Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/963 E. 2021/359 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/963 – 2021/359
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/963
KARAR NO : 2021/359
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali

Dairemizden verilen 25.09.2019 tarih ………./…….. Esas, 2019/907 sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.06.2020 tarih ve ………./…….. Esas – ………/….. K. sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… … HİZMETLERİ” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, ………./………. kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin başta bankacılık sektörü olmak üzere emlak, spor, sanat gibi birçok sektörde tanınmış markalara sahip olduğunu, müvekkilinin markalarının ana unsuru olan “…” ile 7. sınıfa dahil mal ve hizmetlerin tescili ve kullanılmasının markanın ayırt ediciliğini zedeleyeceğini, müvekkilinin “…” markası ile benzer olan ve karıştırılma ihtimali bulunan “… … HİZMETLERİ” markasının tescili halinde marka sahibinin haksız yarar sağlamasının muhtemel olduğunu ileri sürerek ………….. kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacı şirketin bankacılık alanında kendi beyanlarına göre tanınmış bir marka olduğunu ancak davalı şirketin … alanında marka tescili talep etmesinin hiçbir şekilde iltibas içermediğini, ayrı sektörler olduğunu, dava konusu markalar arasında ne kelime olarak, ne tasarım olarak ne de yazım karakteri olarak benzer unsur olmadığını, iki marka arasında iltibas uyandırabilecek hiçbir unsur olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurusu kapsamında 07. sınıftaki mal ve hizmetler bulunurken itiraza mesnet markaların 09, 13, 16, 35, 36, 38, 39, 41, 42. sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsadığı, davacının … markalarının sahibi olduğu, davalının … … HİZMETLERİ şeklindeki kelime markasında markasal unsurun … ibaresi olduğu ve ortak … ibaresine bağlı olarak dava konusu markalar arasında işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK ……….-M-……… sayılı kararının 9. sınıfta yer alan “elektrikli kaynak aparatları (kaynak elektrotları dahil)” ile 7. sınıfta yer alan “elektrikli ve gazlı kaynak makinaları, elektrikli ark kaynak cihazları, otomatik satış makinaları, elektrikli açma kapama mekanizmaları, kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar : taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filitreleri, egzosdan, egzos manifoltları, silindirler, silindir başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler, rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar” mal ve hizmetleri yönünden kısmen iptaline, ………../………. sayılı markanın 9. sınıfta yer alan “elektrikli kaynak aparatları (kaynak elektrotları dahil)” ile 7. sınıfta yer alan “elektrikli ve gazlı kaynak makinaları, elektrikli ark kaynak cihazları, otomatik satış makinaları, elektrikli açma kapama mekanizmaları, kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar : taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filitreleri, egzosdan, egzos manifoltları, silindirler, silindir başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler, rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar” mal ve hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının başvurusunun kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırtediciliğinin bulunmadığını, müvekkilinin markaları ile benzer bulunduğunu, markalar sicilinde kayıtlı bulunan markalarının 7. sınıf mallarda tescilli olduğunu, markalarda ayırt ediciliğin “…” sözcüğü ile sağlandığını, müvekkilinin banka, otomotiv ve … sektöründe pek çok şirket ile işbirliği yaptığını, … unsurlu markanın mal listesi incelenirken bir hata yapıldığını, ayırt edici karakterin zedelenmeyeceği tespitinin yerinde olmadığını, imaj transferinin üzerinde durulmamış olması isabetli olmadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 şartlarının oluştuğunu, tanınmış … markasını, farklı unsurlarla birlikte dahi olsa tescili talebinde bulunmasının, açıkça haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen ret kararının kaldırılmasını, davanın tümünün kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının “…” ibaresini içeren itiraz markaları ile davalının “… … hizmetleri” ibareli başvurusunun kısmen benzerlik gösterdiği ve asli unsurlarının “…” olduğu ancak markaların kapsadıkları mallar/hizmetler incelendiğinde tamamen farklı oldukları, kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının kaldırılmasını, davanın tümünün reddine karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce, ilk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporu yeterli bulunmadığı için yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, tüm dosya kapsamı, Dairece alınan bilirkişi asıl ve ek raporu doğrultusunda, davacı ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile ……….