Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/112 E. 2022/1551 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/112
KARAR NO : 2022/1551
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2018
NUMARASI : 2017/88 E. – 2018/105 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/03/2018 tarih ve 2017/88 E. – 2018/105 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline ait “…” ibareli … tescil numaralı 03, 29, 30 ve 32. sınıftaki markalarının 1990 yılından beri tescillenerek korunduğunu, davalıya ait “…” ibareli … başvuru numaralı, aynı sınıftaki markanın ise müvekkiline ait markaya benzediğini, davalının markasının yayınına yapılan itirazın diğer davalı Kurum tarafından KHK’nın 8/1. maddesine göre iltibas bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu kararın hak ve hukuka aykırı olduğunu, davalının markasının tescilini talep ettiği ürünler ile müvekkiline ait markaların tescilli markalarının birbiri ile uyuştuğunu, işitsel ve görsel bakımdan çok benzediğini ileri sürerek YİDK’nın 2016-M-12719 sayılı 26/12/2016 tarihli kararının iptaline, davalı şirkete ait … sayılı “…” markasının tescilinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça hükümsüzlüğü istenen markanın bütün olarak değerlendirildiğinde farklı olduklarını, davacı markasının tanınmış olmadığını, müvekkilinin tescil işleminde kötüniyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…+ …” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli markaları arasında, davalının markasının kapsamındaki 29. Sınıftaki “Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar.”, malları, 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaşpasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” ve 32. Sınıftaki “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları. Bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.” yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davalının “…” ibareli marka başvurusunda yer alan Arapça yazının ortalama tüketici nezdinde markada asli unsur olarak görülmeyip tali unsur olarak algılanacağı, 29, 30 ve 32. sınıftaki mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2016-M-12719 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen … sayılı markanın kapsamında yer alan 29. Sınıftaki “Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar.”, malları, 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaşpasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” ve 32. Sınıftaki “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları. Bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.” yönünden iptaline, bu mallar yönünden markanın hükümsüzlüğüne, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, somut olayda başvuru markası olan markası ile davacının, markalarının ortalama tüketici nezdinde karıştırılacak derecede benzer bulunmadığını, davalı başvurusunun konusu olan işaretin, davacıya ait tescilli markalara -“toplu olarak bıraktığı umumi intiba” itibariyle- ilk bakışta kolayca tefrik edilemeyecek şekilde benzediğinden ve bu suretle iltibasa sebebiyet vereceğinden söz edilebilmesinin olanaksız olduğunu, “…” ibaresinin, arapça harflerle birlikte bambaşka bir kompozisyon ve içerikte kullanıldığını, somut olayda iltibas tehlikesi bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…+ …” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli markaları arasında, dosya kapsamında uyuşmazlık konusu mallar yönünden, görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davalının “…” ibareli marka başvurusunda yer alan Arapça yazının ortalama tüketici nezdinde markada asli unsur olarak görülmeyip tali unsur olarak algılanacağı, belirtilen mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun somut uyuşmazlık açısından oluştuğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı … tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip