Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/115 E. 2022/1648 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/115
KARAR NO : 2022/1648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI : 2018/377 E. – 2020/114 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/06/2020 tarih ve 2018/377 E. – 2020/114 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna anılan markalarında dayalı olarak yaptıkları itirazlarının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek, başvuru kapsamından 42. sınıf hizmetlerin çıkarıldığını, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının ise markalar benzer görülmesine rağmen başvuru kapsamında bırakılan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, oysa başvuru kapsamında bırakılan mallar ile müvekkilinin markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin benzer olduğunu, müvekkilinin markaları tanınmış bulunduğundan başvurunun tüm sınıflar yönünden reddi gerektiğini, ayrıca dava konusu başvurunun müvekkilinin “…” ibareli alan adı ile de iltibas oluşturduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek 2018-M-6143 sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin dünyaca tanınmış” …” alışveriş mağazalarının sahibi olduğunu, başvuru konusu ibarenin 25 yıldır Türkiye pazarında kullanıldığını, anılan ibarenin depolama üniteleri, saklama kapları, ahşap ve metal raflar ile askı ve merdivenler, havluluklar ve diğer bazı ev ve mutfak gereçleri üzerinde kullanılan bir marka olduğunu, müvekkilinin markalarının, dünya çapında tescil ve yoğun kullanım ile sektöründe ayırt edicilik ve yüksek bilinirlik kazandığını, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, davacı markalarının tanınmış olmadığını, müvekkilinin önceki markları nedeniyle müktesep hakkı bulunduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının YİDK aşamasında dayandığı markalarından… sayılı marka dışındaki marklar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, … sayılı marka ile dava konusu başvuru arasında görsel, sesçil ve anlamsal benzerlik olsa da bu marka yönünden ile emtia benzerliği şartının gerçekleşmemesi sebebiyle iltibas koşullarının oluşmadığı, davacının dava aşmasında ileri sürdüğü … sayılı marka ile dava konusu marka arasında, 21. sınıftaki “….” malları yönünden iltibas bulunduğu, somut olay bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı, aynı KHK’nın 8/5 maddesine dayalı iddianın ve dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptaline yönelik açılan davanın reddine, hükümsüzlük istemi yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu … sayılı markanın, kapsamında yer alan 21. Sınıftaki “….” malları yönünde hükümszülüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili,dava konusu YİDK kararında, müvekkilinin markaları ile dava konusu başvurunun, işaretler bakımından benzer olduğunun kabul edildiğini, bu karara davalıların itiraz etmediğini, müvekkili tarafından anılan YİDK kararının iptali için dava açıldığını, buna rağmen ilk derece mahkemesince… sayılı marka dışında kalan markaların benzer olmadığı yönündeki kabulünün müvekkilinin aleyhine bulunduğunu, oysa dava konusu YİDK kararıyla tarafların marka işaretleri arasındaki benzerliğin kesinleştiğini ve işbu davada işaretlerin benzerliğinin tartışma konusu yapılamayacağını, dava konusu marka kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetler yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilgili alanda uzman bilikişinin yer almadığını, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki şartların da bulunduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış olduğuna dair Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme ilamları bulunduğunu, davalı Şirketin kötüniyetli olduğunu, ayrıca ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine davalı Şirketin müktesep hakkının bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davalı Şirketin 11.07.2016 tarihinde, … sayılı ” …” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, marka kapsamında 6,12,16,19, 20, 21, 35 ve 42 sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığı, davacının…, …, sayılı ve “…”, “aklımı seveyim aklımı … … +şekil” , “aklımı seveyim aklımı … … +şekil”,”… …” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya yaptığı itirazının, kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 42. sınıf hizmetlerin çıkarıldığı, davacının bu karara karşı aynı iddialarla yaptığı itirazının ise YİDK’ın 2018-M-6143 sayılı kararıyla reddedildiği, ret kararının 07.08.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve iş bu davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde 01.10.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin kabulü ve davacının istinaf itirazları gözetildiğinde somut olay bakımından uyuşmazlık, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4 maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun geçici 1. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (karıştırılma) kavramı açıklanmalıdır. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde dava konusu başvuru sadece “…” ibaresinden, davacının itirazına mesnet…, …, markaları da “…”, “… … … +şekil”, “… …” ibarelerinden oluşmaktadır. Görüldüğü üzere davacı markalarının asli unsurunu “…” ibaresi oluşmaktadır. Zira davacının markalarında yer alan diğer unsurlar ayırt edicilikte geri planda kalan tali unsur niteliğindedir. Bu duruma göre, davacının itirazına mesnet markalarının asli unsurunu oluşturan” …” ibaresinin aynen dava konusu başvuruda yer aldığı, bu ibarenin sonuna getirilen “…” ibaresiyle oluşturulan dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlamadığı, davacının “…” ibaresini esas unsur olarak içeren seri markaları bulunduğu da gözetildiğinde, başvuru markasının davacının seri markaları arasına sızabileceği, bu durumda ortalama tüketicinin iki farklı marka karşısında olduğunu idrak edebilse bile marka kapsamında sunulan hizmetlerin aynı veyahut aralarında idari veya ekonomik bağlantı bulunan işletmelere ait olduğu intibaına kapılabileceği, bu nedenle tarafların marka işaretleri arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varıldığından Dairemizce dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet tüm markaları arasında, marka işaretleri bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilmiş, ilk derece mahkemesinin dava konusu ibare ile sadece… sayılı davacı markası arasında işaretler yönünden benzerlik bulunduğu, diğer … sayılı davacı markaları yönünden işaretler bakımından benzerlik bulunmadığına ilişkin kabulü yerinde görülmemiştir.
Ancak; 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin somut uyuşmazlığa tatbik edilebilmesi için karşılaştırılan markaların kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği şartının da gerçekleşmesi gerekmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere dava konusu başvuru kapsamında 6, 12,16,19, 20, 21 ve 35. sınıf hizmetler yer almaktadır. Davacının itirazına mesnet markaları ise genel olarak 7, 9, 11, 21, 35,37 ve 42 sınıf mal ve hizmetlerde tescilli olup, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraf markalarının tescil kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler aynı tür olmadığı gibi mal ve hizmetler arasında benzerlik de bulunmamaktadır. O halde, emtia benzerliğine ilişkin şart gerçekleşmediğinden, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet…, … sayılı markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşulları bulunmamaktır.
Davacı taraf davacı dilekçesinde davalı Kurum nezdindeki itirazlarında ileri sürmediği … ve … sayılı markalarına da dayanmıştır. Bu markaların davadaki YİDK iptali istemi bakımından nazara alınması mümkün değilse de davadaki hükümsüzlük istemi bakımından değerlendirilmesi gerekir.
Davacının … ve … sayılı markaları “…” ve “… …” ibarelerinden oluşmaktadır. Davacının bu marklarının asli unsuru da, tıpkı davalı Kurum nezdindeki itirazlarında ileri sürdüğü markalarında olduğu gibi, “…” ibaresidir. Bu itibarla; Dairemizce yukarıda dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet …, … sayılı markaların, işaretler bakımından karşılaştırmasında yapılan açıklamalar kapsamında, dava konusu başvuru ile davacının … ve … sayılı markaları arasında da, marka işaretleri bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilmiştir. Dava konusu marka ile davacının bahsi geçen markaların emtia bakımından karşılaştırmasına gelince; mahkemece alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere dava konusu başvuru ile davacının … sayılı markalarının tescil kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler aynı tür olmadığı gibi mal ve hizmetler arasında benzerlik de bulunmamaktadır. … sayılı marka yönünden ise, yine mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi dava konusu başvuru kapsamında 21. Sınıfta yer alan “Çamaşır sepetleri; ev veya mutfak gereçleri ve kapları; bu sınıfta yer alan yukarıda belirtilen tüm eşyalar için parçalar ve aksesuarlar (….)” malları, davacının anılan markası kapsamında da yer almaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda sayılan mallar dışında başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden, dava konusu başvuru ile davacının … sayılı markası arasında emtia benzerliği bulunmadığı belirtilmiş ve ilk deece mahkemesince de bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmişse de, ticari bir malı üreten işletmenin ürettiği malı satmasının, işin doğası gereği ve ticari faaliyetinin zorunlu bir sonucu olduğundan başvuru kapsamında 35. sınıfta yukarıda belirtilen 21. sınıf malların satışına ilşkin olan “Aşağıdaki malların başkalarının yararına bir araya getirilmesi ile ilgili olarak toptan satış ve perakendecilik (taşınması hariç): ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve yukarıda bahsedilen ürünler için müşterilerin bu ürünleri ve çevrimiçi mağazaların posta siparişi(çevrimiçi dahil) işlemlerini rahatlıkla görmesini ve satın almasını sağlayan parça bağlantı parçaları ve araçları, diğer bir deyişle malların alım satım için sözleşmelerin düzenlenmesi ve akdedilmesi ve hizmetlerin sağlanması(diğerleri için), sipariş düzenlenmesi,teslimat ve fatura yönetimi,malların teşhir ve gösterimi,malların internet üzerinden bir araya getirilmesi ve sunulması; elektronik ortamda toptan satış ve perakendecilik, online ticaret. Ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve parçaları, sosyal ağlar, sosyal medya ve çevrimiçi olarak yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda adı geçen hizmetlerin sağlanması ile ilgili nesnelerin kiralanması; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen hizmetlerle ilgili danışmanlık ve bilgi (Wholesaling and retailing, in relation to the bringing together, for the benefit of others, of the following goods (excluding the transport thereof): household or kitchen utensils and containers, laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, enabling customers to conveniently view and purchase those goods, and mail order (including online), operation of online shops, namely arranging and concluding of contracts for the buying and selling of goods, and the providing of of services (for others), order placement, delivery and invoice management, display and demonstration of goods, the bringing together and providing of goods via the internet; wholesaling and retailing via electronic media, online trading, household or kitchen utensils and containers laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, including all of the aforesaid services via social networks, social media and online; rental of objects in connection with the providing of the aforesaid services, included in this class; consultancy and information in relation to the aforesaid services, included in this class.)” hizmetleri yönünden emtia benzerliğinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
Diğer yandan, davacı taraf, markalarının tanınmış olduğunu ve 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca da başvurunun reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de, mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı, markalarının tanınmış olduğunu ispatlayamadığından somut olay bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı, bu iddiası bakımından bir kısım mahkeme kararları sunmuşsa da; anılan maddedeki koşulların her somut olay bakımından ispatlanmasının gerekmesi karşısında Dairemizce davacı tarafça sunulan mahkeme kararları somut uyuşamzlık bakımından emsal olarak kabul edilmemiştir.
Ayrıca; salt taraf markaları arasında benzerlik bulunmasının kötüniyet göstergesi olmayacağı, davacının bundan başka dava konusu bavşrunun kötü niyetli olduğu yönünden iddia ve ispatta da bulunmadığı anlaşıldığından davacının bu yöndeki itirazları da yerinde görülmediği gibi ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinde davalı Şirketin başvuru konusu ibare üzerinde müktesep hakkının bulunduğu yönünde bir tespite yer verilmemesi nedeniyle davacının davalı Şirketn müktesep hakkı bulunmadığına dair itirazı yönünden bir inceleme yapılmasına da gerek görülmemiştir.