-M-……… sayılı YİDK kararının “İş makineleri: dozerler, kepçeler, ekskavatörler, yol yapım ve kaplama makinaları, sondaj makinaları, kaya delme makinaları”, “Kara taşıtları için olanlar hariç motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları: hidrolik, pnömatik kontroller, kara taşıtları için olanlar hariç frenler, balatalar, krank milleri, dişliler, silindirler, pistonlar, türbinler, filtreler; kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar: taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filtreleri, egzozlar, egzoz manifoldları, silindirler, silindir başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler.”, “Rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar.”, “Lastik sökme ve takma makineleri.”, “Makine ve motorlar için silindir contaları.”, “Üç boyutlu yazıcılar.”, “Otomatik satış makineleri.”, “Elektrikli ve gazlı kaynak makineleri, elektrikli ark kaynak cihazları.” “Elektrikli açma kapama mekanizmaları.”, “Makine veya motor parçası olmayan pompalar (akaryakıt dolum ve dağıtım pompaları ve bunların tabancaları dahil)” yönünden iptaline, ………./……. sayılı davalı şirket adına tescil edilen markanın anılan hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 10/06/2020 TARİH VE ………./……….. ESAS – ………./………. K. SAYILI KARARININ ÖZETİ : Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, taleple bağlılık kuralına aykırı biçimde, hem davada yasal süresi içinde ileri sürülmeyen mal ve hizmetler yönünden YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük kararı verildiği, hem de YİDK aşamasında davacının itirazına konu olmayan markalara konu mal ve hizmetler yönünden de YİDK kararının iptaline karar verildiği, taleple bağlılık kuralı ile bağdaşmayan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun geçici 1. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (Karıştırılma) kavramı açıklanmalıdır. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409). İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir. Öte yandan, markaların ayırt edicilik güçlerinin de iltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekmektedir. Zira, ayırt edici niteliği zayıf olan markalar yönünden iltibas ihtimali daha düşük olacaktır. Diğer bir deyişle, tescili istenilen mal ve hizmetleri, diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etme gücü düşük kalan, zayıf marka olarak nitelendirilebilecek markaların koruma alanı daha dar bulunmaktadır. Böyle durumlarda, küçük farklılıklar dahi tescil olunmak istenen markaya ayırt edicilik kazandırabilecektir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, iş bu dava açısından emsal alınabilecek nitelikteki, 27/10/2020 Tarih ve ……../………. E., …………/………….. K. sayılı kararında, “…” ibaresinin mal ve hizmetlerin kalitesini ve hizmetin standardını göstermesi açısından tanımlayıcı bir ibare olduğu, markaların bir bütün olarak karşılaştırılması sonucunda davalının markasına eklenen ibarelerin ayırtediciliği sağladığı, hükümsüz kılınmak istenen 7. sınıf mallar bakımından davacının tanınmış markasında 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesindeki risklerin oluşmayacağı belirlenmiş olup, davanın davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, iş bu dava açısından emsal alınabilecek nitelikteki, 27/10/2020 Tarih ve ……../………. E., …………/……. K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, “…” ibaresinin mal ve hizmetlerin kalitesini ve hizmetin standardını göstermesi açısından tanımlayıcı bir ibare olduğu, markaların bir bütün olarak karşılaştırılması sonucunda davalı markasına eklenen ibarelerin ayırtediciliği sağlayacak ölçüde markayı farklılaştırdığı, 7. sınıf mallar bakımından davacının tanınmış markasında 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesindeki risklerin oluşmayacağı, bu itibarla davalının başvurusuna konu ibare ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan 78,00.TL tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Türk Patent ve Marka Kurumuna verilmesine,
6-Davalı Sanpark Çelik … Sistemleri İç ve Dış Pazarlama A.Ş. tarafından ilk derece mahkemesinde ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
8-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının Hazineye irat kaydına,
9-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı kuruma iadesine,
10-Davalılar kendilerini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 17/03/2021 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.