Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1016 E. 2023/917 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1016
KARAR NO : 2023/917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
NUMARASI : 2018/592 E. – 2021/55 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/01/2021 tarih ve 2018/592 E. – 2021/55 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen iki sözleşme kapsamında toplamda 34.358 büyükbaş hayvana karşılık taşıma hizmeti yaptıklarını, Güney Amerika’dan gemilerle getirilen hayvanların limanlardan değişik yerlere taşınması sırasında 102 tanesinin ölümünün hastalık nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, 02.12.2016 tarihli tutanak ile Trabzon Limanına gelen hayvanlardan 9’unun yolculuk, 9’unun limanda bekleme sırasında öldüğünün, 12.12.2016 tarihli tutanak ile Trabzon Limanına gelen hayvanlardan 147’sinin yolculuk, limanda bekleme ve tahliye sırasında öldüğünün; 124 hayvanın ise iade edildiğinin, 24.12.2016 tarihli tutanak ile Mersin Limanına gelen gelen hayvanlardan 21’inin gemi yolculuğu sırasında öldüğünün kayıt altına alındığını, sığırların hasta olduklarının fark edildiğini ve ilgililere bildirildiğini, ancak 79. irsaliyeden sonra hasta hayvanların dış görünüş olarak sayılmaya başlandığını, davalı idarenin 23 sığırın hasta olduğunu irsaliyeye kaydettiğini, bunların 16’sının nakliye esnasında öldüğünün belirtilerek … tarafından ödenmeyen bu 16 sığıra ait istihkak bedellerinin ödenmesinin talep edildiğini, … tarafından 16 sığırın bedellerinin müvekkili şirkete ödendiğini, uzun gemi yolculuğu sırasında hastalanan ve ölen 102 adet sığıra ilişkin istihkak bedelinden kesinti yapıldığını, davacının bu kesintilerin ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvuracağını bildirdiğini, davalı idarenin söz konusu bu dilekçeye 60 günlük sürede cevap vermediğini ve müvekkilin haklı talebinin zımnen reddedildiğini, ölen hayvanların bedellerinin yani 349.020,00-TL’nin davalı tarafından davacının istihkakından kesilerek ödenmediğini ileri sürerek, 349.020,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.01.2021 tarihli celsede faiz yönünden talebini ıslah etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, ithal edilen hayvanların gerekli tüm kontrollerinin sınır kapılarında yapıldığını, kontrol sonuçlarına göre hayvanların iadesi veya sevkiyatının sağlandığını, bu sebeple muayene dahi olmadan hasta olduğu anlaşılabilecek durumdaki hayvanların yurt içine sevkinin söz konusu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında iki adet sözleşme imzalanıp yurt dışından ithal edilen hayvanların yurt içindeki nakliyelerinin davacı tarafından üstlenilmiş ve davacının ihaleye iştirak ederken sözleşmedeki tüm şart, hak ve yükümlülükleri kabul etmiş bulunduğunu, bu sebeple davacının yükleme planını uygun yapmaması, şartnamede nakliye sırasında uyulması gereken usul ve esaslara aykırı hareket etmesi gerekçesiyle büyükbaş hayvan ölümlerinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, nakliye firmasının temel görevinin şartnamenin maddelerine göre hayvanları limandan yükleyerek, gideceği yerleşim merkezlerine nakil işleminin tamamlanması olduğu, hayvanların veteriner sınır kontrol noktalarındaki sağlık muayenelerinin ise Bakanlığın yetkisinde bulunduğu, dolayısıyla onbinlerce hayvanın ithalat sürecinin kamu kuruluşu olan …’in denetim, gözetim ve takibinde olması gerektiği, teknik şartnamenin ilgili hükümlerine göre de yükleme ve boşaltma işlemlerinin taşıyıcı firma olan davacı firmanın sorumluluğunda olduğu, nakliye firmasının, ithal hayvanların hasta olup