Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/111 E. 2022/1655 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/111 – 2022/1655
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/111
KARAR NO : 2022/1655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2018/86 E. – 2020/195 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat, Esere Tecavüzün Durdurulması

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2020 tarih ve 2018/86 Esas – 2020/195 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili, müvekkili …’ün, aynı zamanda diğer müvekkil Şirketin sahibi ve yetkili temsilcisi olduğunu, davalı Şirket tarafından Türkiye genelinde akaryakıt satış ve servis istasyonları kurulmasına karar verildiğinde, müvekkilinden logo, çatı kaplaması alınları, panolar, akaryakıt pompaları, tabelalar, sloganlar, yazı şekilleri vs. tasarlamasının istendiğini, yapılacak tasarımların beğenilmesi halinde de bunların satın alınacağının ifade edildiğini, müvekkilinin bunun üzerine emek sarfederek, deneyimini ortaya koyarak tasarımlar yaptığını, bunların örneklerini ürettiğini ve davalı şirkete her birinin imal edilmiş örneklerini birebir gösterdiğini, müvekkilinin bunu yaparken, emek yanında çatı kaplaması alınları, akaryakıt pompası giydirmesi, tabelalar gibi çok sayıda imalat da yaptığını ve bunların masraflarını da kendisinin karşıladığını, bütün süreç tamamlanıp ürün somut olarak ortaya çıktıktan sonra davalı tarafından müvekkiline verilen sözlerin tamamen görmezden gelindiğini, bu süreçte davalı şirketin 25.06.2007 tarih 000469 sayılı yazısı ile yapılan çalışmayı beğendiğini ve teşekkür ettiğini bildirdiğini, en son Ankara 40.Noterliğinin 18 Mayıs 2017 gün ve… sayılı ihtarnamesi ile müvekkilinin, kendisi tarafından tasarlanan ürünlerin kullanılmasına izin vermediğini ihtar ettiğini, müvekkilin tasarladığı ve somut olarak da ortaya koyduğu eserin 5846 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında güzel sanat eseri olduğunu ve bu nedenle koruma süresinin de halen devam ettiğini, davalı tarafından müvekkilinin mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, şimdilik 1.000 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili tarafından tasarlanan logo, çatı kaplaması alınları, panolar, akaryakıt pompaları, tabelalar, sloganlar, yazı şekilleri, renkler vb. ürünlerin kullanımının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, olay tarihinde kamusal karakterli müvekkili şirkette, davacıdan bir eserin ısmarlandığına dair hiçbir kaydın olmadığını, fikri mülkiyet süjesinin ne olduğunun, sahipliğinin ispatının davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, her ne kadar dava dilekçesinde, akaryakıt servis istasyonlarının “giydirilmesinden” söz edilmekte ise de, istasyonların müvekkili adına TÜRKPATENT nezdinde tescilli tasarıma göre giydirildiğini, fikri mülkiyet süjelerinin devir ve kullanımına ilişkin her türlü tasarrufun yazılı şekle tabi olduğunu, davacının işin ısmarlanmasını, tamamlanıp teslim edildiğini herhangi bir belge ile ispatlayamadığını, 2007 yılında meydana gelen bir olaydan 11 yıl sonra dava açılmasının manidar olduğunu, şirket kayıtlarında hiçbir talep evrakı bulunmadığını, dava dilekçesinden, bazı çizim ve krokilerin bila bedel yapıldığının anlaşıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “davalı şirket tarafından Türkiye genelinde akaryakıt satış ve servis istasyonları kurulmasına karar verildiğinde, müvekkili şirketten logo, çatı kaplaması, alınlar, panolar, akaryakıt pompaları, tabelalar, sloganlar, yazı şekilleri vs. tasarlamasının istendiği, yapılacak tasarımların beğenilmesi halinde de bunların satın alınacağı” şeklindeki davacı iddiası ispat edilemediği gibi davalının bu şekilde bir taahhüdü olduğuna yönelik bir kanıt da sunulmadığı, davacı tarafın … tescil sayılı tasarım hakkının davalı tarafından ihlal edildiği ileri sürülse de davadan önce adı geçen tasarımın koruma süresinin 16.01.2013 tarihinde sona ermesi nedeniyle tasarım olarak korunmasının mümkün görülmediği, dava dilekçesinde geçen ve güzel sanat eseri olduğu iddia edilen “…” konusu ürünlerin davalıya ait akaryakıt istasyonlarında logo, çatı kaplaması alınları, panolar, akaryakıt pompaları, tabelalar, sloganlar, yazı ve şekiller, renklerde kullanıldığı iddia edilmiş ise de benimsenen bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi davacıya ait ürünlerin FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı ve bu sebeple FSEK korumasından yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlar dikkate alınmaksızın davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, müvekkil adına tescilin yapıldığı ve davalı şirketin kullandığı 2008-2013 yıllarını kapsayan 1. dönem ile 2014 ve devamını kapsayan 2. dönem tasarım ve uygulamaların arasında fark edilir bir farklılığın olmadığının açıklandığını, davalı tarafından halen kullanılan tasarımların, müvekkil tarafından 2008 yılında tescil ettirilen tasarımlar olduğunda kuşku bulunmadığını, müvekkili tarafından meydana getirildiğinde kuşku bulunmayan eserin, FSEK kapsamında güzel sanat eseri olmasına rağmen, “estetik değere sahip olmadığı” kabulünün doğru olmadığını, tasarım kitapçıklarının davalı şirkete teslimi konusunda bir delil bulunmadığı kabul edilmiş ise de dosyada mevcut teşekkür mektubu ile bu hususun teyit edildiğini, davalı şirketin, uzun yıllardır aynen kullandığı ve açıkça sanat eseri olan eserlerin görmezden gelinerek davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan hakların ihlal edildiği iddiasına dayalı maddi tazminat ile ihlal teşkil eden eylemlerin durdurulması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafça dayanılan ürünlerin FSEK’in 4. maddesi anlamında eser niteliği taşımadığı, davalı tarafından gerçekleştirilen kullanımların da adına tescilli tasarım kapsamında kaldığı, bunun dışında davacı iddialarının ve davalının hukuka aykırı bir eyleminin ispat edilemediği anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 26,30 TL bakiye harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.