Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/985 E. 2022/338 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/10/2019 tarih ve 2016/493 E. – 2019/391 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … Şirketi tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin ”…” ibareli marka tescil başvurusunu gerçekleştirildiği, yayınlanan dava konusu markaya müvekkilinin itiraz ettiğini, … ve YİDK tarafından yapılan inceleme sonucu müvekkili tarafından yapılan itirazın reddedildiğini, davalının … markasını kullanmadığını ve yedekleme amacıyla tescil ettirdiğinin mahkeme kararıyla sabit olduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu, müvekkilin inşaat, gayrimenkul yatırım ve birçok faaliyeti olduğunu, … ve … ibareli seri markalarının bulunduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın 35. Sınıf yönünden kısmen hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının belirttiği davaların dava konusu mal ve hizmetleri içermediğini, müvekkilin … markası için 6, 17 ve 40. Sınıflarda kazanılmış hakkı bulunduğunu, markaların benzer olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/05400 nolu marka kapsamında yer alan 35. Sınıfta yer alan hizmetlerin tamamının itiraz gerekçes….. 2012/111428 sayılı markaların tescil kapsamındaki hizmetler ile aynı aynı tür olduğu, dava konusu “…” ibareli marka incelendiğinde, her biri ayırt edici olmayan veya düşük ayırt ediciliği olan kelimelerden oluştuğu, markayı meydana getiren sözcük unsurları incelendiğinde “…” ibaresinin, ticaret hayatında herkesin kullanımına açık bir sözcük olup, tescil kapsamındaki emtia da gözetildiğinde markasal bir nitelik göstermediği, keza yine “…” ibaresinin de ticaret hayatında ülkemizde yaygın kullanımı bulunan ve binlerce işletmece kullanılan bir sıfat olduğu, “…” ibaresinin ise dilimizde anlamı olmayan, yabancı kökenli bir sözcük olarak markada bulunduğu, davacının, markaları incelendiğinde “…” ibaresinin geri planda kalacağından bahsedilmesi mümkün olmayacağı, … ibaresinin, özellikle İtalya’da, geniş meydanlara verilen isim olduğu, ancak ülkemizde bu anlamının bilindiğinden bahsedilmesi mümkün bulunmadığı, somut olayda, bu madde kapsamında yukarıdaki şartları sağlayacak bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı ve 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi kapsamında davacının tescilsiz kullanım ile ilgili şartlarının oluşmadığı, 556 Sayılı KHK’nın 8/4. maddesi kapsamında davacı markalarının tanınmışlığına ispat açısından sunulan delillerin davacı markalarının tanınmışlığını ispata yeterli olmadığı, kötüniyetle başvuruda bulunduğunun ispat edilemediği, davalı yanın, önceki tarihli markasının, davacı yanca gerçekleştirilen marka başvurusu ile aynı esas unsuru ihtiva etmekle farkı birtakım kelime unsurları da içeriyor olması ve özellikle “…” ibaresinin yarattığı algının doğurduğu sonucun, davalı lehine kazanılmış hak sağlamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 28/10/2016 tarih 2016-M-10474 sayılı kararının 35. sınıf yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2015/05400 sayılı … … … ibareli markanın tescilli olduğu 35. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının markaları ile müvekkilinin markasının benzer olmadığını, markaların bir bütün olarak incelenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının dayanak markalarından da anlaşılacağı üzere, söz konusu markalarda ayırt edici ve asli olan unsurun “…” ibaresi oduğunu, müvekkiline ait “…” markasının tescilinin 2006 yılında, davacının “… ve … ibarelerini ihtiva eden markaların tescilinin ise 2013 yılına ait olduğunu, davacının kötü niyet iddiasını ispatlayamamasının söz konusu … markası bakımından haklılığı gösterdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunmadığını, markaların karıştırılma ihtimallerinin olmayacağını, bütünsel inceleme yapılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” esas ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu anlaşılmakla, davalılar … ile … Şirketi vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
…..