Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1023 E. 2023/941 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1023
KARAR NO : 2023/941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2019/66 E. – 2020/376 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/11/2020 tarih ve 2019/66 Esas – 2020/376 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Kurumu vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin 2017/102244 sayılı ve “…” ibareli marka başvurusuna, anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’ın 2018-M-10594 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak , davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında başvuru kapsamındaki 43. sınıftaki ”Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan tüm hizmetler yönünden SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas koşullarının oluştuğu, kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu YİDK kararının dava konusu edilen 2017/102244 sayılı markanın kapsamında yer alan 43. sınıftaki ”Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan tüm hizmetler (35,36,37,41,43. Sınıf ) yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da aynı sonuca varıldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının İptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı gerçek kişinin, 25/10/2017 tarihinde “…” ibaresini 35.,36.,37., 41. ve 43. sınıflarda tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğu, davacının “…” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiği, itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, bu karara yönelik davacı itirazının da YİDK’ın 2019-M-6477 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafa 10.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında, başvuru kapsamında 43. sınıfta yer alan ”Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan tüm hizmetler bakımından, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas bulunduğu, davacının diğer iddialarının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı sadece davalı Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulduğu gözetildiğinde, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 35, 36, 37 ve 41. sınıf hizmetlerin tamamı ile ”Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan 43. sınıf tüm hizmetler bakımından, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda dava konusu YİDK kararının yerinde bulunup bulunmadığı noktasındadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (Karıştırılma) kavramının da açıklanması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409).
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 35,36,37 ve 41. sınıf hizmetlerin tamamı ile ”Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan 43. sınıf tüm hizmetler, davacının itirazına mesnet markaları kapsamında da yer aldığından, sayılan hizmetler yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Tarafların marka işaretlerinin karşılaştırılmasına gelince dava konusu başvuru “…” ibaresinden, davacının itirazına mesnet markalarının asli unsurları da “…” ibaresinden oluşmaktadır. Görüldüğü üzere taraf markalarında “…” ibaresi ortak olarak yer almakta olup, esasen taraflar arasındaki uyuşmazlıkta buradan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince “…” ibaresinin taraf markalarında yer almasının iltibasa neden olacağı kabul edilmişse de , Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/4261-2022/8240 E/K sayılı ilamında Türkçe’de “…” anlamına gelen “…” ibaresinin zayıf bir marka olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar tescilli olduğu sürece markanın korunması esas ise de zayıf nitelikteki markaların koruma kapsamları dar değerlendirilmelidir. Diğer bir deyişle, zayıf ibarelerin ortak olarak yer aldığı markalarda yapılacak küçük değişikliklerin dahi iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağının kabulü gerekmektedir. Aksinin kabulü halinde, tasviri ve vasıf bildirici veya ticaret alanında herkesin kullanımına açık ibareleri bir şekilde tescil ettiren kişilerin, bu ibarelerin başkaları tarafından kullanımına engel olmaları sonucu doğacaktır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede “…” dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu marka işaretleri arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira markalarda yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliği düşük olduğu, dava konusu başvurunun sadece bu ibareden oluşmayıp bir bütün halinde, “…” ibaresinden oluştuğu, başvuruda farklı olara yer alan “…” harfinin dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağladığı, öte yandan davacı markalarının yazıldığı gibi okunduğu, davalı başvurusunun ise “…” şeklinde okunduğu gözetildiğinde markalar arasında baskın bir işitsel farklılık da bulunduğu kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kabulü yerinde görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/4261 Esas 2022/8240 Karar ve 2021/4335 Esas – 2022/8318 Karar sayılı ilamlarında da “…’” ve “…” ibareli başvuruların, “…” asıl unsurlu markalarla benzer olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, mahkemece dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet mesnet marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığı, bu bağlamda dava konusu YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 09/11/2020 gün ve 2019/66 Esas – 2020/376 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL bakiye karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davalı … Kurumu kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Kurumu ile davalı … tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine, (HMK m.333),

8-İstinaf aşamasında davalı … Kurumu tarafından yapılan 34,30 TL posta ücreti, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 196,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davalı … Kurumundan peşin olarak alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip