Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/993 E. 2022/320 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/993
KARAR NO : 2022/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2018/253 E. – 2019/376 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/09/2019 tarih ve 2018/253 E. – 2019/376 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ve “…” asıl unsurlu markaların bulunduğunu, “…” ibaresinin gerçek hak sahibinin de müvekkili olduğunu, davalı gerçek kişinin 2017/02109 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kısmen yerinde görüldüğünü ve başvuru kapsamından 19. sınıfta yer alan mallarla, bu malların satışına özgülenmiş 35. sınıftaki perakendecilik hizmetlerinin çıkarıldığını, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, ancak kalan mal ve hizmetler açısından da başvurunun reddinin gerektiğini, taraf markalarının benzer bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin SMK’nın 6/3 bağlamında eskiye dayalı kullanımının bulunduğunu, “…” ibaresinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının kılavuz unsuru olduğunu ileri sürerek TPE YİDK’nın 08/06/2018 tarih 2018-M-4575 Sayılı Kararının iptaline, davalı adına başvurusu yapılan markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler ile davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin benzer olmadıklarını, dolayısıyla SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili başvurusunun kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle davacının tescilli markalarının kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin farklı olduklarını, tarafların aynı iş kolunda olmadığını, davacı markalarının tanınmış bulunmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı yanın itiraza dayanak yaptığı markalardan özellikle 2016/26846 sayılı … markası, 2016/26840 sayılı … ve yine 117949 sayılı … markaları yönünden taraf markalarının yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı, markaların kapsamındaki emtiaların da birbiri ile doğrudan ilişkili ve benzer olduğu böylesi bir durumda işaretler arasındaki bu denli yakınlığın tüketici zihninde iltibas ihtimalini kaçınılmaz bir şekilde doğuracağı, benzer emtia gruplarında her iki marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin ilk anda işaretler arasında bu bağlamda bir ilişki kuracağı, dava konusu başvuru ile davacı markalarını gören, işiten, duyan tüketicinin taraf markaları arasındaki bazı farkları algılayabilse dahi, sonraki markanın önceki markalardan esinlenilerek yaratıldığı düşüncesine kapılma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olacağı, bu durumun ise işaretler arasındaki iktisadi bir bağ olduğu yanılgısını doğurabileceği ve önceki markadan sonraki markaya imaj transferine yol açabileceği, karıştırılma ihtimalinin temelinde, ilgili tüketicinin, bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurmasının yeterli olduğu, hal böyleyken söz konusu markalar arasında benzer olduğu tespit olunan 17.sınıf: “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı).” Emtiaları ve bu malların satışına ilişkin 35.sınıf: “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı). bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” emtiaları yönünden 6769 s. SMK 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunduğu, bunun dışında kalan emtia açısından ise böyle bir ihtimalin mevcut olmayacağı, 6769 sayılı SMK’nın 6/3 ve 6/6 maddeleri koşullarının oluşmadığı, davacının “…” markası ile faaliyet gösterdiği sektörde, sektörel anlamda bir tanınmışlığının bulunduğu ancak bu tanınmışlığın, benzerlik ve iltibas ihtimali doğmayacağı kabul edilen emtiaya sirayet edecek mahiyette olmadığı, kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle YİDK’ın 08/06/2018 tarih 2018-M-4575 sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden 17.sınıf: “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı).” emtiaları ve bu malların satışına ilişkin 35.sınıf: “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı). bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” yönünden kısmen iptaline, dava konusu markanın sayılan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluştuğunu, müvekkilinin itirazına mesnet tüm marklar ile dava konusu markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu ve bu nedenle dava konusu başvurunun kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu, ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, başvuru kapsamında bırakılan mal ve hizmetlerin, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerden farklı olduklarını ve bu nedenle başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında karıştırılma ve ilişkilendirilme olasılığının bulunmadığını, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerle davacının itirazına mesnet markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerin tamamen farklı olduklarını, hükme esas bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi heyetinde sektörden bir bilirkişinin yer almadığını, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “… “ve “…” ibarelerini taşıyan çok sayıda markanın tescilli olduğunu ve bu durumun anılan ibarelerin ayırt edici niteliğini azalttığı gibi iltibas ihtimalini de ortadan kaldırdığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kspamında kalan 17. Sınıf mallar ile bu malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden, 6769 sayılı Kanun’un 6/1. maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, dava konusu başvuruda da aynen kullanıldığı ve başvuruda farklı olarak yer verilen “…” ve “…” ibarelerinin, başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, öte yandan davacı markalarının kapsamlarında yer alan 6. ve 19. sınıftaki mallarla, dava konusu başvuru kapsamında kalan 17. sınıftaki mallar ile bu malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri arasında da benzerliğin bulunduğu, çünkü bu malların genel olarak inşaat sektöründe kullanılan yapı malzemeleri oldukları, birbirlerini ikame eden, benzer ihtiyaçları karşılayan ve benzer dağıtım kanalları aracılığıyla tüketiciye ulaştırılan, aynı yerlerde satışa sunulan mallar olduğu, Yargıtay 11. H.D.’nin 17. sınıf mallarla 06/04 ve 19/19. sınıf malları benzer gören 13.04.2010 tarih ve 2008/8851 E.- 2010/4169 K. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu, başvuru kapsamında kalan 35/1-2-3-4 sınıfa yer alan hizmetler yönünden ise SMK’nın 6/1 maddesindeki koşulların oluşmadığı gibi aynı Kanunun 6/5 maddesindeki şartların da bulunmadığı, diğer taraftan kötü niyet iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı ve davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacı ve davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile …’dan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip