Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/977 E. 2022/386 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/977
KARAR NO : 2022/386
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2019
NUMARASI : 2018/240 E. – 2019/502 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/11/2019 tarih ve 2018/240 E. – 2019/502 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin 1945 yılında kurulduğunu, İngiltere menşeli bir şirket olduğunu ve endüstri, tarım ve özellikle inşaat sektöründe kullanılan iş makinelerinin üretimi konusunda uzmanlaştığını, ürünlerini 150 ülkede sattığını ve sektöründe öncü bir şirket olduğunu, davaya konu marka başvurusunun müvekkilinin tescilli … markaları ile benzer bulunduğunu ve tescil ettirilmek istenen malların da aynı olduğunu, bu sebeple 6769 SMK md 6/1 uyarınca başvurunun reddi gerektiğini, davaya konu marka başvurusunun 07. Sınıfta yer alan mallar ile 35. Sınıftaki hizmetler üzerinde tescil edilmek istendiğini, müvekkilinin markalarının 07. Sınıfın da dahil olduğu çeşitli sınıflarda tescilli olduğunu ve dünya çapında tanındığını, davalı başvurusunun bu mallara özgülenmiş hizmetler üzerinde tescili halinde müvekkilinin markası ile karıştırılma ihtimali yaratacağını, müvekkilinin logosunun ve özgün ambalaj kompozisyonunun sarı renk üzerine markanın eğik-yamuk bir dikdörtgen içerisinde yazılması ve bu logonun tek başına veya seri halde uygulanması ile oluştuğunu, davalı … başvurusunun sarı renkli eğik-yamuk bir dikdörtgen içerisine yazılması ile oluşturulduğunu, marka logosunun müvekkilinin markalarının kullanımı ile çok benzediğini, markaların tüketici nezdinde ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açacağını, bahsedilen renk ve şekil unsurlarının, markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını, davalı başvurusunun arka planda kullandığı siyah renkteki iş makinesinin ve altta yer alan yazının baskın unsur olmadığını, yan unsur olarak kullanıldığını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını, huzurdaki itirazın, başvuru sahibi ile müvekkili arasındaki ilk ihtilaf olmadığını, başvuru sahibinin daha önce müvekkili Şirkete ait … markalarını aynen içeren taklit ürünlerin satışıyla ilgili iştigal etmiş olduğunu ve bu hususun kesinleşmiş mahkeme kararıyla da tespit edildiğini, başvuru sahibinin müvekkilinin markalarından ve markaların müvekkili ürünlerinin ambalajları üzerindeki kullanımlarından haberdar olduğunu ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 13 Mayıs 2018 tarih ve 2018-M-3797 sayılı kararının iptali ile davalı yanın 2017/17330 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu edilen 2017/17330 başvuru sayılı … ibareli markanın içerisine hem uyarıcı olarak hem de markanın ayırt ediciliğini artıran yan unsuru işlevinde “…” ifadesinin eklendiğini, bu ifadenin Türkçe “…” anlamına geldiğini, müvekkilinin markası ile davacı yanın mesnet markalarının benzer olmadığını, davacının marka ibaresi olan “…” ile müvekkili markasındaki … kelimesi arasında en ufak bir benzerlik bulunmadığını, kötüniyet olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … başvurusunun, sağdan sola daralan siyah kenarlı dörtgen çerçevenin içindeki hardal sarı renkli zemin üzerine beyaz renkte dolgulu harflerle yazılmış … kelimesinden ve dörtgen çerçevenin altında yer alan iş makinesi (…) figürü ile en altta çok küçük puntolarlar açıklayıcı ibare olarak yazılmış … (…) ibaresinden oluştuğu, markada yer alan “…” biçimindeki şekil unsurunun, markanın kapsadığı 07. Sınıftaki “…” emtiasını doğrudan temsil eden bir şekil olup, marka bütünü içinde ayırt ediciliği haiz olmadığı, markanın ayırt edici esaslı unsuru … ibaresi ile bu ibareyi içeren hardal renkli şeklin oluşturduğu kompozisyonun bütününün olduğu, davacı markalarının ayırt edici unsuru olan zemin rengi ile sağdan sola daralan dörtgen şeklinin birlikte benzer bir kompozisyon dahilinde davalı markasında kullanılmasının, davacının özellikle 2011/74442 sayılı şekil markası ile …+şekil ibareli davalı … başvurusu arasında benzerlik ve seri marka imajı yarattığı, bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkün olduğu, tek bir unsur değil, söz konusu unsurların oluşturduğu bütün itibariyle taraf markaları benzer olduğu, markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunduğu, davalının önceki markasından kaynaklı müktesep hakkından bahsedilmesi olanaksız olduğu, davalının, marka tecavüzü suçlaması sonrası, devam eden kullanımına hukuki koruma sağlamak amacıyla dava konusu marka başvurusunda bulunduğu, ayrıca davalı Şirketin, halihazırda davacı şirketin … markalı İş Makinalarının yedek parça üreticisi olduğu, davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren, aralarında geçmişten bu yana marka ihtilafı bulunan ve ticari faaliyetlerini davacı şirketin ürünlerinin yedek parçasını üretmek şeklinde yürüten davalının, dava konusu markayı, davacı markalarından bağımsız şekilde, tesadüfen seçip tescil ettirdiğini kabul etmek hayatın olağan akışına aykırı düşeceği, davalının dava konusu marka başvurusunu kötüniyetle yaptığı gerekçesi ile davanın kabulü ile YİDK’nın 2018-M-3797 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2017/17330 sayılı … + şekil ibareli markanın tescilli olduğu 07 ve 35. sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin Türkiye’nin önde gelen iş makinaları alternatif yedek parça tedarikçisi konumunda olduğunu, mahkemenin verdiği ”markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” yönelik kararın hukuka aykırı bulunduğunu, şekil unsuru taşıyan müvekkilinin markasının esas unsurunun da şekil değil, kelime unsuru olduğunu, müvekkilinin marka ibaresi “… …” ile davacı … ibaresi “…” nin en ufak bir benzerliği olmadığını, inşaat ve iş makinesi sektöründe dikkat çekici olması için makinalarda sarı rengin kullanıldığını, emniyet şeritlerinde ve uyarı levhalarında, baretlerde sarı rengin kullanıldığını, vinç … gibi makinalarda da ekseriyetle sarı ve siyah rengin kullanıldığını, bunun sektör için neredeyse ortak bir renk haline geldiğini, bu mallar yönünden ayırt ediciliğinin olmadığını ve kimsenin tekeline bırakılamayacağını, mahkeme kararında taraf markalarının tescilli olduğu sınıf/alt sınıfları “tek tek” karşılaştırması gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın sınıfların aynı/aynı tür olduğu şeklinde genel bir ifadeyle sınıf incelemesi eksik yapıldığını, bilirkişi heyetine “sektör bilirkişisi” eklenmemesinin eksiklik olduğunu, mahkemenin müvekkilinin kötüniyetli olduğuna dair karar gerekçesinde yaptığı tespit yerinde olmayıp mevcut delillerle çeliştiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının dava konusu marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet şekil markası arasında ortalama tüketici nezdinde benzerlik bulunmadığını, yeterli ayırt edicilik sağlandığını, markalar benzer bulunmadığından Kurum tarafından kötüniyet itirazının da kabul edilmediğini, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin marka başvurusunun içerdiği sağdan sola daralan siyah kenarlı dörtgen çerçevenin içindeki hardal sarı renkli zemin şeklinin davacının itirazına mesnet gösterdiği markalarının ayırt edici unsuru olan şekil unsuru ile benzerlik ve seri marka imajı yarattığı, bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde markalar arasında bağlantı kurulmasının mümkün olduğu, markalar arasında bir bütün olarak 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunduğu, davalının önceki markasından kaynaklı müktesep hakkının olmadığı, diğer yandan davalının, marka tecavüzü suçlaması sonrası, devam eden kullanımına hukuki koruma sağlamak amacıyla dava konusu marka başvurusunda bulunması ile davalı Şirketin, davacının … markalı iş makinalarının yedek parçalarının üreticisi olması, davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesi ile tarafların aralarında geçmişten bu yana bulunan ihtilaf dikkate alındığında, davalının dava konusu marka başvurusunu kötüniyetle yaptığı anlaşılmakla, davalılar … ile … Makina İnşaat Tekstil Turizm San. ve Tic. Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … Makina İnşaat Tekstil Turizm San. ve Tic. Limited Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı Kurum ve Şirketten ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı Kurum ve Şirketten ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı Kurum ve Şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip