Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1200 E. 2023/1123 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1200
KARAR NO : 2023/1123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2021
NUMARASI : 2020/406 E. – 2021/188 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/05/2021 Tarih ve 2020/406 Esas – 2021/188 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2014/59914, 2000/10562, 2012/33416, 165743, 2011/65287, 2016/18016, 2016/18125, 2018/24874, 2018/24875, 2016/61759 sayılı “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini 16, 29, 30, 31, 32, 35, 40 ve 43. sınıf hizmetlerde marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya 2019/103948 sayılı başvuruda bulunduğunu, davacının itirazı üzerine Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 29, 30, 31, 32 ve 35.05. sınıf mal/hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarılmasına, kalan mal ve hizmetler yönünden itirazlarının reddine karar verildiğini, davalı şirketin bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından kısmen kabul edilerek 30.sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri” dışında kalan mal/hizmetlerin başvuru sahibine iadesine karar verildiğini, oysa dava konusu markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve aynı/benzer/ilintili mal/hizmetlerde tescili halinde iltibas yaratacağını, markalar arasındaki emtia benzerliğinin 30. sınıf ile sınırlı kalamayacağını, bu ürünler bakımından iptale karar verildiğinde pastacılık vs. ürünler bakımından da iptal kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket markalarının SMK m. 6/5 anlamında tanınmış olduğunu, tanınmış markaların aynı/benzer/farklı sınıflarda korunması gerektiğini, davalı markasının tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini, kötüniyetli bir başvuru söz konusu olduğunu, davalı marka başvurusunun haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, dava konusu 26.10.2020 tarih ve 2020-M-8795 sayılı itirazın kısmen reddine ilişkin YİDK kararının iptaline ve 2019/103948 sayılı “…+şekil” ibareli başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, ortalama tüketici nezdinde başvuru ile kısmi red gerekçesi markalar arasında ilişkilendirme/karıştırılma olasılığı bulunduğunu, diğer mal/hizmetler bakımından markalar arasında ilişkilendirme/karıştırılma olasılığı bulunmadığını, davacının kötüniyet iddiaları bakımından itiraz aşamasında yeterli delil sunmadığını, bu yöndeki iddianın tek başına kötüniyet için yeterli sebep oluşturmayacağını, başka marka başvurularına ilişkin kararların işbu itiraza dayanak gösterilmesinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, markalardaki ortak şekil unsuru birer aşçı figürü ise de, bu şekillerin markalardaki konumu ve tasarımı dikkate alındığında aralarında güçlü bir benzerlik ilişkisinden söz edilemeyeceği, ortak aşçı figürünün dava konusu markalar arasında, aynı/ aynı tür/ benzer olduğu tespit edilen mal/hizmetler bakımından benzerlik ve karıştırılma ihtimalini doğurmayacağı, davacının “…” markasının özellikle yaş ve kuru maya mallarında m. 6/5 kapsamında sektörel bakımdan ayırt edici olduğunun değerlendirildiği ancak bu tanınmışlık sebebiyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verilebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin markasında yer alan logo ile davalı tarafa ait marka başvurusunda yer alan logonun neredeyse birebir aynı olduğunu, markaya eklenen “…” ibaresinin de markanın ayırt edilmesini sağlamaktan çok uzak kaldığını, müvekkili şirketçe çok uzun yıllardır kullanılan ve onunla özdeşleşmiş bu şeklin davalı tarafça aynen veya çok benzer biçimde kopyalandığını, aşçı şeklinin tanınmış olduğu da dikkate alındığında kelime unsurunun markalar arasındaki benzerliği kaldırmadığını, müvekkilinin tescilli markalarının 6769 sayılı SMK madde 6/5 gereği tanınmış markalar olduğunu, davalı şirketin şef logosu tasarımını bambaşka bir şekilde kullanabilecekken müvekkilinin şef logosu ile karıştırılabilecek derecede benzer bir logo tercih etmesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenim dikkate alınarak belirleneceği, buna göre ” “…+şekil” ” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, bir bütün olarak dava konusu başvurunun, davacı markalarında yer almayan “…” ibaresiyle davacı markalarından yeterince farklılaştığı, markalardaki kelime unsurlarının benzer olmadığı, ortak aşçı figürünün tek başına markalar arasında karıştırma ihtimali doğurmayacağı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından, davacı markalarının tanınmış olmalarının tescil engeli yaratmayacağı, dava konusu başvurunun kötü niyetli yapıldığının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip