Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1100 E. 2023/1114 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1100 – 2023/1114
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1100
KARAR NO : 2023/1114
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/01/2021
NUMARASI : 2020/22 E. – 2021/5 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/01/2021 Tarih ve 2020/22 Esas – 2021/5 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik olduğunu, tescil edilmek istenen 5. sınıfın 2. alt grubunda yer alan mallar yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiğini, dava konusu markanın müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, 2019/M-10266 sayılı YİDK kararının 05. sınıfın 02. alt sınıfında yer alan emtialar yönünden iptaline, dava konusu başvurunun tescili halinde anılan mallar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, markalarda ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu 5. sınıf mallar yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiği ancak dava konusu başvuru ile davacının marka işaretleri bakımından, karıştırılmaya yol açacak düzeyde işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, dava konusu başvurunun bir bütün olarak “…” ibaresinde oluştuğu, markalarda yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da bulunmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu, bu yönde mahkeme kararları bulunduğunu, dava konusu marka ile itirazlarına mesnet markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markalarının asli unsuru olan”…” ibaresini aynen içerdiğini, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarının arasına sızabileceğini, dava konusu markanın müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ve ayırt ediciliğini zedeleyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “… ” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira dava konusu başvuruda, davacı markasının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin öne çıkartılmayıp bir bütün olarak “…” ibaresine asli unsur olarak yer verildiği, bu şekilde başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, Yargıtay 11. HD.’nin “…” ibaresini davacı markaları ile benzer bulmayan 26.10.2020 tarih ve 2020/616 E.- 2020/4442 K. sayılı, “…” ibaresini davacı markaları ile benzer bulmayan 12.10.2020 tarih ve 2020/119 E.- 2020/3987 K. sayılı, “…” ibaresini davacı markaları ile benzer bulmayan 10.04.2018 tarih ve 2016/7123 E.- 2018/2557 K. sayılı, “…” ibaresini davacı markaları ile benzer bulmayan 04.11.2019 tarih ve 2019/141 E.- 2019/6786 K. sayılı, “…” ibaresini davacı markaları benzer bulmayan 24.11.2022 tarih ve 2021/4264 E.- 2022/8299 K. sayılı ilamlarının da bu yönde olduğu, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olup olmadığının sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.