Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/96 E. 2021/1124 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesi Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/10/2019 tarih ve …..sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin sipariş üzerine özel tasarım giyim eşyalarım sınırlı sayıda üretim ve satışını yaptığını, dava dışı üçüncü kişi …’ın siparişi üzerine tasarladığı ürünleri 29/12/2016 tarih ve …. numaralı faturanın yer aldığı koli ve diğer 2 siparişinin de yer aldığı toplam 3 koli emtiayı davalının … Şubesi’ne teslim ettiğini, davalının dava dışı üçüncü kişi …’a gönderilmek üzere teslim aldığı koliyi …. numarasına kaydettiğini, gönderilen kolinin yerine ulaşmadığını, yapılan araştırma ve sorgulamalar neticesinde kargonun çalındığı/kaybolduğu bilgisinin alındığını, konu ile ilgili olarak davalı şirket ile irtibata geçtiğini ve kaybolan emtia nedeniyle oluşan zararın tazminini talep ettiğini, davalı şirketin zarar tazmini taleplerini oyalayarak geciktirdiğini ve Nisan 2017 itibariyle reddettiğini, bunun üzerine Ankara 16. Noterliğinin 14.04.2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek 29.12.2016 tarih ve 828510 sayılı fatura bedeli olan 17.820-TL’nin avans faizi ile 7 gün içinde talep edildiğini, fatura bedelinin ödenmediğini, dava dışı üçüncü kişi …’la devamlı çalışması olması dolayısıyla mağduriyetin oluştuğunu ileri sürerek 17.820-TL tutarında maddi ve 5.000-TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tazminat talep hakkının taşıma faturası bilgilerinden tespit edilecek husus olduğundan davacının öncelikle bu eksikliği gidermesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının koli içeriğine dair iddiasının TTK md. 858’de öngörülen taşıma senedi, taşıma faturası ile ispatının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının taleplerinin TTK md. 882 uyarınca reddinin gerektiğini, davacının manevi tazminat talepleri için yasal koşulların kusur halinde talep edilebilmesi ve kusura dayalı bir tazminat olması nedeniyle bulunmadığını, manevi tazminatın reddedilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşıma konusu emtianın tam ziyaa uğradığı, davalı taşıyıcının sorumluğuna ilişkin hükümler esas alındığında, taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını sağlayan sebepler bulunmadığı ve davalı taşıyıcının taşımaya konu emtianın zıyanından tam sorumlu olduğu, tazminata esas değerin, TTK m.880 dikkate alınarak eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin D … seri nolu 29/12/2016 tarih ve 17.820,00 TL bedelli fatura karşısında 17.820,00 TL olduğu, davalı taşıyıcının, sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 17.820,00 TL tazminatın 17/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının yerinde bulunmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin müşterilerinin taleplerini de dikkate alarak sınırlı sayıda parçadan oluşan özel giysi koleksiyonları tasarlayıp imal ettiğini, özel üretim/el emeği olmaları, kaliteli malzeme ile hazırlanmaları, detaylarında değerli taşlara, nakışlara ve kürk gibi parçalara yer vermeleri nedeniyle de fiyatları piyasanın üzerinde olduğunu, kargo firmasında kaybolan ve bulunamayan özel sipariş konusu koleksiyonu, sipariş doğrultusunda yeniden üretmek zorunda kalan, sırf bu nedenle başka müşterilerinin siparişlerini geciktirmek zorunda kalarak sıkıntıya giren, bazı siparişleri tamamlayamayan, müşterilerinin gözünde ticari itibarı zedelenen ve geciken siparişleri nedeniyle müşteri kaybeden müvekkilin ticari kişiliğinin zarara uğraması ve itibar kaybı ve çekilen sıkıntı nedeniyle manevi zararlarına karşılık olmak üzere 5.000,00 TL manevi tazminat verilmesi gerektiğini ileri sürerek verilen kararın, reddilen manevi tazminat kısmı yönünden kaldırılarak, manevi tazminat talebinin de kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kargo paketinin içeriğinin davacı tarafından ispat edilmediğini, davacının dosyaya sunduğu g seri …. irsaliye numaralı ambar tesellüm fişi dikkatli incelendiğinde kargo içeriği/müşteri irs./fatura no şeklinde sütun bulunduğu ve gönderen tarafından değerli, faturalı bir ürün teslim edildiğinde bu bilgileri taşıyıcıya bildirmesi gerektiğini, 06.03.2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda kargo içeriğinin D seri 29.12.2016 tarih ve 17.820,00 TL tutarlı faturada yazılı ürünlerin bulunması halinde tazmin edilecek miktarın 16.500,00 TL olduğunu, tazminat bedelinin hukuka uygun belirlenmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu, somut olayda da, davacı tarafından taşınmak üzere davalıya teslim edilen emtianın alıcısına ulaştırılmadığı, davalının teslime ilişkin bir belge sunamadığı, bu itibarla dava konusu edilen taşınan eşyanın zayi olduğunun dosya kapsamında bulunan deliller ile sabit olduğu, göndericinin davalı şirkete bu yönde başvuru yaptığı, davalı taşıyıcının eşyanın ziyaı nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumlu bulunduğu, dosya kapsamında bulunan delillerden, sunulan fatura ve beyanlardan, davalı tarafça taşınmak üzere teslim alınan ürünlerin sunulan faturadaki giyim eşyaları olduğu, TTK’nın 880. maddesi uyarınca, taşıyıcının, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminatın, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağı, talep edilen miktarın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve değerine uygun bulunduğu, her ne kadar TTK’nın 882. maddesinde taşıyıcının sınırlı sorumluluğu öngörülmüş ise de, aynı Kanun’un 886. maddesinde, pervasızca bir davranışla zarara sebebiyet verilmesi halinde taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, somut olayda da kendisine taşınmak üzere teslim edilen gönderiyi zayi eden davalının, pervasızca hareketi ile zarara sebebiyet verdiği, bu nedenle sorumluluk sınırlandırmalarından faydalanamayacağı, diğer yandan somut uyuşmazlıkta manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı, zira her sözleşmeye aykırılığın manevi tazminat hakkı doğurabilmesinin mümkün bulunmadığı, davacı tarafça manevi tazminat istemine gerekçe olarak ticari itibar zedelenmesi, müşteri kaybedilmesi ve ticari kişiliğinin zarara uğraması belirtilmiş ise de bu iddiaların ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 1.217,28 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 337,60 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 879,68 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/09/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip