Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1000 E. 2023/937 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1000 – 2023/937
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1000
KARAR NO : 2023/937
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2021
NUMARASI : 2020/202 E. – 2021/13 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/01/2021 tarih ve 2020/202 Esas – 2021/13 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunun davalı Şirkete ait 2013/20700 sayılı “…” ibareli markası nedeniyle Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından bir kısım mal ve hizmetler yönünden, SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazların da dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa redde mesnet markanın başvurunun reddedildiği mal ve hizmetlerde kullanılmadığını, dava konusu başvurudan önce davalı Şirketten muvafakat talep edildiğini, davalı Şirketin önce muvafakat verip daha sonra vazgeçtiğini, davalı Şirketin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanında “…” ibaresinin yer aldığını ileri sürerek, 2020-M-3702 sayılı YİDK kararının iptaline ve başvurunun kapsamında yer alan tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı TÜRKPATENT vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak , davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili , davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvurunun reddedildiği mal ve hizmetlerin redde mesnet marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu gibi dava konusu “…” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli marka işaretleri arasında ayırt edilmeyecek derecede benzerlik bulunduğu, zira başvuruda yer alan “…” ibaresinin coğrafi yer adı olduğu, şekil unsurunun da başvuruda yer alan “…” ibaresine atıf yapanın tali nitelikte bulunduğu, diğer yandan YİDK karar tarihinden sonra açılan redde mesnet markanın iptal davasının dikkate alınmayacağı gibi davacının redde mesnet markanın kullanılmadığı, redde mesnet marka sahibi Şirketin kötü niyetli bulunduğu iddialarının işbu dava dinlenemeyeceği, davacının ticaret unvanı nedeniyle öncelik hakkından bahisle 6769 sayılı SMK m.5/1-ç hükmünde düzenlenen tescil engelinin aşılamayacağı, ayrıca işbu davada redde mesnet marka sahibi davalı şirkete husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davalı Kurum aleyhine açılan davanın reddine, davalı Şirket aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, redde mesnet markanın kullanılmaması nedeniyle açılan iptal davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, markalar arasında benzerlik bulunmadığına ilişkin bir iddiaları bulunmasına rağmen bu konuda ilk derece mahkemesince inceleme yapıldığını, dava konusunun redde mesnet kullanılmaması nedeniyle YİDK kararının iptali ve başvurunun 40. sınıf yönünden tescil edilmesine ilişkin olduğunu, redde mesnet markanın enerji üretim hizmetlerinde kullanılmadığını, buna rağmen başvurunun SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca reddinin yerinde bulunmadığını, dava konusu ibarenin müvekkilinin ticaret unvanında yer aldığını ve enerji üretim hizmetlerinde kullanıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen dair YİDK kararının iptali ve başvurunun reddedilen mal ve hizmetler yönünden tescili istemine istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet 2013/20700 sayılı, “…” ibareli marka arasında, başvurunun kısmen reddedildiği 4. Ve 40. Sınıf mal ve hizmetler bakımından, SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olduğu, zira dava konusu başvuru ile redde mesnet markanın birebir aynı ibareden oluştuğu, başvuruda yer alan ve maruf coğrafi bir yer adı olup kimsenin tekeline bırakılmayacak “…” ibaresinin ve şekil unsurunun başvuruya anılan madde kapsamında yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, uyuşmazlık konusu hizmetlerin redde mesnet marka kapsamında aynen yer aldığı, diğer taraftan davacının öncelik hakkı iddiasının işbu davada dinlenemeyeceği gibi bir markanın tescilli olduğu sürece korunması esas olduğundan, redde mesnet markanın kötü niyetli tescil ettirildiği iddiasının da dinlenilmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca YİDK karar tarihinden sonra açılan redde mesnet markanın iptal davasının sonucunun beklenmesinin eldeki davaya bir katkısının bulunmayacağı, zira YİDK karar tarihi itibariyle redde mesnet alınan markanın tescilli olduğu ve hukuki denetimin bu tarihteki şartlara göre yapılacağı, redde mesnet markanın kullanılmadığı iddiasının SMK’nın 5/1-ç maddesi çerçevesinde yapılacak değerlendirmede dikkate alınamayacağı, işbu davada davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.