Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1211 – 2023/1191
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1211
KARAR NO : 2023/1191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2020/299 E. – 2021/212 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/06/2021 tarih ve 2020/299 E. – 2021/212 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı, davalı … ve davalı şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2018/110603 nolu başvuruya yaptıkları itirazın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, müvekkili markasının tanınmış olduğu, başvurunun iltibas yaratacağı ve kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek YİDK’nın 2020-M-1303 sayılı kararının iptali ile dava konusu 2018/110603 başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin “…” ismini ticarette 1977 yılından beri kullandığını, taraf markalarının ve markaların kapsamındaki emtianın benzer olmadığını, ibareler arasındaki “h” farklılığının mana değişikliği yaratarak kavramsal farklılığa neden olduğunu, kısa markalarda bir harf değişikliğinin iltibastan uzaklaştırabildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, kullanım ispatı talebinin itiraza karşı görüşte öne sürülmediği ancak hükümsüzlük davasında davalı şirket vekili tarafından defi olarak ileri sürüldüğü, sunulan çeşitli yıllara ilişkin faturalardan davacının “…” markasıyla 31. sınıfın 05. alt sınıfı kapsamında “hayvan yemi” üretip sattığının anlaşıldığı, hükümsüzlük davacı açısından davacının dayanak markalarının kapsamında sadece “hayvan yemi” varmış gibi değerlendirildiği, YİDK kararı iptali yönünden “kullanmama defi” ileri sürülmediği için tüm emtianın dikkate alındığı, buna göre başvuru kapsamındaki 29. sınıf “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yumurtalar, yumurta tozları.”, 31. sınıf “Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri.” ve 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yumurtalar, yumurta tozları. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiasının davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, YİDK kararının iptali talebi yönünden emtia benzerliği bu şekilde ise de, hükümsüzlük talebi yönünden emtia benzerliğinin sadece “hayvan yemleri” için gerçekleştiği, “…” markasının, “…” ibaresini aynen içerdiği, başvurudaki “h” harfinin “…” ibaresi ile markanın başlangıcını farklılaştırmışsa da bunun dışında “…” ibaresinin başvuru konusu markada aynen yer alıyor olmasının YİDK kararında da belirtildiği üzere markalar arasında belli oranda görsel ve duysal benzerlik yarattığı, bu benzerlik davalının 2007/38426, 2002/30574 sayılı “…” ibareli markaları arasında olup davacının başka ibareler de içeren diğer markaları açısından ise benzerlik seviyesinin düşük olduğu; tanınmışlık ve kötüniyet iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2020-M-1303 sayılı kararının 29. sınıf “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yumurtalar, yumurta tozları.”, 31. sınıf “Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri.” ve 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yumurtalar, yumurta tozları. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiaları yönünden kısmen iptaline, davalı adına tescilli 2018/110603 sayılı markanın 31. sınıf “Hayvan yemleri.” emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının kalan mallar yönünden de benzer olduğunu, yeni bir rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, dosyaya sunulan CD’de markalarının “yumurta ve yumurta tozları, canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar” yönünden de yoğun kullanımı olduğunun ispatlandığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede benzer olmadığını, başvurunun farklılaştığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu başvuru ile itiraza mesnet markalar arasında iltibas bulunmadığını, müvekkilinin ticaret unvanından kaynaklı haklarının gözardı edildiğini, Yargıtay kararlarında da ilk harf değişikliklerinde iltibas durumundan uzaklaşılacağının vurgulandığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvurunun davacının itiraza mesnet markasını içinde aynen barındırdığı, başında yer alan “H” harfinin ise itiraza mesnet “…” ibareli markalardan yeterince farklılaşmasını sağlamadığı, nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/11/2012 tarih ve 2011/9914 E.- 2012/17839 K. sayılı kararında da “…” ve “…” ibarelerinin benzer bulunduğu, öte yandan, hükümsüzlük talepli davada kullanmama defi üzerine davacı tarafça sunulan dellillere göre davacının markasını yem ile ilgili olarak belli bir yoğunlukta kullandığının tespit edildiği, bu kapsamda yapılan emtia benzerliği değerlendirmesinde de bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, davacı vekili, davalı … vekili ve davalı şirket vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı, davalı … ve davalı şirket vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacı ile davalı … ve davalı şirket vekillerinden ayrı ayrı alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin taraflardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tarafların uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 28/10/2023
Başkan V.
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.