Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1154 E. 2023/1142 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1154 – 2023/1142
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1154
KARAR NO : 2023/1142
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2021
NUMARASI : 2019/403 E. – 2021/57 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/02/2021 tarih ve 2019/403 Esas – 2021/57 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2019/49447 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, marka kapsamında 29. sınıftaki “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).” mallarının yer aldığını, Markalar Dairesi Başkanlığınca 99/009277 sayılı “…+şekil” ibareli markaya dayalı olarak SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin markasının reddine mesnet gösterilen markanın ilk 10 yıllık yenilemesinin 11.06.2009 tarihinde yapıldığını, ikinci 10 yıllık yenilemesinin 11.06.2019 tarihinde yapılması gerektiğini ancak bu yenilemenin süresi içinde yapılmadığını, ek verilen 6 aylık cezalı süresi içinde de markanın yenileme işleminin yapılmadığını, söz konusu ek sürenin 11.12.2019 tarihinde sona erdiğini, dolayısıyla redde mesnet olan markanın süresi içinde yenilenmediğini, bu nedenle markanın hükümsüz olduğunu, taraf markalar arasında çok ciddi görsel farklılıkların bulunduğunu, markalar arasında ayniyet veya ayırt edilmeyecek kadar benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin 2014/42486 sayılı markası nedeniyle başvuru üzerinde müktesep hakkının olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-8367 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının başvuru markasının “…+şekil” şeklinde olduğu, redde mesnet markanın da “…+şekil” ibare ve görselini içermesi karşısında esasen yüksek derecede benzerlik oluşmakla beraber bu benzerliğin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olarak değerlendirilmemesi gerektiği, zira SMK’nın 4. maddesinde “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.” şeklinde olup, başvuru ve mesnet markada belirgin olarak yer alan şekil unsurları aynı olmadığı gibi mesnet markada fazladan “T” harfinin de işaretsel olarak ayrıca yer aldığı, başvuru ve mesnet markaların ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzer şeklinde kabul edilemeyeceği, SMK’nın 5-1-ç maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, …’in 2019-M-8367 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, ret kararına mesnet olarak gösterilen “… şekil” ibareli markanın, davacı şirketin başvurusundan önce tescil edildiğini, davacı şirkete ait başvuruya konu marka ile redde mesnet markanın kapsamında yer alan malların aynı veya aynı tür mallar olduğunu, her iki markada da “…” ibaresinin aynen yer aldığını, markaların ihtiva ettikleri diğer unsurların söz konusu ibare üzerinde oluşan benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını, buna göre markaların SMK’nın 5/1-ç maddesi kapsamında aranması gereken yüksek düzeyde görsel ve işitsel benzerliği taşıdığını, diğer bir deyişle markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.11.2020 tarih, 2020/1019-5419 E.K. sayılı ilamının da bu yönde bulunduğu, buna göre “…+şekil” ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet “…+şekil” ibareli marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, başvurunun tertip tarzı ve yer verilen şekil unsuru ile anılan madde anlamında dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55 TL bakiye harcın davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.