Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/909 E. 2022/677 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/03/2020 tarih ve 2019/94 E. – 2020/44 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacın tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 1975 senesinden beri “…” markası ile ün yaptığını, markasının ününün yalnızca Ankara ili içinde değil tüm ülke geneline yayıldığını, müvekkilinin 139086, …. ibareli tescilleri ile 24 senedir “…” markasını kullandığını, davalının 2018/47997 nolu “… …” ibareli marka tescil başvurusunun, müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu ve kötü niyetli olduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının 2019-M-6740 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa müvekkilinin markası ile davalının marka başvurusunun 29 ve 35. sınıflarda birebir … ve … ürünleri kapsadığını, dolayısıyla doğrudan iltibasa yol açtığını, davalı markasının asli unsurunun “…” olduğunu, “…” ibaresinin bir anlamının bulunmadığını, YİDK kararında “…” anlamına geldiği değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin markasının son derece ayırt edici ve yüksek korumaya sahip bulunduğunu, müvekkilinin marka tescilinin öncesinde de markasını kullandığını ve markanın tescilsiz kullanımına bağlı olarak üstün hak sahibi konumuna geldiğini, müvekkilinin uzun yıllardır kullanımı, davalının … müşteriye hitap etmesi, … sektörde faaliyet göstermesi, markaların … sınıflarda tescilli olması, müvekkilinin markasının yüksek bilinirliğe sahip bulunması gibi hususlar dikkate alındığında, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, “…” ibaresinin Malatya’da bir … türü olduğunu ve Arapça’da da … anlamına geldiği için bu ibarenin Malatya’da sıklıkla tercih edildiğini, açıklanan nedenle münhasıran alınamayacak bu ibareyi, müvekkilinin “… …” şeklinde, ayırt edici “…” esas unsuru ile birlikte kullandığını, “…” kelimesinin karşı tarafın inhisarına bırakılmasının mümkün olmadığını, ayırt edici eklerle herkes tarafından kullanılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı …’in YİDK aşamasında kullanmama def’inde bulunduğu, 2011/92733 sayılı markanın tescil tarihinden itibaren dava konusu marka başvuru tarihine kadar 5 yıllık süre dolmadığından, bu marka bakımından kullanmama def’i ileri sürme şartlarının oluşmadığı, diğer davacı markaları bakımından ibraz edilen kullanımın ispatına ilişkin delillerden, davacının “…” ibareli markayı “…, ……” emtiaları için markasal olarak kullandığının anlaşıldığı, davacının kullanım yükümlülüğünü yerine getirdiği ürünler ile davalı …’e ait dava konusu markanın tescil edilmek istendiği ürün ve hizmetlerin …/… tür/… oldukları, dava konusu marka başvurusunda belirtilen 35/1,2,3,4 alt sınıflarına ilişkin hizmetlerin, itiraza mesnet gösterilen 2011/92733 ve 2008/15882 sayılı markalarda belirtilen hizmetler ile … tür/… hizmetler oldukları, her ne kadar davacıya ait 2011/92733 sayılı marka ile 2008/15882 sayılı markada perakendecilik hizmeti bakımından sınırlı sayılma, ürün somutlaştırması yapılmadığı, (2011/92733 sayılı markada perakedencilik hizmeti bakımından 1-34.sınıflarda bulunan ürünlerin belirtilmesinin ürün somutlaştırma niteliği taşımadığı da şerh düşülmek üzere) bu hale göre yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre çoğun içinde az da vardır yaklaşımı ile hareket edilemeyeceği, bu durumda belirtilen hizmetler bakımından davacının fiili hangi tür emtiaların pazarlandığı hususunun dikkate alınması gerektiği de gözetilerek, yukarıda belirtilen davacı fiili markasal kullanım şekilleri nedeni ile karşılaştırılan ürün ve hizmetlerin …/… tür/… oldukları hususuna ilişkin saptamanın değişmeyeceği, davacı markalarının esaslı ve tek unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalının başvurusunda ise “…” ibaresinin görsel olarak “…” ibaresine nazaran bir punto daha ön planda kalacak şekilde tertip edildiği, ancak davalının şahıs unvanı olduğundan “…” ibaresini potansiyel müşterilerin daha çok “…” ile satılan malın veya verilen hizmetin ekonomik kaynağı olarak görebilecekleri, bu nedenle hem “…” hem de “…” ibarelerinin, uyuşmazlık konusu emtia için ayrı ayrı ayırt ediciliğe sahip oldukları, “…” ibaresinin kayısının halk dilinde bilinen adı bulunduğu (Yargıtay 11.HD 14/11/2012 tarih 2011/2344 E 2012/18145 K), bu nedenle … ürünleri yönünden anılan ibarenin tanımlayıcı olduğu, davaya konu diğer ürün ve hizmetler bakımından da bu ibarenin halk nezdinde anlamı bulunan, belirli bir gıda ürününü tanımlayan, ayırt edici niteliği düşük bir ibare olduğu, davalı şahsa ait marka başvurusunda “…” ibaresinin görsel olarak “…” ibaresine nazaran bir punto öne çıkacak şekilde tertip edilmesi, “…” ibaresinin ayırt ediciliği düşük bir ibare olması nedeni ile ürün ve hizmetlerin ortalama tüketicisi nezdinde işitsel, görsel ve kavramsal olarak, markaların ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda oluşmadığı, SMK m. 6/3’ün koşullarının da davacı yararına oluşmadığı, davacının “gerçek hak sahipliği” yönündeki iddiasının sübut bulmadığı, davalının kötüniyetli olduğu ileri sürülmüşse de, karşılaştırılan işaretler arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığından, davalı şahsın marka başvurusunda engelleme, spekülasyon, bagaj marka oluşturma vb. eylemlerde bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında somut olgu veya olay bulunmaması nedeni ile bu iddianın da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece de inceleme konusu markaların mal ve hizmet sınıfları yönünden … oldukları kanaatine varıldığını, dava konusu “… …” markasının, müvekkiline ait “…” ibaresini aynen içerdiğini, mahkeme kararının aksine davalı markasının asli unsurunun “…” olduğunu, kişi ad ve soyadlarının genel ilke olarak ikinci planda, tali unsur şekilde değerlendirildiğini, “…” markasındaki “…” ibaresinin de markanın tamamlayıcı unsuru olup, Türkçe’de “…, …” anlamına geldiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da davalının haksız beyanlarının aksine “…” ibaresinin değil, “…” kelimesinin … anlamına geldiğinin belirtildiğini, ayrıca “…” kelimesinin de genel ortalama müşteri kitlesi açısından, manası bilinmeyen bir kelime olarak algılanacağını ve “…” kelimesi ile kavramsal bir bağlılık kurulamayacağını, dolayısıyla mahkemenin “…” ibaresinin kayısının halk dilinde bilinen adı olduğu şeklindeki gerekçesinin mesnetsiz ve son derece hatalı olduğunu, ayırt edici olmayan bir işaretin kullanım yoluyla ayırt edici hale gelebilmesinin de mümkün bulunduğunu, emsal bir olayda…. tescil numarası ile kayıtlı müvekkiline ait “…” ibareli marka başvurusunun, o tarihte yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK m.7/1-c uyarınca, markanın tanımlayıcı işaret olduğu gerekçesiyle kısmen reddine yönelik verilen karara karşı müvekkilinin itirazının kabul edildiğini, bu kararında YİDK’nın açıkça “…” ibaresinin tanımlayıcı olmadığının belirtildiğini, 6769 sayılı SMK m.6/3 hükmüne dair koşulların da müvekkili yararına oluştuğunu, önceki markadan haberdar veya bilebilecek durumda olmanın da bir kötü niyet göstergesi bulunduğunu, davalının da bu nedenle kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı kurumun 2019-M-6740 sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait “…” ibareli markaların tanınmış olup olmadıkları, davalı …’e ait 2018/47997 nolu “… …” ibareli marka tescil başvurusunun davacı markaları ile iltibas tehlikesi oluşturup oluşturmadığı, tanınmış ise tanınmışlığından haksız yararlanıp yararlanmadığı, davalının kötüniyetle hareket edip etmediği, tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği konularında toplanmaktadır.
Her ne kadar Dairemizce dosyada bulunan bilirkişi raporları hüküm kurulması için yeterli görülmediğinden, Yargıtay 11. H.D.’nin 14.11.2012 tarih ve 2011/2344 E.- 2012/18145 K. sayılı ilamının konusunu oluşturan 2008/11513 numaralı marka için verilen karar da nazara alınarak, dava konusu ibarenin başvuru kapsamındaki emtia için tanımlayıcı veya zayıf marka olup olmadığı, davacının SMK’nın 19/2. maddeye dayalı talep üzerine, hangi mallarda markasının kullanıldığını ispatladığı, davacının hangi markalarının kullanmama def’ine maruz kalmayacağı ve tüm bu tespitlere göre, marka işaretlerinin ve emtiaların … veya … olup olmadığı, aralarında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç ve 6/1. maddeleri anlamında iltibas bulunup bulunmadığı, davacının gerçek hak sahipliğine bağlı hükümsüzlük talebini ileri sürüp süremeyeceği, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalının başvuruya konu markasının, davacının tescilli markalarından haksız yararlanma sağlayıp sağlamadığı, davacı markalarının itibarına zarar verip veremeyeceği, ayırt ediciliğini zedeleyip zedelemeyeceği konularında duruşma açılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmişse de, davacı vekilince sunulan 22.03.2022 tarihli dilekçe ile müvekkilinin kendisinden yatırılması istenen 4.500 TL tutarındaki bilirkişi ücretini (ve ek giderleri) ödeme gücünün olmadığını ve tensip zaptında belirtilen kesin süre içerisinde bu ücretlerin ödenemeyeceğini belirtilip, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilmesi istenmiştir.
HMK’nın 348/3. maddesi uyarınca “belirlenen gider, süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde başvuru reddedilir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararında, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu bildirildiğinden, Dairemizce de somut uyuşmazlıkta dosyadaki mevcut duruma göre karar verilmesine olanak bulunduğu kabul edilerek, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Bu durumda önemli olan, halkın işaretler arasında herhangi bir şekilde herhangi bir nedenle bağlantı kurma ihtimali olup, buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelimedir ve şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ile bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir (Yargıtay HGK, 15/11/2013 Tarih, 2013/11-202, 2013/1587).
Somut uyuşmazlıkta da davacı markalarının esaslı ve tek unsuru “…” ibaresidir. Davalının başvurusunda ise “…” ibaresinin görsel olarak “…” ibaresine nazaran bir punto daha ön planda kalacak şekilde tertip edilmişse de, potansiyel müşterilerin daha çok “…” ibaresi ile satılan malın veya verilen hizmetin ekonomik kaynağı olarak görecekleri, bu nedenle hem “…” hem de “…” ibarelerinin davalı başvurusunda ayrı ayrı ayırt ediciliğe sahip oldukları kabul edilmiştir. Dolayısıyla tarafların markaları arasında ibareler yönünden, ortak “…” asıl unsurundan kaynaklanan bir iltibas tehlikesi bulunmaktadır.
Yargıtay 11.HD’nin 14/11/2012 tarih 2011/2344 E.- 2012/18145 K. sayılı ilamı ile “…” ibaresinin kayısının halk dilinde bilinen adı olduğu, bu nedenle de … ürünleri yönünden anılan ibarenin tanımlayıcı bulunduğu belirlenmiştir. Ancak anılan uyuşmazlıkta dava konusu başvuru, sadece 29. sınıfta “…, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyvelerden kayısılar” emtiası için yapılmıştır. Dolayısıyla anılan uyuşmazlıkta sadece “…” malı inceleme konusu olduğundan, Yargıtay ilamı ile yapılan inceleme ve tespit sadece “…” emtiası ile sınırlı kalmıştır. Eldeki davada yaptırılan ve aralarında gıda mühendisinin de bulunduğu bilirkişi incelemesi ile “…” ibaresinin “… meyve ve kuruyemiş” malları yönünden tanımlayıcı olduğu belirtilmiş, Dairemizce de anılan görüşe iştirak edilmiştir.
O halde “… meyve ve kuruyemiş” malları ile “…” ve “…” mallar ile anılan mallar ile “…” malların satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri için dava konusu başvuruda yer alan “…” ibareleri asıl unsur olarak yeterli ayırt ediciliği sağlayacak, bu sınıf mallar ve hizmetler için tarafların markalarında kullandıkları ibareler yönünden iltibas ihtimali bulunmayacaktır.
Anılan emtia dışında kalan mal ve hizmetler yönünden ise “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu söylenemeyecek ve davanın kabulü gerekecektir. Dolayısıyla bu konuda aksi yönde tespitler içeren mahkeme kararına Dairemizce iştirak edilmemiştir.
Bu tespitler doğrultusunda taraf markalarının mal ve hizmet sınıflarının karşılaştırılmasına gelince; mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, “… meyve ve kuruyemiş” mallarının, başvuru kapsamındaki 29/7, 29/8. sınıftaki “…, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.” malları ile “…”, 29/9. sınıftaki “Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.” ve 29/11. sınıftaki “Patates cipsleri.” malları ile “…” olduğu bildirilmiştir. O halde davacının itiraza dayanak markaları, anılan sınıftaki mallar yönünden, “…” ibaresi tanımlayıcı veya zayıf bir ibare olduğu için başvurunun tesciline engel olamayacak, bu mal ve hizmetler yönünden davanın reddi gerekecektir.
Bu malların satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden ise Dairemizce bir ayrım yapılması uygun görülmüş, “… meyve ve kuruyemiş” malları ile “…” olan 29/7, 29/8. sınıftaki “…, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.” mallarının satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden “…” ibaresinin tanımlayıcı olduğu ve davacının itiraza dayanak markalarının, bu hizmetler için başvurunun tescilini engelleyemeyeceği, dolayısıyla bu hizmetler yönünden davanın reddinin gerekeceği, buna karşılık “… meyve ve kuruyemiş” malları ile “…” görülen 29/9. sınıftaki “Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.” ve 29/11. sınıftaki “Patates cipsleri.” mallarının satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden … durumun söz konusu olmayacağı, dolayısıyla bu hizmetler yönünden davanın kabulünün gerekeceği kabul edilmiştir.
Davacının … numaralı markalarını mesnet göstererek yaptığı itiraza karşı, davalı … tarafından 10/09/2018 tarihinde sunulan görüş bildirme dilekçesi ile birlikte kullanmama def’inde bulunulduğundan, davacının 2008/15882, 99/020854 ve 82/075323 numaralı markaları açısından, kullanımın ispatına ilişkin delillerin de incelenmesi gerekir.
Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da bu husus incelenmiş ve davacının anılan markalarının, “… ve … meyveler” mallarında kullanıldığının ispatlandığı tespit edilmiştir. O halde bu mallarla “…” ve “…” olan ve yukarıda açıklanan mal ve hizmetlerin dışında kalan 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Fındık ve fıstık ezmeleri,tahin. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar,bisküviler, krakerler, gofretler. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri için davanın kabulü gerekecektir.
Davacının 2011/92733 sayılı markası ise tescil tarihi itibariyle kullanım def’i ile karşılaşmayacağından, kapsamında bulunan tüm emtia yönünden, başvurunun tesciline engel olacaktır. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da, davacının 2011/92733 sayılı markası ile davalının başvurusunun kapsamındaki 29. sınıf malların … olduğu bildirilmiş, Dairemizce de bu görüşe iştirak edilmiştir.
Davacının 2011/92733 sayılı markası ile davalının başvurusunun karşılaştırılması yönünden, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda bildirilen ve Dairemizce de iştirak edilen diğer tespitlere göre de davalının başvurusunun kapsamındaki 35/1-4. sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi,telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” ile 35/5. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Fındık ve fıstık ezmeleri,tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar,bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, davacının 2011/92733 sayılı markası ile … veya … olduğundan, anılan emtia yönünden de davanın kabulü gerekecektir.
Dosya kapsamından davalının kötüniyetle hareket ettiği yönünde hiçbir delil bulunmadığından, bu konudaki davacı talebinin reddinin gerektiği açıktır.
Bunun dışındaki davacıya ait “…” ibareli markaların tanınmış olup olmadıkları, tanınmış ise tanınmışlığından haksız yararlanıp yararlanmadığı konusunda ise, gerek dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, gerekse de HMK’nın 348/3. maddesinden hareketle davacının iddialarını ispat edemediği ve istinaf başvurusunun reddedilmesinin gerektiği kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 04/03/2020 gün ve 2019/94 E. – 2020/44 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı … YİDK’nın 01/08/2019 tarih ve 2019-M-6740 sayılı kararının 29. sınıfta yer alan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Yumurtalar, yumurta tozları.” malları ile 35. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi,telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Fındık ve fıstık ezmeleri,tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar,bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Davalıya ait 2018/47997 sayılı markanın 12/09/2019 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından, 29. sınıfta yer alan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Yumurtalar, yumurta tozları.” malları ile 35. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi,telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Fındık ve fıstık ezmeleri,tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar,bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 173,00-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 84,10-TL tebligat masrafından oluşan toplam 2.057,10-TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 1.028,55-TL’ye, 44,40-TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç ile 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.265,95-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve tek duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 2.550,00.TL vekalet ücretinin, davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve tek duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 2.550,00.TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2022

….