Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1182 E. 2023/1160 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1182
KARAR NO : 2023/1160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I NA
K A R A R

BAŞKAN V. : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2021
NUMARASI : 2020/239 E. – 2021/170 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/04/2021 Tarih ve 2020/239 Esas – 2021/170 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 2018/103425 sayılı ve “…+şekil” ibareli marka başvurusunun, davalı Şirketin itirazı üzerine, marka başvurusunun kötü niyetli olduğu gerekçesiyle dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin 20.06.2013 yılında İngiltere’de kurduğu şirketin ticaret unvanının “…” olduğunu, yine aynı ibareden oluşan ve İngiltere’de tescilli bulunan markanın da sahibi olduğunu, dava konusu başvurunun da yurt dışında tescilli markasının aynısı olduğunu, müvekkilinin müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek için Türkiye’de şirket kurma ihtiyacı duyduğunu, bunun üzerine daha önce de iş yaptığı davalı Şirketin diğer ortağı olan… ile davalı Şirketi kurduklarını, ancak ortaklar arasında yaşanan problemler nedeniyle ortaklığın sonlandırmasında konusunda taraflar arasında görülen derdest davaların bulunduğunu, dava konusu markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davalı Şirketin müvekkiline ait İngiltere’deki şirketin bir bakıma şubesi olarak kurulduğunu ancak başvuru konusu oluşturan markasını hiçbir zaman ne davalıya ne de davalı Şirketin diğer ortağına devretmediğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını ileri sürerek, 2020-M-3117 sayılı YİDK kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının davalı Şirketin ortaklarından biri olduğunu, anılan şirketin 2016 yılında kurulduğu ve ticari faaliyetlerinde başvuru markasını aynen kullandığı, davacının dava konusu başvuru markasını kendi adına tescil ettirmek istemesinin kötü niyetli olduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı Şirketin iki ortağından birinin başvuru sahibi davacı olduğu, davalı Şirketin 2016 yılında kurulduğu başvuruya konu marka örneğinin bire bir aynısı ile faaliyette bulunduğu, buna göre başvuru sahibinin söz konusu markayı kendi adına tescil ettirme girişiminin iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, davalı Şirket adına tescilli bir marka bulunmadığını, dava konusu başvurunun müvekkilinin İngiltere’de kurulu bulunan şirketinde kullandığı ve aynı zamanda müvekkili adına yurt dışında tescilli markasının aynısı olduğunu, davalı Şirketin bu marka ve logonun kullanmasına müvekkilinin müsaade ettiğini, bu nedenle dava konusu marka başvurusunda kötü niyetli kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili istemlerine ilişkindir. istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin 2016 yılında kurulduğu ve kurulduğundan bu yana dava konusu başvuru ile birebir aynı olan tescilsiz marka ile ticari faaliyette bulunduğu, davalı Şirketin eski ortağı olan başvuru sahibi davacının davalı Şirketin tescilsiz markasının birbir aynısını tescil ettirmek istemesinin iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği, markaların ülkeselliği prensibi gereğince dava konusu ibarenin yurt dışında davacı adına marka olarak tescilli bulunmasının da varılan sonucu değiştirmeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 05/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip