Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1168 E. 2023/1102 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1168
KARAR NO : 2023/1102
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2021
NUMARASI : 2020/271 E. – 2021/187 K.

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Tasarım Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/05/2021 tarih ve 2020/271 E. – 2021/187 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından 2020/02781/1 sıra numaralı tasarımın başvurusunda bulunulduğunu, başvurularının 6769 sayılı SMK’nın 64/6-d maddesi uyarınca reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın 2020 T-374 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin tasarıma konu ürünü başvuru tarihi olan 16.04.2020 tarihinden önceki 12 aylık dönem içerisinde satışa sunduğunu, satış faturalarının delil listesinin ekinde sunulacağını, bu durumun Kurum kararına yapılan itirazda da belirtildiğini, tasarım Araştırma ve İnceleme Raporunda yer alan linkin yayım tarihinin 11/04/2020 tarihi olduğunu, müvekkilinin ise söz konusu ürünü 28/03/2020 tarihinde piyasaya sürdüğünü, linkin yer aldığı sosyal sayfa sahibinin müvekkilinin ürünlerini gördükten sonra benzerlerini satışa çıkardığının açık olduğunu, hatta dava dışı şahsın kullandığı facebook sayfasındaki görselin müvekkilin kendisinin çektiğini, müvekkilin bu resmi çektikten sonra ürünlerin satışını yapan dava dışı … isimli kişiye gönderdiğini, buna ilişkin müvekkili ile sözkonusu kişi arasındaki Whatsup görüşmesi görselinin dava dilekçesinde sunulduğunu, dava dışı …’nin de bu resmi facebook sayfasında yayınladığını, müvekkilinin yorumu bulunan facebook paylaşımından dava dışı … ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunun anlaşılacağını, dava dışı …’nin müvekkilinin ürünlerini sattığını, müvekkiline ait twitter adresinde müvekkilinin kızının yer aldığı bir tanıtım videosunun eklendiğini, videoda müvekkilinin kızı tarafından müvekkilinin adının açıkca zikredildiğini, kartvizitten de bu durumun açıkca anlaşılacağını, bu gönderinin yayınlanma tarihinin 28.03.2020 olduğunu, sayfa silindiğinden mahkemeye sunulamadığını, ancak twitter şirketinden bu sayfanın Mahkeme tarafından istenmesi durumunda twit içeriğinde bu ürünün görülebileceğini, davalı Kurumun dayanak gösterdiği 11/04/2020 tarihinden öncesinde müvekkili tarafından 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde müvekkilinin ürününün müvekkilinin izni ile kamuya sunulduğunu, buna rağmen müvekkilinin itirazının reddine ilişkin verilen YİDK kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2020/T-374 sayılı kararının iptali ile, müvekkile ait 2020/02781-1 numaralı tasarımın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu 2020/02781/1 sıra numaralı “Yüz Koruyucu Siperlik” tasarımını ihtiva eden tekli tasarımın tescili için 16/04/2020 tarihinde davacı … vekili tarafından tasarım tescil talebinde bulunulduğunu, söz konusu başvurunun yeni olmadığı gerekçesi ile 05/05/2020 tarihinde Tasarımlar Dairesince reddedildiğini, söz konusu karara karşı davacı … vekili tarafından 05/06/2020 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan itirazın 03/07/2020 tarih ve 2020/T-374 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararında değerlendirildiğini, söz konusu kararla Kurul’un, davaya konu 2020/02781/1 sıra numaralı tasarımın davacının tasarım tescil başvurusundan önce 3. kişilerce de kamuya sunulduğunu ve bu kamuya sunmanın SMK 57/2 kapsamında kalan ve tasarımın yenilik vasfını etkilemeyen kamuya sunma durumları arasında yer almadığının