Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/895 E. 2022/184 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2020
NUMARASI :…….

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/01/2020 tarih ve 2018/447 E. – 2020/8 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibaresinin tescili için WIPO aracılığıyla başvurduğunu, davalı Şirketin itirazı üzerine başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddine karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da YİDK tarafından reddedildiğini , oysa taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, markaların parçalara bölünerek değerlendirilemeyeceğini, başvuruda yer alan ” …” ibaresinin anlamının tüketicilerce bilinmeyeceğini, … ibaresinin Türkçe’de beslenme ,gıda , besin anlamlarına gelen … kelimesinin kıslatması olan zayıf bir ibare olduğunu, davalı Kurum kayıtlarında çok sayıda bu ibareyi içeren 31.sınıfta tescilli marka bulunduğunu ileri sürerek 2018-M-7555 sayılı YİDK kararının iptalini ve markanın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının başvurusu ile müvekkiline ait redde mesnet marka arasında,iltibas bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “… ” ibareli marka başvurusu ile davalının “şekil+… ” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile …’in 2018-M-7555 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu markanın başında yer alan ve vurguyu üzerinde taşıyan “…” ibaresinin redde mesnet markanın asli unsuru olduğunu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin ” …, …” anlamlarına geldiğini, bu nedenle tasviri ve olup marka algısı yaratmadığını, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali dahil iltibas tehlikesi bulunduğunu, dava konusu markanın davalı Şirketin seri markası olarak algılanacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali ve marka tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı , tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “… ” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira taraf marklarında orta olarak yer alan “…” ibaresinin “beslenme” anlamına gelen ve Türkçede de “…” olarak kullanımı olan “…” kelimesini çağrıştıracak şekilde yaygın olarak kullanıldığı bu nedenle uyuşmazlık konusu 31 sınıfta yer alan “… …. …” malları bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olduğunun mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında uzman veteriner hekimin de yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda açıklandığı, ayırt ediciliği zayıf olan “…” ibaresinin taraf markalarında ortak olarak yer almasının iltibasa neden olmayacağı, dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresiyle yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve Marka Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.