Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1180 E. 2023/1157 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1180
KARAR NO : 2023/1157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN V. : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2020
NUMARASI : 2019/273 E. – 2020/18 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/01/2020 Tarih ve 2019/273 Esas – 2020/18 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 2018/66212 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca reddine karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararı ile süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, oysa itirazlarının süresinde olduğunu, gecikmenin postada yaşanan aksaklıktan kaynaklandığını, diğer taraftan başvurunun reddine mesnet marka ile dava konusu başvuru arasında iltibas bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’ın 2019-M-3389 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davada redde mesnet marka sahibinin de hasım olarak gösterilmesi gerektiğini, dava konusu başvuru sahibi davacının Markalar Dairesi Kararına yaptığı itirazının süresinde olmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvurunun reddi kararının 25.01.2019 tarihinde başvuru sahibi davacı vekiline tebliğ edildiği, bu karara karşı itiraz edilebilmesi için son günün 25.03.2019 olduğu ve bu tarihin hafta içine denk geldiği ancak davacının Markalar Dairesinin kararına karşı itiraz dilekçesinin 28.03.2019 tarihinde, yani SMK’ nın 20/2 maddesinde belirtilen 2 aylık süre sona erdikten 3 gün sonra, sunulmuş olduğu, itirazın süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, başvurularının reddine dair Markalar Dairesi Kararına karşı süresinde itiraz ettiklerini ve itiraz ücretini süresinde yatırdıklarını, itiraz ilişkin dilekçe ve itiraz ücretine ilişkin dekontun 25/03/2019 tarihinde PTT aracılığıyla iadeli taahhütlü posta yoluyla davalı Kuruma gönderildiğini, gecikmenin müvekkilinden kaynaklanmadığını, itirazın süresinde olduğu iddiasıyla idare mahkemesinde açtıkları davanın da yine ilk derece mahkemesi kararında belirtilen gerekçelerle reddedildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafın marka tescil başvurusu, dava dışı …..AŞ’nin başvurunun yayımına yaptığı itirazı sonucunda, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedilmiş, davacının bu karara karşı yaptığı itirazının da dava konusu YİDK kararı reddine karar verilmiştir. İşbu davada da YİDK kararının iptali talep edildiğine ve sonuç itibariyle dava konusu başvurunun reddinin yanlış olduğu ileri sürüldüğüne göre, bu YİDK kararının tarafı bulunan ve itirazı nedeniyle davacının marka başvurusunun reddine neden olan şirketin de iş bu davada hakları etkilenecektir. Bu durumda da … ile markaya itiraz eden … …A.Ş arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan, anılan şirketin de işbu davada davalı safında yer alması, sunması halinde delillerinin toplanması ve bundan sonra tüm delillerin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacı tarafa, YİDK kararının iptaline ilişkin iş bu davada, zorunlu dava arkadaşı olarak bulunması gereken …..AŞ’ ye karşı, işbu dava ile birleştirilmek üzere başka bir dava açılması ve sonrasında da işbu dava ile birleştirilmesi yönünde kesin süre verilmesi, sonrasında da hasıl olacak duruma göre, dosyanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözden kaçırılarak, taraf teşkili sağlanmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/01/2020 gün ve 2019/273 Esas – 2020/18 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,

3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 05/10/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip