Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1183 E. 2023/1162 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1183
KARAR NO : 2023/1162
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN V. : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI : 2019/226 E. – 2020/103 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/02/2020 Tarih ve 2019/226 Esas – 2020/103 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli seri markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin “… …” ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin “…” asıl unsurlu markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik olduğunu, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 29,30., 35/08 ve 43/1 sınıf hizmetlerin müvekkilinin itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan 29. ve 30. sınıf mallarla ayniyet derecesinde benzer olduğunu, “… “ibaresinin ilk olarak 2006 yılında tescil ettirildiğini, o tarihten beri fillen kullanıldığını ve markanın tanıtımı için ciddi çaba gösterildiğini, bu sayede “…” ibaresinin ayırt edici hale geldiğini, açıklanan nedenlerle “…” ibaresinin gıda sektöründe ayırt ediciliğinin düşük olduğunun söylenemeyeceğini, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlanmadığını, ortalama gıda tüketicisinin tercih hakkının çok kısa bir sürede kullanmasının iltibas ihtimalini arttırdığını, dava konusu markanın müvekkilinin seri markaları arasına sızabileceğini ileri sürerek, … YİDK’ın 07.04.2019 tarih ve 2019-M-3155 sayılı kararının iptali ile dava konusu markanın 29, 30, 43/1 ve 35/8 sınıf mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, müvekkili Kurum kararınIn usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında, dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan bir kısım mal ve hizmetler yönünden emtia benzerliği koşulunun gerçekleşmesine rağmen tarafların marka işaretleri benzer bulunmadığından, SMK’nın 6/1 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında ,iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin itirazına mesnet markalarının asli unsuru olan “…” ibaresinin aynen dava konusu başvuruda yer aldığını, dava konusu markanın müvekkilinin seri markaları arasına sızabileceğini, dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin yeterli ayırt ediciliği sağlamadığını, marka kapsamlarının aynı olmasının iltibas riskini arttırdığını, iltibas değerlendirmesinde ortalama tüketici kitlesinin dikkate alınmadığını, gıda ürünlerinin ortalama tüketicisinin dikkat düzeyinin daha düşük bulunduğunu ve çoğunluğunun çocuklardan oluştuğunu, dava konusu markanın müvekkilinin tanınmış olan markalarının itibarına zarar vereceğini, davalıya haksız yarar sağlayacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanı kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarih ve 2012/3538 E. – 2012/5927 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu, “…” ibaresi ile başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, ayrıca davacı tarafça ne davalı Kurum nezdindeki itirazlarında ne de dava ve cevap cevap dilekçelerinde tanınmışlık ve kötü niyet vakalarına dayanılmadığından, ilk derece mahkemesince bu hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 05/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip