Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1225 E. 2023/1195 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1225
KARAR NO : 2023/1195
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN VEKİLİ : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2018/133 E. – 2019/325 K.

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/07/2019 tarih ve 2018/133 Esas – 2019/325 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2016/98243 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ibarelerine dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, davalı Kurumun yanlış bir benzerlik değerlendirmesi yaptığını, oysa davaya konu markalar arasında tüketici nezdinde karıştırmaya sebep olabilecek derecede bir benzerliğin bulunmadığını, “…” ibaresinin ticaret alanında ve hatta günlük hayatın birçok alanında sıkça ve herkes tarafından kullanılan bir ibare olduğunu, tek kişinin tekeline bırakılmasının mümkün olmadığını, içerisinde “…” ibaresi geçen 200’den fazla markanın tescilli olduğunu, “…” kelimesinin niteliği gereği yardımcı unsur kabul edilerek benzerlik değerlendirmesinin dışında tutulması gerektiğini, bu nedenle davaya konu markalar arasında benzerlik olup olmadığının, “…” ibaresi dışında kalan unsurlar arasında dikkate alınarak belirlenebileceğini, davalı Şirket markalarının, çocuk eşyalarının satışı için kullanıldığını ve tüketici kitlesinin, çocuklar ve ebeveynlerden oluştuğunu, müvekkili markasının ise iş insanlarına yönelik bulunduğunu, tüketicilerin bu iki markayı aynı veya benzer alanlarda göremeyeceklerini ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-1192 sayılı kararının iptaline ve müvekkili başvurusunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, bu nedenle iptali istenen Kurum kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, redde mesnet markaların esaslı unsuru konumunda bulunan “…” ibaresinin davaya konu marka başvurusunda aynen yer aldığı, başvuru kapsamında yer alan hizmetlerin de redde mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer olduğu, buna göre taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında halk nezdinde karıştırılmaya neden olacak derecede bir benzerliğin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili markasının “…” şeklinde birleşik yazıldığını, bütünsellik ilkesi çerçevesinde iltibas değerlendirmesi yapılırken bu hususun dikkate alınması gerektiğini, buna göre redde mesnet markalarla müvekkili başvuru arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, görsel, işitsel ve kavramsal açıdan markaların farklı olduklarını, markaların ortalama tüketici kitlesinin, markalar arasında ekonomik, ticari ya da idari olarak bağlantı olduğunu düşünmeyeceğini, tüketicilerin markaları karıştırmayacaklarını, … nezdinde içerisinde “…” ibaresi geçen 200’den fazla marka tescilli iken müvekkil başvurusunun sırf marka içerisinde “…” kelimesi geçiyor diye reddedilmesinin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira hem dava konusu başvurunun, hem de redde mesnet markaların asli unsurlarının “…” ibaresinden oluştuğu ve bu ibarenin, başvuru kapsamındaki hizmetler yönünden tanımlayıcı ya da tasvir edici olmadığından ayırt edicilik taşıdığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip