Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1093 E. 2021/1153 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/04/2021 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili Kurumun…. tescil numaraları ile sicile kayıtlı markaların sahibi olduğunu, davalının işyeri tabelasında “….fadesini kullandığını, tabelada tercih edilen renk ve yazı karakterlerinin de tüketicileri yanıltıcı özellikte olduğunu, işletmedeki camekan, yazar kasa fişi, barkodlu ürün etiketi ve mağaza poşetindeki kullanımlar itibariyle de marka haklarına tecavüzde bulunulduğunu, davalının müvekkili Kurumun ülke çapındaki tanınmışlığı ve güvenirliğinden yararlanmak suretiyle tüketiciyi yanılttığını ve ortalama tüketici düzeyinde işletmesini müvekkili Kurumla ilintili göstermeye çalıştığını, bu hususta … tahkikata başlandığını, kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda, şüpheli şirket yetkilisinin kullanımlarının davalı … adına tescil olunan … markalara dayalı bulunduğunun ve markaya dayalı bu kullanımların soruşturmalar konusu suça vücut vermediğinin bildirildiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli ….sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin Kadıköy/İstanbul olduğundan yetki itirazlarının bulunduğunu, zaman aşımı ve esas yönünden de davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, 6100 sayılı HMK’nun 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yine 6769 sayılı SMK’nun 156/5. maddesi uyarınca üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yeri mahkemesi bulunduğu, davalının adresinin …. olduğu, dolayısıyla davanın yetkisiz mahkemede açılmış bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde…..Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin marka hakkı sahibi olduğunu, 6769 sayılı SMK’nın 156/3. maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir” yönünde bir düzenlemenin getirildiğini, müvekkilince SMK kapsamında ikame ettiği bu davada yasaca zikredilen mahkemelerden “davacının yerleşim yeri mahkemesinin” tercih edildiğini, yine markanın hükümsüzlüğü isteminin “….” iddiasına dayandığını, iltibasın ise özü itibariyle hukuka aykırı bir eylem, yani haksız fiil olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” hususunu düzenleyen 16. maddesi uyarınca “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmünün bulunduğunu, bu cihetle de zarar gören sıfatını taşıyan Kurumlarının “idare merkezinin Ankara olması hasebiyle” davada yetkisizlik kararı tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tescilli marka hakkı sahibi tarafından açılsa da, başkaca hiçbir istemin ileri sürülmediği marka hükümsüzlüğü davalarında yetkili mahkemenin, 6769 sayılı SMK’nun 156/5. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 362/1-c. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021