belirlediğini, meğer ki ilk önce başvuru sahibi kamuya sunmuş olsa bile 3. kişilerin başvurudan önceki kamuya sunmaları, SMK 57/2 kapsamında olmadığı sürece, tasarımın yeniliğini ortadan kaldıracağını, Kurul kararında herhangi bir değerlendirme noksanı veya hukuka aykırılık bulunmadığını, dava konusu 2020/T-374 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının hukuka uygun olup açılan davanın reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tescil başvuru görselleri ile “Araştırma ve İnceleme Raporu”nda tespit edilmiş olan 11.04.2020 tarihli kamuya sunma görselleri karşılaştırıldığında, tasarımların ayniyet derecesinde benzer oldukları, yine tescil başvuru görseli ile … facebook sayfasından alınan 28.03.2020 tarihli görsel tasarımlar incelendiğinde ayniyet derecesinde benzer bulundukları, yapılan karşılaştırmalar sonucunda tescil başvurusunda yer alan tasarımlar ile hem Tasarım İşlem Dosyası “Araştırma ve İnceleme Raporu”nda tespit edilmiş olan 11.04.2020 tarihli kamuya sunma görselleri hem de … facebook sayfasından alınan 28.03.2020 tarihli görselin ayniyet derecesinde benzer oldukları, her iki tasarımın da davacı tescil başvuru tarihi olan 16.04.2020 den önce kamuya sunulduğu başvurudan önceki 12 aylık süre içerisinde kaldığı, ilgili tasarımın ilk defa dava dışı … tarafından 28.03.2020 tarihinde kamuya sunulduğu sabit ise de, bu şahsın mahkeme huzurunda tanık sıfatı ile alınan ifadesinde davaya konu siperliğe ilişkin paylaşımları davacıdan almak sureti ile yaptığını belirtmesi karşısında, dava konusu tasarımın ilk defa davacının talebi ile tanık tarafından kamuya sunulması dışında, kamuya sunulmadığı YİDK tarafından alınan 2020/T-374 sayılı kararının yerinde olmadığı ve tasarımın tescil koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2020/T-374 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru işlem dosyasında bulunmayan bir delil sebebiyle YİDK kararının iptalinin hukuka aykırı olarak kabul edildiğini, mahkemenin işlem dosyasında yer almayan tanık ifadesine dayalı olarak kurul kararını iptal ettiğini, SMK’nın m. 64/6 hükmünün d fıkrasına göre Kurulun yeni olmadığı tespit edilen tasarımları resen reddedeceğini, Kurumun da yapmış olduğu araştırmada başvuru konusu tasarımın başvuru tarihinden önce üçüncü bir kişi tarafından kamuya sunulduğunu ve bu nedenle başvurunun yeni olmadığını tespit ederek başvuruyu reddettiğini, davacı tarafın da yapmış olduğu itirazda redde dayanak alınan facebook paylaşımının SMK 57/2 anlamında hoşgörü hükümlerinden faydalanabilecek bir kamuya sunma olduğunu ispat edemediğini, sonradan ortaya çıkan bir delil ile idari işlemin iptalinin hukuka aykırı bulunduğunu, ayrıca tanık olarak dinlenen üçüncü kişinin SMK 57/2 anlamında davacının halefi veya onun izni ile kamuya sunan kişi olarak nitelendirilmesinin yanlış olduğunu, SMK 57/2 de aranan şartların somut olayda gerçekleşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK tasarım kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu tasarımın ilk defa davacının talebi ile, dosya kapsamında mahkemece ifadesine başvurulan tanık tarafından, kamuya sunulması dışında, kamuya sunulmadığı, kamuya sunulan tasarımın davacının tescil başvuru tarihi olan 16.04.2020 den önce ve fakat başvurudan önceki 12 aylık süre içerisinde kaldığı, bu itibarla SMK’nın 57/2. maddesi hükümünden faydalanabilecek bir kamuya sunma olduğu, SMK’nın 64/6. maddesinin d fıkrasına göre başvurunun reddinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55‬-TL’nin davalı …tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip