Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/109 E. 2022/1552 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/109
KARAR NO : 2022/1552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2019/62 E. – 2020/196 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali ve Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2020 tarih ve 2019/62 E. – 2020/196 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … numara ile tescilli, “…” başlıklı tasarımın sahibi olduğunu, davalı firmanın müvekkiline ait tescilli tasarım ile aynı ve benzer olan … sayılı Tasarım Tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkilince yapılan itirazın reddedildiğini, oysa dava konusu tasarımda yer alan görsel anlatımların yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından … – 2. ve 3. sıra numaralı tasarım başvurusunun sınırlandırma şeklinde yapıldığını, başvuruda korunması istenen esas bölümün çerçeve içine alındığının anlaşıldığını, davalı şirket tarafından başvuru konusu yapılan tasarıma konu üründe yalnızca bağlantı deliği olarak belirtilen yerlerin çerçeve içerisine alınması gerekirken, çerçevenin sınırlarının aşılarak, ürünün arka ucunun neredeyse tamamını içerisine aldığını, bu sebeple yasaya ve hukuka uygun olmadığını, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip bulunmadığını, davalı şirketin tasarım başvurusunda çizgili alan içinde gösterdiği yuvarlak kısmı koruma altına almak istediğini, iş bu kısmın, yıllardır piyasada var olan ve de ürünlerin birbiri ile birleşmesini sağlayan bağlantı deliklerinden veya bağlantı kısımlarından hiçbir farkın bulunmadığını, davalı tarafın kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin kendi adına tescilli bir tasarımın başkası adına başvuruya konu edilen bir tasarımda kullanılmasına muvafakati bulunmadığını ileri sürerek YİDK’nın 2018/T-1065 sayılı kararının iptali ile tasarım başvurusunun tescile bağlanmış ise hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı tarafın zorlama, hukuka aykırı ve kötüniyetli bir yaklaşımla iddialarda bulunmasının hukuken korunmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin tasarım tescil başvurusunda bulunurken mevzuata uygun şekilde koruma talep edilen bölümü işaretlediğini ve açıkça “bağlantı deliği” başlığına yer verdiğini, sınırları çizilen bölümde bağlantı deliği haricindeki yerlerin tasarımsal bir özelliğinin bulunmadığını, davacının davalı tasarımının sınırlandırma mantığıyla çok benzer olduğunu düşünerek örneklendirdiği tasarımların ise esasen davalı tasarımından son derece farklı olduğunu, YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu … sıra numaralı tasarımın görsel özellikler bakımından iltibas yaratıcı nitelikte ve benzer olmadığı, görsel olarak yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşıdığı, davacı ve davalı ürünlerin ortak yönde birçok farklılıklarının (renk, marka isminin yazılması, künye kısmının daire içine alınması, görünüm özellikleri gibi) olduğu, ortak özelliklerinin olmadığı, dava konusu … sıra numaralı “bağlantı deliği” konulu tasarımının bilgilenmiş kullanıcı olsun olmasın yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşıdığı, görsel anlatıma uygun olduğu, kötüniyetli başvuru yapıldığı yönündeki davacı taraf iddialarının yerinde olmadığı, davalıya ait … sayılı 2 ve 3 sıra nolu tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşıdığı, görsel anlatıma da uygun olduğu, başvurunun kötüniyetli yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 29.01.2020 tarihli ara karar gereği, heyete, sulama sistemleri konusunda uzman-sektörel bir bilirkişinin dahil edilmesine karar verilmiş olmasına rağmen, gıda uzmanı bir bilirkişinin dahil edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, seçilen bilirkişinin, gıda uzmanı olup aynı zamanda ziraat yüksek mühendisi olarak faaliyet gösterdiğini, karara esas teşkil eden ek raporun, kök raporun tekrarlanmasından ileri gitmediğini, davalı tarafın kötüniyetli olarak tasarım başvurusunda bulunduğu konusundaki taleplerin değerlendirilmediğini, davalı taraf sadece tescil almak istediği bağlantı kısmının görselini sunarak tescil alabilme şansı varken, bu seçimi yapmadığını, müvekkili şirketin, kendi adına tescilli bir tasarımın, başkası adına başvuruya konu edilen bir tasarımda kullanılmasına muvafakatı bulunmadığını, davalı şirketin, müvekkili şirketten haberdar olmamasının, müvekkile ait ürünleri bilmemesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, davalı taraf, sulama mandalına ilişkin bir bağlantı deliği kısmını tescil almak istiyorsa, başvuru yaparken müvekkili şirkete ait tasarımın bütünü değil, farklı şekilde tasarlanabilme yeterliliğine sahip olduğunu, bilirkişiler tarafından yenilik ve ayırt edicilik değerlendirilmesi yapılırken, sadece küçük ayrıntılara dikkat edilmesi ve bunların farklılık olarak nitelendirilmesi ve yerel mahkeme tarafından bu hususa dikkat edilmemesi kabul edilebilir bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu değerlendirilen bilirkişi raporunda, dava konusu … – 2 ve 3 sıra numaralı “bağlantı deliği” konulu tasarımının bilgilenmiş kullanıcı olsun olmasın yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşıdığının, görsel anlatıma uygun olduğunun belirlendiği, diğer yandan başvurunun kötüniyetli yapıldığının da dosya kapsamında bulunan deliller karşısında kanıtlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip