Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/896 E. 2022/183 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2020
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2020 tarih ve 2018/383 E. – 2020/42 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,müvekkili şirketin spor ayakkabıların tasarımı, imalatı, satışı ve dağıtımı işiyle iştigal ettiğini, kendi ürünlerini tasarladığını, marka ve tasarımlar için emek ve para harcayarak tanıtım çalışmalarında bulunduğunu, yurt içinde ve dışında fuarlara katıldığını, spor kulüplerine destek verdiğini, sponsorluk anlaşmaları imzaladığını, tescilli “…” ibareli ve “şekil” markalarının bulunduğunu, davalının “…+şeklil”ibareli markasına yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu markada kullanılan şekil unsurunun müvekkilinin markalarında yer alan şekil unsuru ile aynı olduğunu, müvekkili markalarının tanınmış bulunduğunu, müvekkili markalarından haberdar olan davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek 2018-M-7408 sayılı YİDK kararının iptalini ve markanın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığının tespiti ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkil markasının davacı markalarından tamamen farklı olduğunu, davacı markalarının esas unsuru “…” ibaresi ile başvuruda yer alan “…” ibaresi arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının “Şekil+…” ibareli başvuru markasıyla davacının “Şekil” ibareli tescilli markaları (2013/90404, 2011/08858) arasında görsel olarak ortalama (hedef) tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davacının (2013/90404, 2011/08858) sayılı markalarındaki şekil unsurunun biri kavisli büyük, biri ise düz küçük şeklindeki görsel tasarımın birçok seçenek imkanı var iken davalı başvuru markasında da asli unsur olarak ve iltibas oluşturacak şeklinde yer aldığı ve davacı markasına yaklaşım gösterildiği , işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makul düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı (hedef) kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının “Şekil+…” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden bunun davacının “şekil” ibareli (2013/90404, 2011/08858) tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, dava konusu mallar açısından ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletmeye ait markalar olarak algılanabileceği, bu açıdan taraf markaları arasında iltibas-benzerlik oluştuğundan SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davacının markasının tanınmışlığı ve davalı başvurusunun kötüniyetli olduğu iddiaları kanıtlanmasa da oluşan sonuca etkili bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile …’in 2018-M-7408 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2017/58847 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve işaretleri yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intiba ile davacıya ait markaların bıraktığı intibanın aynı olmadığını, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin yeterli ayırt ediciliği sağladığını, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluşmadığını, kötüniyet iddialarının ispatlanamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğu, dava konusu “Şekil+…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet 2013/90404 sayılı ve 2011/08858 sayılı şekil markları arasında , dava konusu marka kapsamında yer alan 25. Sınıfın 2. alt grubunda yer alan mallar bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu markada yer alan şekil unsurunun davacının itirazına mesnet 2011/08858 sayılı ve 2013/90404 sayılı markalarını oluşturan şekil unsuru ile benzer olduğu, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin dava konusu markayı davacının bahsi geçen markalarından farkılaştırmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Diaresi’nin 2011/13714 E- 2012/20381 K sayılı ilamında da davacı şirketin 99/023618 sayılı şekil markası ile “…+şekil” ibareli marka arasında iltibas bulunduğunun kabul edildiği, anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.