Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/983 E. 2022/339 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2019 tarih ve 2018/259 E. – 2019/615 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalılardan … tarafından 2017/37064 başvuru numarası ile yapılan “…” ibareli markaya karşı gerçekleştirmiş oldukları itirazların Kurum tarafından reddedildiğini, oysa itiraz konusu “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkiline ait esas unsuru “…” ve “…” ibareleri olan markalar ile görsel anlamda ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, somut olayda SMK m.6/1 ile getirilmiş olan koşulunun gerçekleştiğini, “…” ibareli markanın müvekkilinin markaları iltibas yaratacağını, tanınmışlığından yararlanarak haksız rekabet oluşturacağını, başvurunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek YİDK kararının iptali ve dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2017/37067 sayılı başvuru ile davacı yanın önceki tarihli markaları arasında, taraf markalarının benzer olduğu emtia grubunun ilgili tüketici kitlesi ve ortaklığa sebep olan “…/…” ibaresinin ticaret hayatındaki niteliksel zayıflığı da göz önüne alındığında, SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir iltibas ihtimalinin mevcut olmadığı, davacı yanın 6/4 ve 6/5. maddeleri anlamında, “gıda ürünlerinin perakendeciliği” hizmetlerinde tanınmış olarak kabul edilse dahi buna bağlı olarak dava konusu markanın 07. Sınıftaki spesifik bir emtia grubundaki tesciline engel olamayacağı, davacı yanın … alan adına dayalı olarak SMK’nın 6/6. anlamında üstün bir hakkının bulunmadığı, başvuru konusu markanın kötüniyetli bir tescile dayandığına ilişkin hiçbir emarenin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının aksine davaya konu “…” ibareli marka ile müvekkiline ait …/… ibareli seri markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik olduğunu, ortalama tüketici nezdinde dava konusu markanın da müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, taraf markalarının baskın unsurunun “…/…” ibaresi olduğunu, işitsel açıdan benzerlik bulunduğunu, dava konusu marka kapsamındaki tüm mal ve hizmetlerin müvekkilinin mesnet markaları kapsamında birebir olduğunu, yerel mahkeme kararında … ibareli alan adı ile başvuru markasının benzer olmaması nedeniyle SMK’nın 6/6. maddesindeki koşullarının oluşmadığının belirtilmesinin de yerinde bulunmadığını, mahkeme kararının aksine müvekkiline ait “…/…” ibareli markalar yoğun kullanım ve tanıtım neticesinde ayırt edicilik kazanmış ve tüketici nezdinde tanınmış markalar olup, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğunu, tanınmış markalarda, markanın benzerini seçen ya da kullanan kişinin, bu kullanımı ya da seçimi haklı kılacak bir gerekçeyi ortaya koyması gerekmekte olup, somut olayda, dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…/ …” asıl unsurlu marka işaretleri arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira “…” ve “…” ibarelerinin Türkçe’de büyük, geniş anlamlarına geldiğinden ayırt ediciliklerinin oldukça düşük bulunduğu, her ne kadar tescilli olduğu sürece markanın korunması esas ise de bu ibareyi içeren markaların koruma kapsamlarının dar değerlendirilmesi gerektiği, diğer bir deyişle, anılan ibarenin ortak olarak yer aldığı markalarda yapılacak küçük değişikliklerin dahi iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağının kabulü gerektiği, bu hususun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/14005 Esas, 2015/59 Karar sayılı ilamında da kabul edildiği, buna göre dava konusu başvurunun, davacının itirazına mesnet markalarından yeterince farklılaştığı, taraf marka işaretleri benzer olmadığından, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olup olmadığının tartışılmasının sonuca etkili bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
….