Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : … Marka Kararı İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/10/2019 tarih ve…… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin….. sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalı şirketin…. sayılı “…”, “…” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabul edilerek, başvuru kapsamından 30. sınıfın 01, 02, 03, 04, 07, 10, 11, 12, 13, 14. alt gruplarındaki malların çıkarılmasına ve kalan mal/hizmetler bakımından tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, başvuru sahibinin bu karara karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez……sayılı … kararı ile kısmen kabul edilerek başvuru kapsamındaki 30.sınıftaki “Her türlü un, irmikler, nişastalar.” mallarının başvuru kapsamına iadesine karar verilerek, kalan emtia açısından başvurularının nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davalı Kurum nezdinde tescilli “…” ve “hamurunda var” ibareli markalar bulunduğunu, “…” ibaresinin slogan marka niteliğinde olduğunu, dava konusu mal/hizmetlerin de farklı olduğunu, “…” markasının yaratıcısı ve gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, davacının … markasının tanınmışlığının … kararında dikkate alınmadığını, davacı markasının itibarı dikkate alındığında m. 6/5 koşullarının somut olayda gerçekleşmeyeceğini, yine tüm bu sebeplerle davacının kötüniyetli olarak da kabul edilemeyeceğini ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu …. sayılı kararının iptaline, …. başvuru numaralı “…” markasının tescili talep edilen tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin 1998 yılından bu yana … ibareli markalarını tescil ettirdiğini, bu markaların tanınmış hale geldiğini, Yargıtay incelemesinden geçerek onanan Ankara 1. FSHHM’nin ……. sayılı ilamı ile … markasına ilişkin tanınmışlık kararının mevcut olduğunu, dava konusu mal/hizmetlerin benzer olduğunu, böylece m. 6/1 ile aranan şartların somut olayda mevcut olduğunu, davacının iddiasının aksine … ibaresinin zayıf bir marka olmadığını, 30. sınıf mallar ile bir ilgisi bulunmadığını aksine … markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, bu tanınmışlığın iltibas ihtimalini de artırdığını, kaldı ki Kurum nezdinde tescilli zayıf markaların tescil korumasından yararlanamayacağı iddialarının geçerliliği bulunmadığını, dava konusu markalar arasında iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin … markalarının varlığına rağmen davacının benzer bir başvuru yapmış olmasının kötüniyet göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamından çıkartılan 30. Sınıf emtianın, redde dayanak marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu, marka işaretinde esas ve ayırt edici ögenin … ibaresi olduğu, anlamı itibariyle … kelimesinin, 30. sınıf mallar bakımından ayırt edici niteliği haiz bulunduğu, davalının … markalarını önceden bilen tüketicilerin aynı/aynı tür mallarda tescil edilecek davacı markasını gördüğünde davalının … markalarını çağrışım yoluyla hatırlayacağı, davacı markasını, davalının markaları için kullandığı yeni bir slogan olarak algılayabileceği, davacının marka başvurusu kapsamından çıkarılan dava konusu 30. sınıf mallar bakımından başvuru markası ile davalı şirket markaları arasında 6769 sayılı SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı başvuru sahibinin dolaylı yoldan kazanılmış hak iddia ettiği markalar bulunduğu, karıştırılma ihtimalinden kaynaklanan tescil engelini ortadan kaldırabileceği ileri sürülen önceki tarihli davacı markalarının,… numaralı markalar olarak gösterildiği, bu markalardan….. numaralı olanın, huzurdaki davaya konu edilen marka, diğerinin ise……. numaralı marka olup, huzurdaki davaya konu edilen marka ile aynı gün (04.07.2017) tarihinde başvuruya konu edilmiş olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturması da söz konusu olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin slogan markasının alelade bir marka başvurusu gibi incelendiğini, markaların bıraktığı genel görünüm değil, markaların bölünerek ve içerisindeki bir kelimeye odaklanarak değerlendirme yapıldığını, slogan markalarının kullanım şekillerine göre özel bir değerlendirme yapılmadığını, müvekkilin üretim faaliyeti kapsamında ne denli coşku ve ihtiras ile hareket ettiğini anlatır sloganında söz konusu kelimenin cins isim olarak kullanıldığını, davalının markasının müvekkilinin sloganın içerisinden kesip alınarak, müvekkilinin sloganı ile benzer kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını, markaların benzer olmadığını, slogan kapsamında müvekkilinin “…” markasının bir bütün olarak anlam ifade ettiğini, kelime kombinasyonu kullanılarak oluşturulan müvekkilinin markasının “…” markalarından farklı olduğunu, markaların görsel ve işitsel görünümleri, tescil talebinde bulunulan sınıflar ve hitap ettiği kitle bir bütün olarak değerlendirildiğinde iltibas tehlikesinin oluşmadığının açık bulunduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, … marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusuna konu olan “…” ibareli marka ile davalı Şirketin itirazına mesnet “…” ibareli karkası arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının başvuru konusu ettiği markasına kazanılmış hak teşkil edecek bir markasının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.