Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1105 E. 2023/1048 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1105 – 2023/1048
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1105
KARAR NO : 2023/1048
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2020/234 E. – 2021/96 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/03/2021 Tarih ve 2020/234 Esas – 2021/96 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunun, davalı Şirketlerin itirazı sonucu tescili istenen 11. Sınıftaki bir kısım mallar ile 21. sınıfta yer alan tüm mallar yönünden dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile redde mesnet markaların birbirinden tamamen farklı olduğunu, markalarda ortak olarak yer alan ve “elmas” anlamına gelen “…” ibaresinin yaygın kullanımı göz önünde bulundurulduğunda, bu ibarenin karıştırılma ihtimaline yol açmayacağını, ayırt edici niteliği düşük bir marka seçen davalıların, bu ibarenin başkaları tarafından kullanımına katlanma yükümlülüklerinin bulunduğunu ileri sürerek, TÜRKPATENT YİDK’ın 27/04/2020 tarih ve 2020-M-2993 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tescili istenen tüm mallar yönünden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden, iltibas bulunduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … San. A.Ş. Vekili, dava konusu başvuru ile müvekkiline ait redde mesnet markalar arasında iltibas bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili, davacıya ait başvuru ile müvekkiline ait redde mesnet marka arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davalı şirketlere ait “…” asıl unsurlu redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 11. ve 21. sınıf mallar yönünden, iltibas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin, ayırt ediciliği düşük ve kullanıldığı emtia üzerinde değer/kalite algısı yaratma bir ibare olduğunu, anılan ibarenin sektörde birçok firma tarafından benzer şekilde kullanıldığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da aynı sonuca ulaşıldığını, buna rağmen yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunun redde mesnet markalardan farklı olduğunu, uyuşmazlık konusu malların tüketicisinin dikkat düzeyinin yüksek bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunun yeterli ayırt ediciliği haiz olduğunu, dava konusu başvuruda yer alan “… “ibaresi nedeniyle markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili istenen tüm mallar yönünden tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile 2017/35095, 2017/35039 ,2013/27536 sayılı ve “…”, “…” asıl unsurlu redde mesnet markalar arasında, dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 11 ve 21. sınıf mallar yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde anlamsal, görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, zira redde mesnet markaların asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen yer aldığı, dava konusu başvuruda yer alan “… “ibaresi , dava konusu başvuru sahibi davacının çatı markası olduğundan, iltibas değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı gibi başvuruda yer alan “…” ibaresinin yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, markalarda ortak olarak yer alan “…” ibaresinin, uyuşmazlık konusu 11. ve 21. Sınıf mallar yönünden ayırt ediciliğinin düşük olduğunun da söylenemeyeceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/4667E. – 2010/6579 K. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğu ve mahkemece de gerekçesi açıklanmak suretiyle markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 14/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.