Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1087 E. 2022/763 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2016
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/09/2016 tarih ve 2014/561 E. – 2016/254 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili adına “…” markasının ilk kez 15.05.1992 tarihinde …. başvuru numarası ile 11, 20 ve 21. sınıflarda tescil edildiğini, benzer şekilde “…” ibaresinin 2007/71342 no ile, 01, 02, 03, 04, 05, 09, 10, 11, 17, 19, 20, 21, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 36, 37, 38, 40, 41, 42, 44 ve 45. sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkili adına tescilli bulunan … ibaresinin aynı zamanda davalı Kurum tarafından “tanınmış marka” olarak özel koruma altına alındığını, müvekkil Şirketin her türlü mobilya ve aksesuarların tasarımını, imalatını ve teslimatını yaptığını ve ürünlerini … markası altında piyasaya sunduğunu, davalı Şirketin ise 2012/58637 sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkili markası olan “…” ibaresini birebir içerdiğini, davaya konu başvuruda yer alan … ibaresinin İngilizce’de Siyah anlamına geldiğini ve markaya herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, bu haliyle müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, öte yandan müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu ve 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca da başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 2014-M-13923 kararın iptaline, dava konusu 2012/58637 nolu “… …” ibareli marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…” ibareli markalarıyla davalının “… … ” ibareli markası arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, gerek bütünsel ve gerekse içerisinde bulunan unsurlar itibariyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olduğu, davacı markaları ile davalı başvurusu arasında 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında benzerlik – iltibas oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2014-M-13923 sayılı kararının iptaline, dava konusu 2012/58637 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaların bütünsel açıdan farklı olduklarını, marka başvurusuna yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak kullanıldığı ve bunun dışında başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı anlaşılmakla, davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 29,20-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 51,50-TL’nin davalı … Kurumundan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı …tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … Kurumu üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022