Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/108 E. 2021/526 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/108
KARAR NO : 2021/526
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : 2018-M-7533 Sayılı YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/03/2020 tarih ve …../…… E. – ……/…… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, …’nun İngiltere’de kurulan … operatör şirketi olduğunu, Türkiye’de ise 30.06.2012 tarihi itibariyle hizmet sunduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, yaptığı reklam ve tanıtıma harcadığı para ile markanın ayırt edicilik vasfını yüksek seviyeye ulaştırdığını, davalı şirketin ürettiği mal ve hizmet için marka olarak seçebileceği binlerce kelime seçeneği varken davaya konu olan markayı tercih etmesinin müvekkiline ait seri markalarının yıllara dayanan ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, müvekkilinin marka üzerindeki haklarını ihlal ettiğini, davaya konu … … ibareli markanın müvekkiline ait markasına … … ibareli markasına ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa neden olacağını, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, TürkPatent YİDK’nın 21.09.2018 tarih ve …-M-… sayılı kararın iptaline, …/… başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusunun reddine, tescil edilmişse hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, müvekkili tarafından alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin Aralık 2013 yılında faaliyete başladığını, Temmuz 2014 tarihinde “… …” adı ile yayına başlayarak tarımsal ve zirai içerikler taşıyan programlar, çeşitli konularda eğlence ve haber içerikli programlar gerçekleştirdiğini, bu yayınları Türksat uydusu ile dünyaya ilettiğini, bu şekilde yayın yapan başka televizyon kanalının bulunmadığını, müvekkiline ait “…” ibareli marka ile dayanak gösterilen … markaları arasında görsel bakımdan bir benzerlik bulunmadığını, logoları, yazılışları ve diğer görsel öğelerin davalılara ait markalarla karıştırılmasının mümkün olmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından,davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının ” …” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının “…” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının” …” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu açılardan 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu, diğer yönden davacının markasının tanınmışlığı, davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı da kanıtlanmasa da bu durumların iltibas tehlikesini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu Türk Patent’in …-M-… sayılı YİDK Kararının iptaline, dava konusu …/… sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, davacının markaları ile başvuru markası arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Kararın süresinde istinaf edilmesinden sonra, davacı vekilleri 31.03.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.

GEREKÇE :Dava, 2018-M-7533 sayılı YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat ile davacı, dava konusu haktan maddî hukuk açısından geri dönülemeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir hak talep etmesi kural olarak mümkün değildir. Feragat, bir inşai hakkın kullanılması niteliği taşır, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne gerek yoktur ve dosyaya vardığı anda kendiliğinden sonuç doğurur. Kural olarak davacı, her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Kayıtsız ve şartsız olması gereken feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. HMK’nın 311. maddesine göre feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karardan sonra davacı vekilleri Av. … …. … …- Av. … tarafından sunulan 31.03.2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinin ve feragat beyanına göre karar verilmesini bildirildiği, Beşiktaş 19.Noterliğince düzenlenen 27/12/2017 tarih ve … Y. Numaralı vekaletname ile kendilerine davadan feragat yetkisinin verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Dairemizce HMK.nun 310/1 ve 2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 09.03.2020 tarih, …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı şirket tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı kuruma iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip