Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1027 E. 2023/939 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1027
KARAR NO : 2023/939
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2021
NUMARASI : 2020/45 E. – 2021/139 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka 2020-M-412 sayılı YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/04/2021 tarih ve 2020/45 E. – 2021/139 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … Kurumu ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “ …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, müvekkillerinin anılan markalarına dayalı olarak, başvuruya yaptığı itirazının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiği, oysa “…” ibaresinin 1969 yılından bu yana faaliyette bulunan müvekkillerinin ticaret unvanında yer alan ve lisans sözleşmeleri ile marka olarak kullandırılan bir ibare olduğunu, müvekkilinin markalarının tanımış bulunduğunu, dava konusu markanın davacıların “…” markalarının farklı bir versiyonu, serisi, uzantısı olarak algılanabileceğini ya da lisans yolu ile markanın kullanıldığı düşüncesinin oluşabileceğini, taraf markaları arasında iltibas ve karıştırma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkillerinin markası ve unvanının varlığı karşısında, davalının iyi niyetli de kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, davalı YİDK’ın 2020-M-412 sayılı kararının iptalini ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak , davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davacı markalarının tanınmış olmadığını, bir an için tanınmış bulunduğu kabul edilse bile bunun inşaat sektörü ile sınırlı olduğunu, tarafların iştigal alanlarının ve markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin birbirinden tamamen farklı bulunduğunu ve farklı tüketici gruplarına hitap ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ” …” ibareli marka başvurusu ile davacıların “…” ibareli tescilli markaları arasında başvuru kapsamında bırakılan 35. sınıf ” Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetleri yönünden SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas bulunduğu, aynı zamanda dava konusu başvurunun tescili halinde, davacı markaları tanınmışlığından haksız bir yarar sağlanabileceği, davacının markasının itibarının zarar görebileceği veya “…” şeklinde tanınmış markaya … ibaresi eklenip ticarete konu edilmesinde onun ayırt edici karakterinin zedelenebileceği sonuçları doğabileceğinden, iltibas oluşmayan mallar/hizmetler açısından SMK 6/5 maddesindeki koşulların da oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı … vekili, dava konusu başvuru kapsamında bırakılan mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, başvuru kapsamında bırakılan malların farklı olduğunu, diğer yandan SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da bulunmadığını, içinde sektör uzmanının da yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da da aynı sonuca varıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davacı markalarının tanımış olmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da aynı tespite yer verildiğini, SMK’nın 6/5 maddesi koşullarının bulunmadığını, diğer yandan taraf markaları arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik olmadığını, marka kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin farklı bulunduğunu, davacının markalarını daha çok inşaat hizmetleri alanında kullandığını, başvuru kapsamında kalan hizmetlerin bu hizmetlerle ilgili bulunmadığını, SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu ” …” ibareli başvuru ile davacıların itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markaları arasında, başvuru kapsamında kalan 35. sınıf “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu, zira davacıların markalarının asıl unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asıl unsur olarak yer aldığı, başvuruda yer alan diğer kelime ve şekil unsurunun yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, sayılan hizmetlerin davacıların marka kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerle benzer bulunduğu anlaşılmakla, davalı … Kurum vekilinin ve davalı …’in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6769 sayılı SMK’nın marka tescilinde nispi ret nedenlerine ilişkin 6/5. maddesi gereğince; tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Yargıtay 11.HD’nin 22.03.2017 tarih, 2015/14059 E., 2017/1721 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yarar sağlamaktan kast edilen; tanınmış markanın tüketiciler nezdinde sahip olduğu olumlu imajın hukuka aykırı bir şekilde diğer markaya aktarılmasıdır. Bu yolla tanınmış markanın reklâm değeri ve şöhreti sömürülmekte, tescilli markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edilmektedir. Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi hali ise, doktrinde lekeleme (tarnishment) olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda, marka itibarı zarar görecek şekilde küçültücü, imaj zedeleyici bir mal veya hizmet için kullanılmaktadır Tanınmış markadan haksız yararlanma halleri, her somut olayın özelliklerine, markanın ne kadar tanınmış olduğuna, tanınmış markanın ayırt edicilik derecesinin ne derecede yüksek olduğuna, her iki tarafa ait markanın birebir aynı olup olmamasına, farklı sınıftaki mal veya hizmetin tanınmış markanın asıl olarak kullanıldığı sektör veya sektörlerden mal ve/veya hizmetlerden ne derece uzak ya da yakın, ne derece farklı olduğuna göre değerlendirilmelidir (Yargıtay 11.HD’nin 22.03.2017 tarih, 2015/14059 E., 2017/1721 K. Sayılı ilamı).
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, davacıların itirazına mesnet markaları inşaat sektöründe belli bir bilinirliğe sahiptir. Ancak, davacı markaları ile dava konusu başvuru arasındaki benzerliğin seviyesi, davacıların markalarının tanınmışlık düzeyleri, davacı markalarının tanınmış olduğu sektör ile dava konusu başvuruda farklı olarak bulunan 25. sınıf ve 35. sınıf mal ve hizmetler arasında yakınlık bulunmaması hususları gözetildiğinde somut olayda 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kabulü yerinde bulunmamıştır. Nitekim mahkemece alınan bilirkişi raporunda da aynı sonuca ulaşılmış olup esasen davacıların markalarının tanınmış olsa da farklı mal ve hizmetlerde tescile engel olmadığı, Yargıtay’ın benzer uyuşmazlıklarda verdiği kararlar ile de sabittir (Yargıtay 11. HD.’nin 23.09.2019 tarih ve 2018/4302 E.- 2019/5689 K., 14.09.2022 tarih ve 2021/1703 E.-202/5875 K.
Bu durum karşısında mahkemece, ” …” ibareli dava konusu başvuru ile davacıların itirazlarına mesnet “…” asıl unsurlu markaları arasında , başvuru kapsamında bırakılan 35. sınıf “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu, ancak başvuru kapsamında yer alan farklı mal ve hizmeteler yönünden aynı Kanun’un 6/5 maddesindeki şartların bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalı … Kurum vekilinin ve davalı …’in istinaf başvurularının kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Kurum vekilinin ve davalı …’in sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Kurum vekilinin ve davalı …’in istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/04/2021 gün ve 2020/45 E. – 2021/139 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile … YİDK’in 2020-M-412 sayılı kararının 35. sınıf “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden KISMEN İPTALİNE,
4-Davalı gerçek kişi adına tescilli bulunan 2019/27990 sayılı ve ” …” ibareli dava konusu markanın, 35. sınıf “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
5-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 125,5‬0-TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
7-Davacının davası kısmen kabul olduğundan ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının davası kısmen reddolunduğundan ve davalı … Kurumu kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 175,00-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 81,50-TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.056,50-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 1.028,25-TL’ye, 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.137,05-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … Kurumu tarafından istinaf aşamasında 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan yargılama giderinin davanın kabul ret oranı göre takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 81,05-TL’nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
11-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 32,50-TL posta gideri, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan 194,60-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı göre takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 97,30-TL’nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Davalı … Kurumu ve davalı … tarafından ayrı ayrı peşin olarak alınan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip