Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1157 E. 2021/1026 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Marka Tecavüzü ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/06/2021 tarih ve… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin ”… …” ibareli …. sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, karşı tarafın müvekkilin markaları ile iltibasa neden olacak şekilde benzer olan ”… …” ibaresini, müvekkilinin markalarının tescili kapsamında bulunan aynı ve ilişkili mal ve hizmetlerde, alan adında markasal olarak kullandığı gibi ticaret unvanının da esas unsurunun aynı ibareden oluştuğunu, davalının bu kullanımlarının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin ileri sürerek markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, ortadan kaldırılması ve hükmün ilanı istemli davada, TTK’nın 61 ve SMK ‘nın 159. maddesi uyarınca davalının kötüniyeti de dikkate alınarak, davalı tarafından ”…” markasının alan adı, ticaret unvanı ve çeşitli ürünler için gerçek hayatta ve İnternet sitesinde kullanımının, müvekkilinin tescilli ve tanınmış ”… …” markası aleyhinde haksız rekabet yarattığının tespitini, tespit edilen tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini, durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkili bulunmadığını, esasa yönelik olarak da davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı adına tescill… sayılı markalardan kaynaklı davalı firma aleyhine SMK hükümlerine göre marka tecavüzü, TTK hükümlerine göre haksız rekabete göre tespit, önleme ve durdurma talepli açılan iş bu davada cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu, davacının İsviçre ülkesine tabi bir firma olduğu, dava dilekçesi ile marka tescil belgelerinden anlaşıldığı, marka vekilinin ise … … … Ltd. Şti. İstanbul olduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156/4 maddesi, HMK 6 ve 19/2 maddesine göre yetki itirazının kabulünün gerektiği, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde marka tecavüzünün internet üzerinden kullanımı halinde bu fiilin etkileri her yerde görüleceği üzere marka tecavüzü davasının da her yerde açılabileceği, bu konuda SMK 156/3 maddesinin seçimlik hak tanıdığını ileri sürse de, markanın internet üzerinden kullanımı halinde bu fiilin etkilerinin görüldüğü her yer kapsamına İstanbul’un da girdiği, hem davacının marka vekilinin adresinin İstanbul olması, hem de davalı firma adresinin İstanbul olması karşısında taraflara ait kayıt ve belgeler (özellikle ticari defterler) üzerinde mahkemece görev verilen bilirkişilerce daha rahat ve daha ivedi inceleme imkanı olduğu ve özellikle de davacının yurtdışı menşeli olmasından kaynaklı SMK 156/4 maddesinde seçenek imkanı tanımayan yetkili mahkemenin “Davacının Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması hâlinde yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte sicilde kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yerdeki” mahkeme hükmü dikkate alınarak davacı firmanın marka vekilinin … kayıtlarında … … … Ltd. Şti. İstanbul olduğundan SMK 156/4 maddesine göre yetkisizlik kararı vermek gerektiği gerekçesi ile 6769 sayılı Kanunun 156/4 maddesine göre davalı tarafın yetki itirazının kabulüne ve mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin yetkisizlik kararının hukuka aykırı bulunduğunu, SMK’nın 156/3. fıkrasına göre seçimlik hak bulunduğunu, davanın Ankara Mahkemelerinde açılabileceğini, zira internette bulunan kullanımın buna izin verdiğini, bu davanın istenilen her yerde açılabileceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir

GEREKÇE : Dava, marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilince, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet olduğu ileri sürülmüş olup, mahkemece, yukarıda anılan gerekçe ile 6769 sayılı Kanunun 156/4 . maddesine göre, davalı tarafın yetki itirazının kabulüne ve mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Oysa, 6769 Sayılı SMK’nın 156/3. maddesinde “Sınai Mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tescilli marka hakkına dayandığı, SMK’nın 156/3 maddesi gereğince, davacı tarafın, kendi yerleşim yerinde, hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yerde dava açmakta seçimlik hakkının bulunduğu, dosya kapsamında bulunan beyanlardan, marka tecavüzünün internet üzerinden kullanımı halinde bu fiilin etkilerinin her yerde görüleceği için marka tecavüzü davasının da her yerde açılabileceğinin iddia edildiği, gerçekten de internet üzerinde yapılan kullanımın etkilerinin her yerde görüleceği ve bu nedenle de SMK’nın 156/3. maddesi uyarınca davacının markaya tecavüz davasını Ankara’da açmasına yasal engel bulunmadığı kanaatine varıldığından, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu durumda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/06/2021 … …. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip