Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1171
KARAR NO : 2023/1104
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
NUMARASI : 2020/288 E. – 2021/147 K.
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/04/2021 tarih ve 2020/288 E. – 2021/147 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı… tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2007/44078, 2011/99469, 2016/58128, 2016/58131, 2016/58136, 2016/58137 sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2019/42742 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itiraz edildiğini, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin, … hazır giyim sektöründe hem üretim hem de tedarik alanında uzun yıllardır hizmet verdiğini, “…” markasının ortalama tüketici nezdindeki bilinirliği ve markanın karakteristik yapısı gereği bu adı alacak diğer markalar ile karıştırılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, müvekkili şirketin birçok marka başvurusunun reddi için başvuru yaptığını ve Kurumun da itirazlar doğrultusunda başvuruların kabulüne karar verdiğini, davalının müvekkili şirketin markasından haksız yere yararlanmasına neden olacağı, haksız rekabet yaratacağı ve davacı şirketin zarara uğramasına sebep olacağını, dava konusu marka ile müvekkili şirketin markaları arasında kavramsal, işitsel ve görsel intiba olarak bir benzerlik bulunduğu, bu nedenle müşteri kitlesi tarafından iki marka arasında bağlantı kurulması, karıştırılması ihtimalinin mevcut olduğunu ileri sürerek… Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu 2020-M-5779 sayılı kararının iptaline, 2019/42742 sayılı ve “… …” markasının tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 25. sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler”in bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise 2007/44078, 2011/99469, 2016/58128, 2016/58131, 2016/58136, 2016/58137 sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 18, 23, 24, 25, 26, 35. Sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, başvuru kapsamındaki 25. Sınıftaki malların, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mallarla aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu, davacı markalarında … ve … ibaresinin esas unsur olarak kullanıldığı, markalar arasında görsel, işitsel olarak benzer, kavramsal olarak ise kısmen benzerlik olduğu, taraf markalarının kapsadığı mal/hizmetler bakımından bir benzerlik bulunduğu için markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2020-M-5779 sayılı kararının iptaline, dava konusu hükümsüzlüğü istenen marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı başvurusu ile davalının itiraz konusu markalarının, kavramsal, görsel, işitsel bakımdan ve bıraktıkları toplu intiba yönünden birbirlerinden farklı markalar olduğunu, davalıya ait başvurunun, “… …” ibaresinden oluştuğunu, “…” kelimesi Arapça olup, Arapça’da “bal” anlamında kullanıldığını, “…” kelimesinin, eski dönemlerde çocukların çok sık oynadığı çelik-çomak oyununun adı olduğunu, davacıya ait itiraza mesnet markalarda yer alan “…” kelimesinin, Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlükte “Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız” olarak tanılandığını, markalarda “…” kelimesinin dışında yer alan “…” ve “…” sözcüklerinin, markaları anlamsal olarak birbirinden uzaklaştırdığını, özel yazı karakterinin de, baskın nitelikli bir farklılık yarattığını, markanın bütünü itibarıyla nazara alınması gerektiğini, markaların ortalama tüketici kitlesi üzerinde bırakacağı etkinin markaların aynı veya benzer olmadığını yönünde olacağını, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında davaya konu başvuru ile davacı markalarının benzemediği ve iltibas tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “… …” ibareli başvurunun kapsamının, itiraza dayanak markaların koruma kapsamlarında bulunan mallarla aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları, dava konusu başvuru “… …” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu, tarafların markalarında bulunan “…” kelime unsurundan kaynaklı olarak markalar arasında görsel, işitsel olarak benzer, kavramsal SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davalı… vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı… vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı… tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı… uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…