Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1008 E. 2022/762 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2020 tarih ve 2015/315 E. – 2020/612 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar ve davalılar…, …, … Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacılar vekili, 26.07.2014 günü … …’in seyahat ettiği… sevk ve idaresindeki …plakalı otobüsün otogara girmeyip müteveffayı yolda indirmesinden sonra karşıdan karşıya geçmek isterken hızlı gelen … sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın çarpması sonucunda … …’in hayatını kaybettiğini, müvekkili …’in muris …’un babası ve müvekkili …’nin …’un annesi olduğunu, her biri için fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL estekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze gideri ile murisin annesi ile babası için 50.000,00 TL manevi tazminat ve murisin kardeşi olan diğer üç müvekkilinden her biri için 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketleri vekilleri, delillerin dava dosyası ile birlikte tebliğ edilmediğini, …plakalı otobüsün … … A.Ş. tarafından düzenlenmiş Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, … … … A.Ş. tarafından düzenlenmiş Karayolu Taşımacılık Sigortası, … … A.Ş. tarafından düzenlenmiş Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, … … A.Ş. tarafından . gerektiğini …… davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı … Turizm tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; …plakalı araç ile fiili ve hukuki bağ olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı… tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …’a dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği görülmüştür.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı … … A.Ş. yönünden davanın reddine, davalılar…, …,…… … İş. Ltd.Şti’ye açılan maddi tazminat davalarının kısmen kabulü ile 35.569,96 TL’nin davalı … şirketleri yönünden 01/06/2015 diğer davalılar yönünden 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 41.197,67 TL’nin davalı … şirketleri yönünden 01/06/2015 diğer davalılar yönünden 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …,…. müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, ……. Ltd.Şti’den müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7.500,00 TL manevi tazminatın 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, SS … 5 …, … … … İş. Ltd.Şti’den müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7.500,00 TL manevi tazminatın 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, SS … 5 …, … … … İş. Ltd.Şti’den müşterek müteselsilen tahsili ile davacı … … … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7.500,00 TL manevi tazminatın 26/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, SS … 5 …, … … … İş. Ltd.Şti’den müşterek müteselsilen tahsili ile davacı Kader … verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili, dosya kapsamında alınan kusur durumuna ilişkin raporun hatalı olduğunu, bu rapora dayalı olarak hazırlanan hesap raporunun da hatalı bulunduğunu, BK’nın 53. maddesi anlamında ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlamazken, yerel mahkemenin ceza yargısındaki hatalı ve eksik değerlendirmeli kusur bilirkişi raporuna dayanmasının, orada verilen kusur oranının hatalı olabileceğini değerlendirmemesinin eksik inceleme ve soruşturmaya dayalı olarak karar verildiğinin göstergesi olduğunu, hakkındaki dava reddedilen … … yönünden mahkeme gerekçesinin kendi içinde çelişkili bulunduğunu, takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümde kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu edilen zararın müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğuna karar verilmesinin yerinde bulunmadığını, müvekkili yönünden önlenemez halin gerçekleştiğini, takdir edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Tur. Nakl. ve Tic. Ltd. Şti vekili, müvekkilinin kazaya karışan araç ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmelerine rağmen bu hususta mahkemece bir araştırma yapılmadığını, müvekkilinin bu aracın işleteni de olmadığını, buna rağmen müvekkilinin işleten sıfatıyla sorumlu tutulmasının doğru bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı…, borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazmi,nat tutarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar taşıma sözleşmesi TTK.’da düzenlenmişse de, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, …, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda da davanın açıldığı 01.06.2015 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacıların murisinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, davalı sürücü ve araç maliki…, aracın kiracısı davalı Kooperatif ile işleten … … … İş.Ltd.Şti. yönünden yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu açıktır.
Davalı … şirketleri ve davalı … yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde hangi davaların birlikte görüleceği ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ise davalı … şirketleri ile davacı arasında bir … sözleşmesi ilişkisi yoktur. Dolayısıyla anılan davalılar yönünden uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, araç sürücüsü ve taşıyan olan davalılara karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı … şirketleri hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir. Aynı açıklamalar, sorumluluğu haksız fiilden kaynaklanan ve bu itibarla hakkındaki davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereken … yönünden de geçerlidir.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak, dava konusu uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünden tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiş, anılan maddenin (a) bendinde açıkça, bölge adliye mahkemesince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan karar verilebileceği düzenlendiğinden, HMK’nın 360. maddesinin atfı ile aynı Kanun’un 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, taraf vekillerinin tüm istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar ve davalılar…, …, … Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2020 gün ve 2015/315 E. – 2020/612 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın bir örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-İstinaf kararının neden ve şekline göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-Davacıdan peşin olarak alınan 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı …’dan peşin olarak alınan 2.378,35.TL, davalı…’dan peşin olarak alınan 2.379,30.TL, davalı … Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi’nden peşin olarak alınan 2.380,00.TL istinaf karar ve ilam harçlarının anılan taraflara ayrı ayrı iadesine,
7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-İstinaf kararının tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/06/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a.3. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.