Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1032 E. 2023/920 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1032
KARAR NO : 2023/920
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2021
NUMARASI : 2019/392 E. – 2021/66 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2021 tarih ve 2019/392 E. – 2021/66 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …Ltd. Şti. ile davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2019/13107 başvuru numaralı “…” ibareli markanın 41 ve 43. sınıf hizmetlerde tescili için davalı … Kurumuna başvurduğunu, davalı şirketin eskiye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği ile kötüniyet iddiasıyla itirazı üzerine başvurularının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davalı şirket tarafından sunulan delillerin sonradan üretilebilecek mahiyette olduğunu, davalı şirket tarafından elden teslim ile eklenen, çevrimiçi sistemde görülmeyen ve redde gerekçe alınan 12.01.2019 tarihli evrak nedeniyle müvekkilinin savunma hakkının elinden alındığını, müvekkilinin davalı Kuruma sunduğu daha eski tarihli delillerin dikkatlerden kaçtığını ya da görmezden gelindiğini, müvekkilinin 12.01.2019 tarihli belgeyi görebilseydi bu delili çürütebilecekken evraktan haberinin olmadığını, bu belgede geçen ödemenin logo tasarımına değil müvekkilinin konser ücretine ilişkin olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2019-M-8954 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, dava konusu markanın ilk olarak müvekkili tarafından yaratıldığını, davacının eşi ve arkadaşının müvekkilinin çalışanı olduğunu, müvekkilinin marka yaratması için davacıya talimat verdiğini, davacının logo ödemesini müvekkili adına yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 12/01/2019 tarihli “…” notu olarak geçen belgenin doğruluğu bir an kabul edilse dahi 11/02/2019 tarihinden önceki zamana ait 41 ve 43. sınıflarda tescilsiz olarak Türkiye hudutları dahilinde markasal şekilde işlevine uygun kullanım olarak sayılamayacağı, bu açıdan önceye dayalı markasal kullanım olarak kabul edilemeyeceği, SMK’nın 6/3. maddesindeki koşullar davalı firma lehine oluşmadığından aksi yöndeki YİDK kararı hatalı ve yanlış olduğu, kötüniyete ilişkin olarak ise bu belgenin davacıdan olduğu sonucunun çıkmayacağı, tek taraflı bir belge olduğu, davacı icracı sanatçı olduğundan ve tasarımcı olduğu da kanıtlanamadığından marka tasarımının davalıya verildiği iddiasının mahkemece kabul görmediği, davalının sunduğu diğer delillerin davacının başvurusundan sonraki tarihlere ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 2019-M-8954 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, itiraz aşamalarında dosyaya sunulan deliller incelendiğinde, diğer davalının marka üzerinde gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunun hukuk uygun olarak tespit edildiğini, davacının, davalıya ait kullanımdan ve faaliyet alanından önceden beri haberdar olduğunu, aralarındaki ilişkinin dava konusu marka başvurusundan çok daha önceki bir tarihe dayandığının anlaşıldığını, davacının, benzer şekilde bir marka tasarlaması ve üstelik davalı ile aynı sektörü içerecek şekilde faaliyetlerini belirlemiş olmasının davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, mahkeme tarafından eksik inceleme yapıldığını, taraflar arasındaki önceki ilişkinin göz ardı edildiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı “gerçek hak sahibi olan müvekkili şirketin markasından yararlanmasını engellemek, müvekkilinin masraf ve yatırım yaparak yarattığı, değer kazandırdığı markanın ün ve şöhretinden faydalanmak ve davalı şirkete şantaj yapmak için” marka başvurusu yaptığını, yerel mahkemenin dosyayı bilirkişiye göndermeden, ses kayıtlarını dinlemeden, taraflar arasında yapılan yazışmaları okumadan, şirket defterlerini incelemeden eksik inceme ile karar verse de, tarafsız bir bilirkişi heyetinin yaptığı incelemenin davanın aydınlatılması bakımından önemli ve dikkate alınması gereken bir delil olduğunu, markanın müvekkilinin talimatı ile yaratıldığını, usulüne uygun düzenlenen ödeme makbuzlarının delil niteliğinde olduğunu, bu ödemenin “…” markası için yapıldığını, davacı tarafın şirketi bulunmadığından dava konusu markanın müvekkili şirket üzerinde açıldığını, davacının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, YİDK karar iptali talebiyle açılan eldeki davanın YİDK karar tarihindeki şartlar dikkate alınarak değerlendirileceği, dava aşamasında sunulan delillerin dikkate alınamayacağı, davalı tarafça işlem dosyasına sunulan delillerin başvuru tarihi itibariyle davalının “…” markası üzerinde SMK’nın 6/3. maddesi anlamında eskiye dayalı kullanım sonucu hak sahibi olduğunu ispata elverişli bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararında da isabetli bir şekilde tespit edildiği üzere davacı tarafça sunulan delillerin daha eski tarihe dayandığı, 12.01.2019 tarihli para makbuzunun ise davalının kendisi tarafından düzenlendiği, kötüniyetin ispatı olarak kabul edilemeyeceği, kötüniyetin tespiti de hukuki bir mesele olup bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı …Ltd. Şti. vekili ile davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …Ltd. Şti. vekili ile davalı … Kurumu vekilinin vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90’ar-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı …Ltd. Şti. ile davalı … Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30’ar-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60-TL harcın anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı …Ltd. Şti. ile davalı … Kurumu tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip