Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1206 E. 2023/1127 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1206
KARAR NO : 2023/1127
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2020/296 E. – 2021/232 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/06/2021 Tarih ve 2020/296 Esas – 2021/232 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin TPMK nezdinde 2019/103562 sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, başvurularının Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile re’sen reddedildiğini, bu ret kararına karşı yaptıkları itirazın bu kez TPMK YİDK kararıyla 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, oysa müvekkilinin “…” sıcaklık ölçüm araçlarında dünya lideri konumunda bulunduğunu, www…com web sitesinin müvekkiline ait olduğunu ve 2001 yılından beri aktif olduğunu, … ibaresinin tanımlayıcı olmadığını, başvurunun “beşeri ve tıbbi kullanım için tıbbi cihazlar yani kızıl ötesi radyasyon termometreleri” bakımından ayırt edici olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin Türkiye’deki temsilcileri aracılığıyla satışlar yapıyor olması nedeniyle markasının ayırt edicilik kazanmış olduğunu ileri sürerek, 2020-M-6295 sayılı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, … markasının ayırt edicilik kazandığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, temporal ibaresinin insanın başının iki yanındaki bölgeye verilen isim olduğunu, scanner kelimesinin tarayıcı anlamına geldiğini, … ibaresinin tanımlayıcı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, “…” markasının iştigal konusu 10. sınıftaki emtia açısından SMK m. 5/1-b, c anlamında ayırt ediciliğinin olmadığı ve tasviri olduğu, dosya içindeki bilgi ve belgelerin davacının ülkemizde anılan ibareyi yoğun bir şekilde kullanarak ibareye davacının markası olarak algılanacak ikinci bir mana kazandırdığını göstermediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin, Amerika Birleşik Devletleri’nde tıbbi amaçlı kullanılan termometrelerin tek üreticisi olduğunu, Google arama motoruna … ibaresi yazılması halinde, doğrudan müvekkili şirkete ait bilgilerin ve müvekkiline ait ürünlerin sonuç sayfasında görüldüğünü, “…”in çağrışım yolu ile yaratılmış bir marka olduğunu, söz konusu ibaresinin birebir tanımlayıcı vasfı bulunmadığını, nitekim İngiliz dilinde de ülkemizde de müvekkilin üreticisi olduğu ürünlerin “alından ateş ölçer” “temassız ateş ölçer” “kızılötesi ateş ölçer” ibareleri ile anıldığını, doğrudan çeviri halinde “şakak tarayıcı” olarak nitelendirebilecek ibarenin, Türk dilinde ateş ölçme cihazını tanımlamadığını, müvekkili markasının yoğun kullanımı sebebiyle sektörde ayırt edici hal aldığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka (marka ile ilgili kurum kararlarının iptali) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından “…” ibaresi için 10. sınıf mal ve hizmetler yönünden marka başvurusunda bulunulduğu , mahkemece alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere tıp terminolojisinde temporal kelimesinin “beynin iki yanındaki bölge”yi tanımladığı, scanner kelimesinin hastalığın teşhisi için “tarama, tarayan, tarayıcı” anlamlarına geldiği, 10. sınıftaki bir tıbbi cihazın üzerinde “…” ibaresinin kullanılmasının cihazın işlevi, karakteri, fonksiyonu, özelliği hakkında kullanıcıya doğrudan mesaj vereceği, bu nedenle “…” ibaresinin tüketicilerce marka olarak algılanmasının, belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, başka işletmelere ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlamasının mümkün olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b maddesi uyarınca ayırt edici niteliği haiz bulunmadığı gibi başvurunun reddedildiği hizmetler yönünden aynı Kanun’un 5/1-c maddesi uyarınca tanımlayıcı da olduğu, dava konu ibarenin başka ülkelerde tescilli olmasının varılan sonucu değiştirmeyeceği, 6769 sayılı SMK’nın 5/2. maddesi anlamında davacının kullanımı yoluyla ayırt edicilik kazandığının, davacının markası olarak tanındığının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip