Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/942 E. 2022/307 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2019 tarih ve 2019/137 E. – 2019/560 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından 2018/04360 sayılı tasarım tescil başvurusunda bulunulduğunu, davalı Şirketin bu başvuruya itiraz ettiğini, YİDK tarafından itirazın kısmen yerinde görülerek 2018/04360-11 sayılı tasarımın iptal edildiğini, oysa müvekkilinin 2018/04360-11 numaralı tasarım başvurusu ile davalıya ait tasarımlar arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, müvekkili tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olduğunu, itiraza mesnet tasarım karşısında müvekkili tasarımının ayırt edici olduğunu, tescil başvurusunda bulundukları “gıda ürünleri için ambalaj deseni” tasarımları ile yeni bir ürün biçimlendirildiğini, müvekkilinin içerisinde karamel bulunan bir ürün için sahip olduğu marka ve ürün tasarımını davalı ve diğer kişilere ait ürün görsel ve ambalajlarından farklı bir şekilde tasarlayarak kullandığını, ürünlerin birbirinden farklı fotoğraflarda benzeşen, benzer ürün olmaktan kaynaklı nitelikleri dışında ambalaj üzerindeki yerleşim, tasarım ve görsellerin tamamı ile birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin tasarımındaki şekil, renk, yazı anlamında pek çok farklı unsur bulundurduğunu, müvekkilinin tasarım görselinde koyu karamel rengi ve siyah renk kullanarak taban rengini oluşturduğunu, ambalajında, “…” markasını kırmızı bir şekil içerisinde beyaz renkte yazdığını, altına marka olarak algılanmayacak şekilde ürün özelliğini belirten karamelli bar ibaresini kırmızı çerçeve içerisinde karamel rengi kullanarak, davalı yan tasarımından farklı bir şekilde ürüne ilişkin çikolata ve akışkan şekilde karamel görseli ekleyerek oluşturduğunu, davalı yana ait ürün tasarımında ise “…'” ifadesinin açık beyaz çerçeve içerisinde kırmızı renk ile “…” ibaresinin ise kırmızı çerçeve içerisinde sarıya dönük renkle yazıldığını, ürüne ilişkin görsele veya ayrıntıya yer vermeden sadece ibare kullanarak oluşturulduğunu, müvekkil şirkete ait ürün özelliğini içeren ambalajın çoğunlukla karamel rengi içerdiğini, paket içerisinde bulunan ürüne ilişkin görselin ambalajın sağ kısmına konumlandırıldığını, ürünlerin tek ortak özelliğinin karamel içeren çikolatalar olduğunu, müvekkili yanın tüketicilere sunduğu ürünün özelliğini yansıttığını, piyasadaki benzer ürünler değerlendirildiğinde anılan ürün grupları bakımından zorunlu benzerliklerin mevcut olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019/T-35 sayılı kararının aleyhe hususlarının iptaline, müvekkili şirket adına 2018/04360-11 sıra numaralı tasarımının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarım başvurunun yeni ve ayırt edici olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davaya konu davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2018/04360-11 sıra sayılı tasarıma konu çikolata ambalajı deseni tasarımı ile davalı yanın 2006/26042 sayılı markası ve ürün kullanımları üzerinde kullandığı desen tasarımlarının, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olduğu, tasarımların bütününe hakim unsurlar bakımından davacı tasarımının davalı marka ve ürün ambalajı kullanımlarının karşısında ayırt edici olmadığı, farklı bir tasarım algısı yaratmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece denetime elverişliliği bulunmayan bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak karar verildiğini, tasarımlar arasında farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle incelenerek değerlendirilmesinin gerektiğini, ürün görsellerinde de görüleceği üzere davalı yan markasının ürün ve ambalajı ile müvekkil yan markasının, ürün ve ambalajının birbirine benzer olmadığını, müvekkil şirketin ürünlerindeki görsel ile davacı yanın tasarımı değerlendirildiğinde görsellerdeki ibarelerin, tasarım ve konumlandırılması ile birbirlerinden farklı olduklarını, müvekkil şirket tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olduğunun ilk bakışta dahi görüldüğünü, müvekkil şirket ile davalı tarafa ait tasarımlar arasında ürünlerin renk, şekil, boyut, yazı tipi ve spesifik desenler içerdiği basit bir inceleme ile görüleceğini, davalı yanın iddialarının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu 2018/04360-11 sayılı tasarımın, redde mesnet ürün görselleri karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.