceden belirlenebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit niteliği taşıdığından söz edilemez.
Bu durum karşısında İİK’nın 67. maddesindeki koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle, icra inkar tazminatı isteminin reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
3-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazına gelince, yukarıda da açıklandığı üzere, 01.05.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun’la, demiryolu tren işletmecisi olarak … … AŞ’nin kurulması öngörülmüş, bu çerçevede anılan şirket 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazanmıştır. 6461 sayılı Kanun’un Geçici 1/2-b maddesinde, “(a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili …’ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde … … AŞ taraf olur. Bu hususlara ilişkin olarak … leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde … … AŞ kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu hususlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce … tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar … … A.Ş.’ye yöneltilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. İş bu dava da, … … AŞ’nin tüzel kişilik kazanmasından önce 05.08.2013 tarihinde, doğru hasım olan … Genel Müdürlüğüne karşı açılmış, ancak 18.07.2017 karar tarihinden önce dava dışı … … AŞ, yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca, davada kendiliğinden taraf sıfatını kazanmıştır. Mahkemece bu gerekçe ile anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de Yargıtay, dava sırasında çıkan yeni bir kanun hükmü veya Anayasa Mahkemesi’nin bir kanun hükmünü iptal etmesi nedeniyle davanın konusuz kalması halinde, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyeceği kanaatindedir (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Bası, 2001, cilt:3, s: 3039 vd.). Dolayısıyla mahkemece davalı … Genel Müdürlüğü yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı Şirket vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/02/2019 gün ve ….. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
3-Davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
4-İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası ile ilgili olarak, davalı … … AŞ Genel Müdürlüğünün bu davada kendiliğinden taraf sıfatı kazandığı nazara alınarak, itirazın 35.425,79.TL asıl alacak, 1.731,93.TL işlemiş faiz üzerinden iptaline,
5-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Davalı … … AŞ’nin davacı aleyhine %20 oranında tazminat hükmedilmesi talebinin reddine,
8-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 2.419,94.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.209,50.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.210,44.TL’nin davalı … … AŞ Genel Müdürlüğünden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil edildiğinden davanın kabul edilen kısmı yönünden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.573,66.TL nispi vekalet ücretinin davalı … … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … … AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddolunan kısım yönünden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.309,37.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 297,35.TL posta/tebligat gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile istinaf aşamasında yapılan 80,50.TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.877,85.TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 1/2’si olan 938,92.TL’ye 1.233,80.TL peşin ve başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.172,72.TL’nin davalı … … AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı … … AŞ tarafından ilk derece yargılamasında yapılan 56,50.TL tebligat ve posta gideri, istinaf aşamasında yapılan 80,68.TL tebligat ve posta gideri toplamından oluşan toplam 137,18.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 1/2’si olan 68,59.TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
13-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.353),
14-Davalı … Genel Müdürlüğü’nden peşin olarak alınan 634,56.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
15-Davacıdan peşin olarak alınan 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
16-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK HMK 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip