Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/905 E. 2022/608 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/02/2020 tarih ve 2017/663 E. – 2020/101 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin buluş olarak geliştirdiği “nötr topraklama direnci cihazının” testi için Romanya’da bulunan dava dışı şirkete göndermesinin gerektiğini, cihazın Romanya’ya taşınması konusunda davalılardan …. Ltd Şti ile anlaştıklarını ve anılan davalıya galvanizli sac kabinet içerisinde, her türlü yüklemeye uygun bulunacak şekilde cihazın teslim edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı olarak, davacının bilgisi ve onayı dışında, taşımayı diğer davalıya yaptırdığını, davalı …nin da cihazı alıcıya hasarlı teslim ettiğini, alıcı tarafından taşıma senedine hasara ilişkin kayıt düşüldüğünü, yapılan tespitlere göre cihazın alıcının adresine gelmeden ve hatta … Gümrüğüne girmeden, yüklenirken veya indirilirken düşürüldüğünün anlaşıldığını, cihazın mevcut hali nedeniyle ağır hasarlı olmasından ötürü testlerin yapılamadığını, hasarlanan parçaların tedarikinin Türkiye’den sağlanmaya çalışıldığını ve bu şekilde getirtilen parçalar cihaza monte edilerek teste sokulduğunu, ancak düşme sonucu kırılan 1.000 parçaya yakın küçük izolatör değiştirilemediğinden cihazın testten geçemediğini, bu nedenle ticari kayba uğradığını ileri sürerek, navlun bedeli 1.961,00 TL, yeniden temin edilen parçaların Romanya’ya getirmek için ödenen taşıma ücreti 1.955 TL ile bu parçanın gümrük ücreti 250,00 TL. ve davacı şirket yetkilisinin bu işlemleri halletmek için Romanya’da beklediği sürede ödemek zorunda kaldığı konaklama ücreti 1.775 TL olmak üzere, toplam 5.941,00 TL’nin, cihazın olumsuz sonuçlanan testi için ödediği 5.000 Euro’nun 13/07/2017 tarihindeki kur karşılığı olan 20.450,00 TL’nin, cihaz bedelinin tespiti ile şimdilik 100 Euro’nun 17/06/2017 tarihindeki kur karşılığı olan 409,00 TL’nin, mahrum kalınan karın tespiti ile şimdilik 3.450,00 TL’nin davalı … Ltd Şti’ye gönderilen ihtarın tebliğ edildiği 21/08/2017 tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …Ltd Şti vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, iddia edilen hasarın davacının ambalajlamadaki eksiklerinden ve hatalarından kaynaklandığını, davacının müvekkilinin sözlü uyarılarına riayet etmediğini, taşıma güzargahı itibariyle somut olaya uygulanması gereken …’nin 30. maddesi uyarınca hasar ihbarının yapılmadığını, davacının talep edebileceği zarar miktarının … hükümlerine göre sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, yetki itirazında bulunarak, taşıma güzargahı itibariyle somut olaya uygulanması gereken …’nin 30. maddesi uyarınca hasar ihbarının yapılmadığını, davacı tarafça iddia edilen hasarın, davacının ambalajlamadaki eksiklerinden ve hatalarından kaynaklandığını, sorumluluklarının …’nin 23. maddesi gereğince sınırlı olduğunu, faiz isteminin haksız ve … hükümlerine aykırı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, … 31/1-b maddesi gereğince taşıyıcının yükü teslim aldığı yerin Ankara olup, mahkemenin yetkili bulunduğundan, davalı …… A.Ş vekilinin yetki itirazının reddedildiği, diğer davalının zamanaşımı itirazının ise malın dava dışı alıcıya 27/06/2017 tarihinde teslim edildiğinden ve …’nin 32. maddesi uyarınca teslim tarihinden, 03/10/2017 dava tarihine kadar 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından yerinde görülmediği, işin esası yönünden ise davacıya ait “nötr topraklama direnç cihazının” Ankara’dan Romanya’ya taşınması konusunda davacı ile … …Ltd Şti arasında taşıma sözleşmesinin aktedildiği, davalı … ..Ltd Şti’nin taşımayı diğer davalıya yaptırdığı, bu durumda alt taşıyanın kusurlu hareketinden …’nin 3. maddesi gereğince sorumlu olması nedeniyle davalı … ..Ltd Şti’nin husumet itirazının yerinde olmadığı, davacıya ait cihazın 2 adet seramik parçasının dava konusu taşıma sırasında hasarlandığı, hasarın cihazın araç içinde sabitlendiği yerden koparak düşmesi sonucu meydana geldiği, cihazın davalı tarafa ait araca yüklemesinin davacı tarafça yapıldığı ve ambalajlanmasının yeterli olmadığı anlaşılıyor ise de taşıma senedinden ve dava dışı alıcı şirket tarafından düzenlenen hasar raporundan, cihazın yüklendiği aracın daha sonra değiştirildiği anlaşıldığından, davalı taşıyıcıların …’nin 17/IV-c maddesine belirlenen sorumsuzluk haline dayanamayacakları, taşıma senedinde malın alıcısına hasarlı olarak ulaştığına dair kayıt bulunması ve taşıma senedinde davalı alt taşıyanın sürücüsünün imzasının bulunması nedeniyle, davacının …’nin 30/1 maddesine göre süresinde hasar ihbarında bulunma zorunluluğunu yerine getirdiğinin kabulünün gerektiği, bu durumda taşıyıcının ödeyeceği tazminat miktarının …’nin 23/1 ve 2 maddesine göre belirleneceği, ancak aynı maddenin 3. bendi uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğu, …’nin 29. maddesi uyarınca somut olayda dava konusu hasarın davalı taşıyıcının kendi fena hareketinin veya kasdi fena hareketine denk tutulan kusurundan meydana geldiğinin ispatlanamadığı, bu halde davalı üst ve alt taşıyanın tazminat sorumluluğunun, kısmi hasar cihazın ayrılabilen parçalarında meydana geldiğinden, …’nin 23. maddesi hükümleri uyarınca, hasarlanan 2 adet seramiğin değerinin 62 Euro, ağırlıklarının 21 kg olduğu, davalı taşıyıcıların sorumluluklarının üst sınırının 21X8,33 SDR =177,93 SDR olup, karar 10/02/2020 saat 12.08’de verildiğinden ve 10/02/2020 günü itibariyle TCMB kuru 15.30’da açıkladığından, 07/02/2020 cuma günü belirlenen kur üzerinden 1 SDR’nin karşılığı 8,2050 TL olup, üst sınırın 177,93X8.2050= 1.459,67 TL olduğu, davacının talep edebileceği hasar miktarı 62 EURO olarak belirlenmekle davacının bu miktarın 17/06/2017 tarihli kurdan talep ettiğinden ve anılan tarihte 1 Euro 3.9353 olup davacının talep edebileceği hasar miktarının (62X 3.9353=) 243,99 TL olarak hesaplandığı, anılan miktarın belirlenen üst sınır geçmediğinden, davacının 243,99 TL hasar miktarını davalı taşıyıcılardan talep edebileceği, bundan başka …’nin 23/4 maddesi gereği davacının kendi akidi olan taşıyıcı ….Ltd Şti’den, başarısız olan taşıma nedeniyle ödenen taşıma ücretini talep edebileceği, somut olayda taşınan cihazın ayrılabilen parçalarında hasar meydana geldiğinden, bahsi geçen madde uyarınca karşılaşılan zarar oranında taşıma ücretinin iadesinin talep edilebileceği, taşınan cihaz 800 kg olup, hasarlanan emtia 21 kg olduğundan, 800 kg için 1.961 TL ödenmişse 21 kg için 51,48 TL taşıma ücretinin iadesinin gerekeceği, davacının diğer taleplerinin … 23 maddesindeki sınırlı sorumluluk ilkesi gereği yerinde olmadığı, davacının davadan önce kendi akidi olan … …Ltd Şti’ye gönderdiği ihtarın, anılan davalıya 21/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı …… Ltd Şti’nin ihtarda belirlenen 3 günlük atıfet mehli sonunda, 25/08/2017 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, diğer davalı yönünden davadan önce temerrütün oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 295,47 TL’nin, davalı …Ş.’nin 243,99 TL’den sorumlu olmak kaydı ile, davalı … Ltd. Şti yönünden 25/08/2017 temerrüt, davalı …Ş. yönünden 03/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı olan davalıların olayda % 100 kusurlu bulundukları, dolayısıyla sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamamalarının gerektiğini, zira cihazın hasarlanmasında araçtan araca nakledilmesinin, çelik halatlar ile bağlanması gerekirken, ip ile indirmeye kalkışmalarının, ağırlığı kaldıramayan ipin koparak yere çakılmasının rol oynadığını, davalı tarafın cihazın ambalajından dolayı bir itirazlı kaydının olmadığını, o halde müvekkiline eşyanın ambalajı ve yüklenmesi yönünden bir kusur atfetmenin mümkün bulunmadığını, sadece 2 adet seramik malzemesinin hasarlı olduğunun kabul edilmesinin ve buna göre hüküm kurulmasının, dosya içeriğine ve kanıt durumuna ters düştüğünü, zira NTD cihazının kullanılamaz halde bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu cihazın davacı tarafından yüklenip, alıcı tarafından indirildiğini, yükleme ve boşaltma işlerinin davalılar tarafından yerine getirilmediğinden, …’nin 17/4-c maddesi uyarınca davalıların, iddia edilen hasardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, davacı tarafça sunulan ve davalı …Ş. ile dava dışı alıcının imzasını taşıyan “Uluslararası Nakliye Mektubunda” aracın değiştirildiğine ilişkin bir ifadenin yer almadığını, buna rağmen mahkemece aksinin kabulü ile müvekkilinin ve diğer davalının sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, …’nin 30. maddesi uyarınca ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, diğer davalının sürücüsünün imzasının bulunduğu taşıma senedinde, sadece cihazın tekerlerinin koptuğuna dair bir ifadenin yer aldığını, bu ibareden iki adet seramik parçanın veya cihazın tamamen kullanılamaz hale gelmesi bakımından ihbar şartının yerine getirildiğinin kabul edilemeyeceğini, kaldı ki dava dilekçesinde taleplerini tek tek sıralayan davacının, iki adet seramik parçanın hasarlanması dolayısıyla bir talepte bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince, müvekkilinin iki adet seramik bedelinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, …’nin 25. maddesi hükmü uyarınca cihazın hasara uğraması nedeniyle taşıma ücretinin kısmen müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin de haksız bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taşımanın yapıldığı güzergah itibariyle somut uyuşmazlığa … Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu emtianın taşıma sırasında uğradığı hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise davacının talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı … Ltd. Şti. vekilince, dava konusu cihazın davacı tarafından yüklenip, alıcı tarafından indirildiği, yükleme ve boşaltma işlerinin davalılar tarafından yerine getirilmediğinden, …’nin 17/4-c maddesi uyarınca davalıların, iddia edilen hasardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı savunulmuşsa da, dava konusu hasarın yüksekten düşmeye bağlı şekilde oluştuğunun, mahkemece yapılan 25.12.2018 tarihli keşif sonucu düzenlenen 19.01.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu ile belirlenmiş, ekipmanın destek tekerlerinin kırılmış ve varış yerinde çekilen ve taşımada kullanılan sac kabinetin tutamaçlarında bulunan kopmuş ip parçası fotoğraflarının da bu tespiti doğrulamış olması karşısında, davalı vekilinin anılan savunmasına itibar edilmemiştir. Dolayısıyla dava konusu emtianın davalılarca gerçekleştirilen taşıması sırasında, ip ile yüklenip indirilmeye çalışılırken hasara uğradığı anlaşıldığından, mahkemece davalı vekilinin anılan savunmasına itibar edilmemesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yine davalı … Ltd. Şti. vekilince, …’nin 30. maddesi uyarınca ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği savunulmuşsa da, ihbar şartının yerine getirilmesi için hasarı ortaya koyan genel çekincelere yer verilmesi yeterli olup, hasarın ayrıntılı şekilde ortaya konması aranmaz. Somut uyuşmazlıkta da … senedinde “uygun olmayan taşıma, ekipman destek tekerlekleri kırık” notu düşüldüğünden, mahkemece ihbar şartının yerine getirildiğinin kabulünde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta …’nin 29. maddesi uyarınca dava konusu hasarın davalı taşıyıcının kendi fena hareketinin veya kasdi fena hareketine denk tutulan kusurundan meydana geldiği ispatlanamadığından, mahkemece davalı üst ve alt taşıyanın tazminat sorumluluğunun, …’nin 23. maddesi hükümleri uyarınca sınırlı olduğunun kabulünde de bir isabetsizlik yoktur.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının tespitine gelince; gerek mahkemece yaptırılan keşif sonucu düzenlenen ve aralarında makine mühendisi ve elektrik mühendislerinin bulunduğu 19.01.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda, gerekse de aralarında elektrik mühendisinin bulunduğu 17.06.2019 ve 18.12.2019 tarihli asıl ve ek bilirkişi heyet raporlarında, dava konusu taşıma sırasında cihazın sadece 2 adet seramik malzemesinin hasara uğradığı belirlenmiş, başka bir hasar tespitinin ise mümkün olmadığı bildirilmiştir. Bu durum karşısında mahkemece, sadece anılan 2 adet seramik malzemenin bedeli 243,99 TL’nin hasar bedeli olarak davalılardan tahsilinin ve 2 adet seramik malzemenin ağırlığı olan 21 kg için ödenen 51,48 TL taşıma ücretinin iadesinin gerektiğinin kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği diğer tazminat talepleri ise “yeniden temin edilen parçaların Romanya’ya getirilmesi için ödenen taşıma ücretine”, “bu parçanın gümrük ücretine”, “davacı şirket yetkilisinin bu işlemleri halletmek için Romanya’da beklediği sürede ödemek zorunda kaldığı konaklama ücretine”, “cihazın olumsuz sonuçlanan testi için ödenen bedele” ve “mahrum kalınan kar bedeline” ilişkindir.
Mahkemece bu konuda görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi … Konvansiyonu taşıyıcıyı kural olarak, sadece mal varlığının fiili durumundaki azalmadan, yani fiili zarardan sorumlu tutmakta olup, mal varlığının umulan durumundaki zararlardan ve yoksun kalınan kardan sorumlu tutmaz. Taşıyıcının bu türden zararlardan sorumlu tutulması için …’nin 29. maddesi uyarınca, hasarın kendi fena hareketinden veya kasdi fena hareketine denk tutulan kusurundan meydana geldiğinin ispatlanması gerekir. Somut olayda böyle bir ispat bulunmadığından, mahkemece davacının anılan tazminat istemlerinin tamamının reddedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yargıtay 11. H.D.’nin emsal nitelikteki uygulaması da bu yöndedir:
“Davacı, tazmini istediği zarar kalemlerini, zarar gören makinenin parça ve işçilik bedeli, makinenin üretime girmemesi nedeniyle kazanç kaybı, makinenin tamiri için İtalya’ya taşınma bedeli, ithalat masrafı, teminat mektubu komisyon gideri, tekrar stoklama ceza bedeli ve üretici firma tarafından talep edilen teknik personel masrafı olarak belirtmiştir. Taşımanın yapıldığı güzergah dikkate alındığında, somut uyuşmazlığa … hükümlerinin uygulanacağı tartışmasızdır. Bu durumda davalıların sorumluluğunun …’nin 23 ve …’nin 29 maddelerine göre belirlenmesi gerekir. Davacı, dava dışı sigorta şirketi tarafından ödenen parça ve işçilik bedelleri dışındaki zarar kalemlerini, …’nin 29. maddesi gereğince, hasarın davalı taşıyıcıların kastları ve ağır kusurları sonucu meydan geldiğinin kabulü halinde davalı taşıyıcılarından talep edebilecektir.” (Yargıtay 11. H.D.’nin 22.05.2013 tarih ve 2012/11290 E.- 2013/10629 K.)
“Dava, karayolu ile eşya taşımasından kaynaklanan zarar bedelinin kısmen ve taşınan eşyanın hasara uğraması nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir….mahkemece, kazanın oluşmasında davalı taraf sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve hasarın meydana gelmesinde davalı tarafın ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, davacının uğradığı kısmi makine hasarı ve kazanç kaybından sorumlu olduğuna karar verilmiştir. … Şu halde mahkemece, anılan Konvansiyon’un 29 ncu maddesi bağlamında hasarın meydana gelmesinde davalının “bilerek kötü hareketi” veya “davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan” ileri gelip gelmediği hususları irdelenmelidir. Mahkeme kararında hasarın davalının ağır kusurundan kaynaklandığı belirtilmiş ise de, mahkemece bu hususun irdelenip tartışılmamış ve ağır kusurdan kastedilenin ne olduğu anlaşılmamıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde olayın incelenip tartışılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 11. H.D.’nin 01.07.2003 tarih ve 2003/1471 E.- 2003/7182 K.)
“Dava konusu uyuşmazlıkta, taşınan emtiada herhangi bir hasarın oluşmadığı, davacı sigortacı tarafından, hasar ihtimaline binaen yapılan test bedellerinin rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki somut olayda uygulanması gereken … Konvansiyonunun 17. maddesi uyarınca taşımacının sorumluluğu, yükün teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçen süre zarfında emtiada oluşacak kayıp ve hasar olarak sınırlandırılmış olup, hasar ihtimaline binaen yapılacak masraflar nedeniyle taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.” (Yargıtay 11. H.D.’nin 06.02.2015 tarih ve 2014/16425 E.- 2015/1380 K.)
“Uyuşmazlığa uygulanacak …’nin 17. maddesinde taşıyıcının taşınan malları teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar geçen zaman aralığında taşınan mallarda meydana gelen ziya ve hasardan sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Malların hasara uğraması durumunda ödenecek tazminat miktarı …’nin 25. maddesi uyarınca belirlenecek olup buna göre hasar durumunda taşıyıcı 23. maddenin 1, 2, ve 4. paragrafına göre hesaplanan malların değerinde söz konusu olacak azalmadan sorumlu olacaktır. Bu itibarla taşıyıcının malların eski durumuna getirilmesi veya malların tamir edilmesi masraflarından dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır.” (Yargıtay 11. H.D.’nin 22.09.2014 tarih ve 2014/7991 E.- 2014/14240 K.)
“Ayrıca mahkemece, davacının dava konusu hasar nedeniyle yaptığı ulaşım gideri olarak da (500) YTL’na hükmedilmiştir. Bu türden bir tazminata hükmedilebilmesi için TTK.’nun 786/son maddesi uyarınca zararın taşıyıcının ağır kusurundan veya hilesinden doğmuş olması gerekir.” (Yargıtay 11. H.D.’nin 28.09.2009 tarih ve 2008/5220 E.- 2009/9664 K.)
“Ziya veya hasar eşyaya bağlı olduğu için sebep zararları dikkate alınmaz.” (6103 sayılı TTK’nın 875. maddesi Hükumet Gerekçesi).
Bu durum karşısında Dairemizce yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı şirket vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı şirket vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti.’den ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti. tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin anılan taraflardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022