Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2023/1067 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1076 – 2023/1067
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1076
KARAR NO : 2023/1067
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2021
NUMARASI : 2020/129 E. – 2021/166 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/05/2021 tarih ve 2020/129 E. – 2021/166 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraf markalar arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, davaya mesnet olan markanın düz yazı “…” ibaresinden, müvekkiline ait markanın şekil unsuru ile birlikte … … ibaresinden oluştuğunu, logonun kelime unsuruna göre büyük ve dikkat çekici şekilde konumlandırıldığını, söz konusu logonun arka planda bırakılarak benzerlik değerlendirilmesinde alınmamasının mümkün olmadığını, logonun markanın esas unsur niteliği taşıdığını, 35. Sınıfta, Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetlerinin profesyonel firmalar tarafından yürütüldüğünün gerçek olduğunu, bu hizmetlerin tüketicilerinin belli bir eğitim ve özel mesleki düzeye sahip kişilerden oluştuğunu, iltibasın gündeme gelmeyeceğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markalar arasındaki ortak ve esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, 35. Sınıf bakımından markaların büyük oranda benzer bulunduğunu, iltibas tehlikesi yarattığını, şirketler arasında bağlantı kurulması ihtimalinin oluşacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “… …+şekil” ibareli marka başvurusu ile davalının “…” ibareli tescilli markası arasında başvuru kapsamından çıkartılan emtia yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkiline ait marka başvurusu ile kısmi redde mesnet marka arasında 6769 Sayılı SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca benzerlik bulunmadığını, karma markalarda kelime unsuru baskın kabul edilse de, markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken her bir unsura göre değil, bir bütün olarak her iki markanın bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünüyle bıraktığı etkinin dikkate alınacağını, taraf markalarının gözde bıraktıkları izlenimin farklı olması nedeniyle markaların bütünsel olarak görsel anlamda farklı olduğunu, bununla birlikte, müvekkile ait marka başvurusu “…-…”, kısmi redde mesnet marka “…” şeklinde telaffuz edileceğinden markalar arasında işitsel olarak da bir benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının bütünsel anlamda iltibas yaratmayacağını, mahkemenin “Tüketici” bakımından yaptığı değerlendirmenin hatalı olduğunu, kararın hatalı olarak verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “… …+şekil” ibareli marka başvurusu ile davalının itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli tescilli markası arasında, başvuru kapsamından çıkartılan emtia yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.