Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1098 E. 2023/1042 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1098 – 2023/1042
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1098
KARAR NO : 2023/1042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2021/78 E. – 2021/181 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/04/2021 Tarih ve 2021/78 Esas – 2021/181 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı şirket ve davalı kurum tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin “… ” ibareli başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olmasının karıştırılma riskini arttırdığını ileri sürerek, 2018-M-4680 sayılı YİDK kararının 35., 36., 38., 39, 41, 42. sınıf hizmetler yönünden iptaline, tescil halinde aynı sınıflar yönünden dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu markanın bütünü itibariyle davacının markaları ile benzer olmadığını, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, SMK’nın 6/5 maddesindeki şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, “…” ibaresi ile “…” ibaresi arasında anlamsal farklılıkların olduğunu, markalar arasında iltibas bulunmadığını, müvekkilinin iştigal konusunun “uçak yolcu bileti ve turistik amaçlı otel odaları satmak” olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markada turuncu renkli hareket halinde bir insan figürüne ve insan figürünün elinde “G” harfinden bir valiz/çanta figürüne yer verildiği, markada sözcük unsuru olarak “…” ibaresinin kullanıldığı, dava konusu başvuruda “…” kelimesinin tek başına değil de davacı yan markalarının tanınmışlığının bulunduğu e-ticaret alanını çağrıştırır mahiyette “.com” uzantısı ile kullanılması ve marka logosunda “G” harfine yer verilerek “ G …” algısının oluşturulması nedeniyle taraf markaları arasında görsel anlamda bir benzerlik/çağrışımı bulunduğu, yine her iki taraf markasında da ortak unsur olan “…” ibaresinin “…” fiilinden türetildiği, dava konusu markadaki “…” şeklindeki halin eylemin 1.tekil kişinin şimdiki zamanı bildiren çekimli hali, davacı markalarında yer alan “…” ibaresnin ise eylemin 3.tekil kişinin şimdiki zamanını bildiren çekimli hali olduğu, bu itibarla da taraf markaları arasında kavramsal bir benzerliğin tereddütsüz olarak bulunduğu, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 35, 36, 38 ve 42. sınıf emtiaların davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan hizmetlerle aynı ve benzer olduğu, anılan hizmetler yönünden taraf markaları arasında iltibas koşullarının bulunduğu, diğer yandan dava konusu başvuru kapsamında farklı olarak yer alan 39. ve 41. sınıfta yer alan hizmetlerin, günümüzde e-ticaret sitelerinin pek çoğu tarafından da gerçekleştirildiği (bilet satış, kültürel etkinlikler, sportif etkinlikler vs) göz önüne alındığında dava konusu başvurunun 39. ve 41. sınıfta yer alan hizmetler yönünden de tesciline izin verilmesinin, e-ticaret alanında tanınmış olan davacı markalarının sulanmasına neden olabileceği gibi davalı lehine de haksız menfaat elde edeceği sonuçlar doğurabilecek mahiyette bulunduğundan, anılan hizmetler yönünden SMK’nın 6/5 maddesinin şartlarının da oluştuğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 2018-M-4680 sayılı kararının davacının itirazının reddi yönünden iptaline, 2017/52138 sayılı dava konusu markanın 35, 36, 38, 39, 41, 42 sayılı hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili, tarafların markalarını oluşturan ibareler arasında benzerlik bulunmadığını, markalar arasında anlamsal farklılık olduğu gib görsel olarak da ayırt edici unsurlar bulunduğunu, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da oluşmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili , tarafların markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali olacak şekilde benzerlik bulunmadığını, ayrıca SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddelerindeki şartların da somut olayda oluşmadığını, kötü niyetin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “gitti …” asıl unsurları marka arasında, uyuşmazlık konusu 35, 36, 38 ve 42. sınıf hizmetler yönünden, SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu, davacının markaları e-ticaret alanında tanınmış bulunduğundan, dava konusu başvuruda farklı olarak yer alan ve uyuşmazlık konusu olan 39 ve 41. sınıf hizmetler yönünden de aynı Kanun’un 6/5 maddesindeki şartların gerçekleştiği, dava dilekçesinde dava konusu markanın SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca da hükümsüzlüğü talep edildiğinden, marka hükümsüzlüğü istemi yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Yukarıda özet kısmından da anlaşılacağı üzere davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu YİDK kararının, SMK’nın 6/1 ve 6/5 maddeleri uyarınca 35, 36, 38, 39, 41 ve 42. sınıf hizmetler yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davacı, dava konusu başvurunun ilanına sadece SMK’nın 6/1 maddesine dayalı olarak, başvuru kapsamında yer alan 35,36,38 ve 42. sınıf mallar yönünden itiraz etmiştir. YİDK kararının iptali davasında, davalı Kurum nezdinde ileri sürülmeyen itiraz sebeplerinin dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün değildir. Buna göre, ilk derece mahkemesince davadaki YİDK kararının iptali istemi yönünden, taraf markaları arasında iltibas koşullarının oluştuğu 35,36, 38 ve 42. sınıf hizmetler bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/04/2021 gün ve 2021/78 Esas – 2021/181 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 08.06.2018 tarih ve 2018-M-4680 sayılı YİDK kararının, 35,36, 38 ve 42. sınıf hizmetler yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Dava konusu 2017/52138 sayılı ve “…” ibareli markanın, 35, 36, 38, 39, 41, 42. Sınıf hizmetler yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden TERKİNİNE,
4-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile kalan 233,95-TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 246,40-TL tebligat ve posta masrafı ile 46,50-TL istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.092,90-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 1.046,45-TL’ye, 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.118,25-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 67,00-TL tebligat ve posta gideri, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı eklenerek oluşan 229,10-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 114,55-TL’nin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine, bakiyesinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı şirket tarafından yapılan 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 81,05-TL’nin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, bakiyesinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davalılardan ayrı ayrı peşin olarak alınan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 14/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.