Bu durum karşısında, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu … sayılı ve “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet…, … sayılı marka işaretleri arasında benzerlik bulunsa da emtia benzerliğine ilişkin şart gerçekleşmediğinden dava konusu marka ile davacının itirazına mesnet anılan markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptali isteminin reddine, marka hükümszülüğü isteminin ise dava konusu marka ile davacının … sayılı markası arasında başvuru kapsamında 21. sınıfta yer alan “Çamaşır sepetleri; ev veya mutfak gereçleri ve kapları; bu sınıfta yer alan yukarıda belirtilen tüm eşyalar için parçalar ve aksesuarlar (….)” malları ve 35. sınıfta yer alan “Aşağıdaki malların başkalarının yararına bir araya getirilmesi ile ilgili olarak toptan satış ve perakendecilik (taşınması hariç): ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve yukarıda bahsedilen ürünler için müşterilerin bu ürünleri ve çevrimiçi mağazaların posta siparişi(çevrimiçi dahil) işlemlerini rahatlıkla görmesini ve satın almasını sağlayan parça bağlantı parçaları ve araçları, diğer bir deyişle malların alım satım için sözleşmelerin düzenlenmesi ve akdedilmesi ve hizmetlerin sağlanması(diğerleri için), sipariş düzenlenmesi,teslimat ve fatura yönetimi,malların teşhir ve gösterimi,malların internet üzerinden bir araya getirilmesi ve sunulması; elektronik ortamda toptan satış ve perakendecilik, online ticaret. Ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve parçaları, sosyal ağlar, sosyal medya ve çevrimiçi olarak yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda adı geçen hizmetlerin sağlanması ile ilgili nesnelerin kiralanması; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen hizmetlerle ilgili danışmanlık ve bilgi (Wholesaling and retailing, in relation to the bringing together, for the benefit of others, of the following goods (excluding the transport thereof): household or kitchen utensils and containers, laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, enabling customers to conveniently view and purchase those goods, and mail order (including online), operation of online shops, namely arranging and concluding of contracts for the buying and selling of goods, and the providing of of services (for others), order placement, delivery and invoice management, display and demonstration of goods, the bringing together and providing of goods via the internet; wholesaling and retailing via electronic media, online trading, household or kitchen utensils and containers laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, including all of the aforesaid services via social networks, social media and online; rental of objects in connection with the providing of the aforesaid services, included in this class; consultancy and information in relation to the aforesaid services, included in this class.)” hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu, sayılan mal ve hizmetler dışında başvuru kspamında kalan diğer mal ve hizmetler yönünden ise iltibas bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi yerinde görülmemiş, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/06/2020 gün ve 2018/377 E. – 2020/114 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-YİDK kararının iptali istemli davanın REDDİNE
3-Marka hükümsüzlüğü istemli davanın KISMEN KABULÜ ile davalı Şirket adına tescil edilen … sayılı ve “…” ibareli markanın 21. Sınıfta yer alan “Çamaşır sepetleri; ev veya mutfak gereçleri ve kapları; bu sınıfta yer alan yukarıda belirtilen tüm eşyalar için parçalar ve aksesuarlar (….)” malları ve 35. Sınıfta yer alan “Aşağıdaki malların başkalarının yararına bir araya getirilmesi ile ilgili olarak toptan satış ve perakendecilik (taşınması hariç): ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve yukarıda bahsedilen ürünler için müşterilerin bu ürünleri ve çevrimiçi mağazaların posta siparişi(çevrimiçi dahil) işlemlerini rahatlıkla görmesini ve satın almasını sağlayan parça bağlantı parçaları ve araçları, diğer bir deyişle malların alım satım için sözleşmelerin düzenlenmesi ve akdedilmesi ve hizmetlerin sağlanması(diğerleri için), sipariş düzenlenmesi,teslimat ve fatura yönetimi,malların teşhir ve gösterimi,malların internet üzerinden bir araya getirilmesi ve sunulması; elektronik ortamda toptan satış ve perakendecilik, online ticaret. Ev veya mutfak gereçleri ve kapları, çamaşır sepetleri ve parçaları, sosyal ağlar, sosyal medya ve çevrimiçi olarak yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen tüm hizmetler dahil olmak üzere yukarıda bahsedilen mallar için bağlantı parçaları ve araçları; bu sınıfa dahil olan yukarıda adı geçen hizmetlerin sağlanması ile ilgili nesnelerin kiralanması; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsedilen hizmetlerle ilgili danışmanlık ve bilgi (Wholesaling and retailing, in relation to the bringing together, for the benefit of others, of the following goods (excluding the transport thereof): household or kitchen utensils and containers, laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, enabling customers to conveniently view and purchase those goods, and mail order (including online), operation of online shops, namely arranging and concluding of contracts for the buying and selling of goods, and the providing of of services (for others), order placement, delivery and invoice management, display and demonstration of goods, the bringing together and providing of goods via the internet; wholesaling and retailing via electronic media, online trading, household or kitchen utensils and containers laundry baskets, and parts, fittings and tools for the aforesaid goods, including all of the aforesaid services via social networks, social media and online; rental of objects in connection with the providing of the aforesaid services, included in this class; consultancy and information in relation to the aforesaid services, included in this class.)” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,8‬0-TL’nin davalı Şirketten tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 2.100,00-TL tercüme ücreti, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 195,30-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 60,00-TL tebligat ve posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 4.303,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 2.151,95.TL’ye, 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.223,75‬-TL’nin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip