Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/976 E. 2022/336 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/11/2019 tarih ve 2017/440 E. – 2019/511 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili firmanın 1982 yılından beri uluslararası taşımacılık ve sair iştigal alanlarında kullanmakta olduğu marka nedeniyle tüketiciler nezdinde bilinirlik seviyesine ulaştığını, piyasada tanınmış hale geldiğini, 1996 yılında markasını tescil ettirdiğini ve bu tescilden yana “…” ibareli markaları ile kalite ve güvence sembolü haline gelerek gerek ulusal gerekse uluslararası çapta birden fazla firma ile iş yapması sayesinde maruf olma kategorisine girdiğini, davalı yanın “… … …” ibareli marka tescil başvurusunun yayınlanması üzerine müvekkili Şirket tarafından “… şekil + … … …” ve “şekil + … …-… … ….” ibareli markalara dayanarak itirazda bulunulduğunu, benzerlik bulunması nedeni ile 30.12.2016 tarihinde müvekkilinin itirazının kabulüne ve 35. Sınıftaki hizmetler yönünden başvurunun reddine karar verildiğini, söz konusu karara 36. Sınıfın da dahil edilmesi istemiyle müvekkili tarafından bu karara itiraz edildiğini, başvuru sahibi tarafından da başvurunun müvekkilinin markaları ile dava dışı şirket markalarına dayanılarak tümden reddi kararına itiraz edildiğini, davalı yanın itirazının kabul edildiğini, müvekkilinin itirazının ise reddine karar verildiğini, oysa ki markaların genel görünüşlerinin benzerlik taşıdığını, müvekkilinin markasının esas unsurunun tescil edilen markada aynen kullanıldığını, bu durumun tüketici nezdinde iltibas teşkil edeceğini, müvekkilinin markasının esas unsurunun “…” kelimesi olduğunu, davalı yanın marka başvurusunda bulunan “… …” kelime grubunun tüketici nezdinde herhangi bir ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davalının “… … …” markası altında sunacağı hizmetlerin müvekkili markası ile bağlantılı olması nedeni ile kaliteli olduğu varsayılarak tercih edebileceğini, bu durumun dava konusu markanın itibarını haksız yere arttıracağını ve davalı yanın bu durumdan haksız bir kazanç sağlayacağını, haksız rekabete sebebiyet verileceğini ileri sürerek 2016/11531 sayılı “… … …” ibareli marka üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, 2017-M-8193 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın 35. ve 36. Sınıflarda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının marka başvurusunun “… … …” ibaresinden oluştuğu, bu markada ayırt edici esaslı unsur … kelimesi olup, “… …” şeklindeki söz bütünü markanın kapsadığı finansal ürünler ve hizmetler bakımından tanımlayıcılık içeren tali unsur konumunda bulunduğu, davacı markasının esaslı unsuru olan … ibaresinin, davalı markasında aynen ve ilk sözcük olarak kullanılması markalar arasında benzerliğe ve ilişkilendirme ihtimaline yol açacağı, “… …” ibaresinin ise, markalar arasındaki benzerliği bertaraf edemediği, davacı markalarının 35, 36, 39 ve 42. Sınıflarda tescilli olduğu, davalının çekişme konusu hizmetleri ise 35 ve 36. Sınıflardaki hizmetler olduğu, davacı … başvurusu kapsamında kalan 35/01, 02, 03, 04 alt gruplarındaki hizmetler ile 36. Sınıfın tüm alt gruplarındaki çekişme konusu hizmetler bakımından taraf markalarının emtia listeleri aynı/aynı tür hizmetlerden oluştuğu, dosya kapsamı uyarınca, davacının … markasının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 02/10/2017 tarih 2017-M-8193 sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen 35/01 reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri 35/02 sınıfta büro hizmetleri sekreterlik hizmetleri gazete aboneliği düzenleme hizmetleri istatistiklerin derlenmesi büro makinalarının kiralanması hizmetleri bilgisayar veri tabanındaki bilginin sistematik hale getirilmesi telefon cevaplama hizmetleri 35/03 sınıfta iş yönetimi idaresi ve bu konularla ilgili danışmanlık muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri ithalat ihracat acente hizmetleri geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma vergi yatırma trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri 35/04 sınıfta açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri 36/01 sınfta sigorta hizmetleri 36/02 sınıfta finansal ve parasal hizmetler 36/03 gayri menkul komisyonculuğu müşavirliği ve idaresi hizmetleri 36/04 gümrük müşavirliği hizmetleri yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile davalı adına tescilli 2016/11531 sayılı …-… … ibareli markanı tescilli olduğu 35/01 reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri 35/02 sınıfta büro hizmetleri sekreterlik hizmetleri gazete aboneliği düzenleme hizmetleri istatistiklerin derlenmesi büro makinalarının kiralanması hizmetleri bilgisayar veri tabanındaki bilginin sistematik hale getirilmesi telefon cevaplama hizmetleri 35/03 sınıfta iş yönetimi idaresi ve bu konularla ilgili danışmanlık muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri ithalat ihracat acente hizmetleri geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma vergi yatırma trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri 35/04 sınıfta açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri 36/01 sınfta sigorta hizmetleri 36/02 sınıfta finansal ve parasal hizmetler 36/03 gayri menkul komisyonculuğu müşavirliği ve idaresi hizmetleri 36/04 gümrük müşavirliği hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlükle ilgili fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markaların esaslı unsurlarının hatalı değerlendirildiğini, değerlendirmenin eksik yapıldığını, bütünsel izlenimin dikkate alınması gerektiğini, … ibaresinin düşük ayırtediciliğinin gözardı edildiğini, fiili kullanım alanlarının çok farklı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, düşük düzeyde ayırt ediciliği haiz “…” ibareli davacı markaları ile davaya konu marka arazırda benzerlik bulunmadığını, tüketicilerin başvuru konusu markayı bir bütün olarak algılayacaklarını, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin “… … …” ibaresinden olan marka başvurusu ile davacının “…” esas ibareli markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve ilişkilendirme ihtimali bulunduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022

….