olmadığını kontrol ve tespit sorumluluğunun bulunmadığı, hasta hayvanların belirlenmesinin veteriner sınır noktasındaki muayeneler sırasında veteriner hekimlerce yapıldığı, yurt dışından ülkemize getirilen ithal hayvanlardan bir kısmının yurt dışındaki limanlarda yüklenme, gemi seferlerinde, limandan indirilirken, tahliye ve karayolu taşıma esnasında, bir kısmının da götürüldüğü merkezlerde öldüğü, hayvanların evveliyatta sağlıksız şartlardan dolayı hasta oldukları için karayolu nakliyesinde öldüklerinin anlaşıldığı, Türkiye’de limanlara gemiler ile getirilen hayvanların ölüm nedenlerinin, uzun gemi yolculuklarının hayvan refahı şartlarına uygun olmaması sonrasında da hiç dinlendirmeden besin ihtiyaçlarını karşılamadan karayolu nakliyesinin yapılması olduğu, 24 saatlik nakliye sırasında kaza, yaralama, kırılma, çalınma gibi fiziksel sorunlardan kaynaklı ölümlerin ve kayıpların sorumluluğunun yüklenici firmaya ait olduğu, uzun bir gemi yolculuğu sonucu oluşan ölümlerin olumsuzluklarından ise yüklenici firmanın sorumlu tutulması mümkün olmadığı, somut olayda, meydana gelen ölüm ve sakatlanmaların ithal edilen taşınan hayvanların ülkeye gelişi esnasındaki geçirmiş oldukları yolculuğun süresi, mevsim ve iklim geçişlerinin ve değişiklikleri ile yeterli dinlenmelerinin ve ortamının sağlanmamış olmasından kaynaklandığı, tüm bu hususlarda davalı …’in üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmediği, ithal hayvanların nakliye sırasında ölümü ile nakliye firmasının taşıma fiili arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenlerle davacı yüklenici firmanın sorumluluğunun bulunmadığı, böylece ölen hayvanların bedellerinin davalı tarafından davacının istihkakından kesilmesinin haksız olduğu ve davacının yapılan kesinti miktarı olan 349.020,00-TL’nin iadesini talep edebileceği, davacı olay tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş ise de, eksik ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, ancak davacının hangi miktar için hangi tarihte kesinti yapıldığını gösterir ayrıntılı belge sunmadığı, bu nedenle dosyaya sunulan son eksik ödeme tarihi olan 30.01.2017 tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 349.020,00-TL’nin 30.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, ithal edilen tüm hayvanların hastalıklı olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, gümrük kapısına gelen tüm hayvanların ilk muayene ve kontrollerinin o gümrük kapısındaki Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğü yetkililerince yapıldığını, 102 baş hayvanın ölümünün hasta olarak nakledildiklerinden değil nakliye esnasındaki şoför hatalarından (aşırı hız, ani fren, uygun olmayan kamyon zeminleri vb.) dolayı gerçekleştiğini, nakliyenin yapıldığını iklim ve mevsim şartlarına bağlı olarak bazı hayvanlarda pneumoni hastalığının görülmesinin sık karşılaşılan bir durum olduğunu, bu hayvanların gerekli tedavilerinin gerçekleştirildiğini, davacı ile 27.12.2016 tarihinde imzalanan ikinci sözleşmeye ilişkin şartnamenin 2.1.12. maddesi dikkate alındığında davacı tarafından gerçekleştirilen nakliye işlemi sırasında ölüm olması halinde doğan zarardan davacının sorumlu olduğunu, limandan ithal sığırların hayvan refahına uygun yüklenmesi, varsa hastaların ayrılması, hasta hayvanların farklı araçlara yüklenmesi gibi hususların davacının sorumluluğunda olduğunu, hasta olduğu müvekkili idare tarafından raporlananlar dışında kalan hayvanların hasta olmasının mümkün olmadığını, gemiyle nakliyesi sırasında ölen hayvanların bedelinin davacıdan tahsil edilmediğini, bedeli tahsil edilen hayvanların herhangi bir hastalık tespiti yapılmadığı halde nakliye sırasında ölen hayvanlar olduklarını, sigorta ettirme bedeli müvekkili tarafından yükleniciye ödendiği halde sigorta işleminin gerçekleştirilmediğini, 28.01.2021 tarihli ıslah dilekçesinin duruşmada elden tebliğ edildiğini ve 2 haftalık beyanda bulunma haklarının ellerinden alındığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında iki farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, her iki raporda da ölen hayvanların bedellerinin davacının istihkakından kesilmesi koşullarının oluşmadığı yönünde rapor düzenlendiği, somut uyuşmazlığın deniz taşımasından sonra limanda 48 saat bekleme süresini takiben gerçekleştirilen kara taşımasındaki ölümlere ilişkin olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi raporunda uzun gemi yolculuklarının canlı hayvanlar üzerindeki etkisinin ve buna bağlı ölüm kayıplarının ayrıntılı şekilde açıklandığı, hayvanlarda genel bir zatüre/pnömoni ve kaşektik olmasının hayvanların öncesinde de kötü şartlara maruz kaldığını ve canlı hayvan seçiminde de sorun olabileceğinin, başta pnömoni, asidos gibi hastalıklar ile kaşektik yapılı hayvanların gemi yolculuğundaki çevresel şartlardan kaynaklı kondisyon eksikliklerinin karayolu taşıması sırasında meydana gelen ölümlerin en önemli sebepleri olduğunun, kara yolculuğu başlamadan limanda düzenlenen sevk irsaliyelerinde hasta olan hayvanların tespitine ancak 79. irsaliyeden sonra başlandığının ve … tarafından kesilen sevk irsaliyelerindeki “hasta” ifadesinin yer almasının uzun gemi yolculuğundan kaynaklandığını doğruladığının, gemiden indirilme ve tekrar karayolu için yüklenme işlemleri 48 saat içinde gerçekleştirildiğinden muayenelerin %5-10 oranında yapıldığının, bunun da birçok hasta hayvanın kontrol sırasında gözden kaçmasına sebebiyet vereceğinin, 24 saatlik karayolu yolculuğunda hastalık sebebiyle oluşan ölümlerin sorumluluğunun yüklenici firmaya ait olmadığının, hastalıkların karayolu taşıması sırasında oluşmasının da tıp fizyolojisi açısından mümkün olmadığının, hasta hayvanların tespitinin de davacının sorumluluğunda bulunmadığının, davalının üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmemesinin davacıya mal edilemeyeceğinin belirildiği, öte yandan TTK’nın 878/1-f maddesine göre zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, canlı hayvan taşımasına bağlanabiliyorsa taşıyıcının sorumluluktan kurtulabileceği, zira Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/04/2016 tarih ve 2015/15669 E.- 2016/4582 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi canlı hayvan naklinin, konusu olan eşyanın canlı karakteri dolayısıyla özel risk içerdiği, canlı hayvanların, yolculukları esnasında, dış risklerden kolaylıkla etkilenebileceği, dosya kapsamında davaya konu kesintiye neden olan ölümlerin hayvanların davacı tarafından hayvan refahına uygun taşınmamasından veya sözleşme kapsamında davacıya yüklenen yaralanma, ayak-bacak kırılması, topallanması, ölmesi, araçtan atlaması, kaybolması, çalınması hallerinden meydana geldiğinin de tespit ve ispat edilmediği, davacı vekilinin ıslah dilekçesinin faizin türüne ilişkin olup, dilekçenin duruşmada elden tebliği üzerine davalı vekilinin süre talep etmeyip, aleyhe olan hususları kabul etmediklerini bildirdiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 23.841,55-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 5.906,38-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 17.935,17-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 22/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip