Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/892 E. 2022/187 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2020
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali , Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/02/2020 tarih ve 2018/321 E. – 2020/29 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli markalarının bulunduğunu, davalı şirketin “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konu markanın müvekkilinin markaları ile aynı ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin markasıyla okunuşları aynı olmakla birlikte sonuna –… ibaresi ekleyerek ses benzerliği devam edecek nitelikte … olarak oluşturulduğunu, … markasının tescil edilmesi durumunda tüketiciler nezdinde bu marka ile müvekkilin markasının karıştırılacağını, markaların seri marka imajı yaratacağını, davalının kötü niyetli olduğunu, markaların benzerliği dikkate alındığında davalı Şirektin müvekkili markalarının bilinirliğinden yararlanma gayreti içerisinde olduğunu ileri sürerek 2018-M-4732 sayılı YİDK kararının iptaline, 2017/39159 sayılı dava konusu markanın tüm sınıflar yönünden iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili Şirketin ağaç kaplama sektöründe 30 yıllık tecrübesi olduğunu, taraf markalarının karıştırılma ihtimali bulunmadığını, dava konusu markaların görsel, biçimsel benzerliği bulunmadığı gibi kullanıldığı mal ve hizmetlerin de birbirinden ayırt edilebilir düzeyde farklılık gösterdiğini, ortalama bir tüketicinin ilk bakışta ağaç kaplama markasını görünce … marketleri veya ona ait bir marka olan mısır gevreği markasıyla bağlantı kurma ihtimalinin bulunmadığını, dava konusu markaların tescil sınıflarının farklı olduğunu, markaların seri marka izlenimi yaratacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini isteniştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının “şekil+…” ibareli başvuru markası ile davacının “…” , “… …” ibareli markaları arasında dava konusu edilen 2017/39159 sayılı markanın kapsamında olup da bilirkişi raporunda aynı / aynı tür / benzer olduğu tespit edilen 31.sınıftaki “işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.” ile 35. Sınıftaki ” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katolog vb. Diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden SMK’nın 6/1 maddesindeki koşulların oluştuğu, diğer mal ve hizmetler yönünde iltibas koşullarının bulunmadığı, davacının tanınmışlık , kötü niyet, SMK’nın 6/3 ve 6/6 maddelerine dayalı iddilarının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile …’in 2018-M-4732 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2017/39159 sayılı markanın kapsamında yer alan 31.sınıftaki “işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.” ile 35. Sınıftaki ” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ; belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katolog vb. Diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden iptaline, dava konusu markanın sayılan mal ve hizmetler yönünden iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirkete vekili; ilk derece mahkemesince iltibas değerlendirmesinin ortalama tüketici dikkate alınarak yapıldığını ancak bilirkişi raporunda iltibas oluştuğu kabul edilen 31. Sınıf malların tüketicisinin bilınçli olduğunun belirtildiğini, bilinçli tüketicinin perakande sektöründe mısır gevreği ürününe ait olan davacı markalarıyla, ağaç kaplama sektöründe ürün alımı staımı yapan müvekkili markalarının karıştırmasının mümkün olmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun çelişkili olup hüküm kurmaya elverişsiz bulunduğunu, taraf markaları arasında görsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ticaret ünvanını değiştirdiğini, yeni ünvanına göre marka tescil belgesi aldığını, bu nedenle davacı lehine verilen kabul kararının konusuz kaldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili, dava konusu başvuru ile davacı markalarının ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte yarattıkları bütüncül algı itibariyle görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde tüketici nezdinde rahatlıkla ayrıştırılabilecek düzeyde farklı oldukları, karıştırılma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet 2002/15721 ve 2017/02065 sayılı “…” asıl unsurlu markalar arasında, dava konusu marka kapsamında yer alan 31. sınıf mallarla bu malların satışına özgü 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacının itirazına mesnet markalarının asıl unsurunun oluşturan “…” ibaresinin “…” olarak telaffuz edildiği ve davacı marklarının asıl unsurunu oluşturan ibarenin telaffuz şeklinin aynen dava konusu markada asıl unsur olarak yer almasının taraf markları arasında iltibasa neden olacağı, diğer taraftan iltibas değerlendirmesinde marka kapsamları esas olduğundan, tarafların fiilen farklı sektörlerde faaliyet göstermelerinin sonuca bir etkisinin olmadığı, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararında kabul edildiği üzere iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olması karşısında davalı Şirket vekilinin bilirkişi raporunun çelişkili olduğuna ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı gibi mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunun içeriğinde ve sonuç kısmında taraf markalarının benzer olduğu detaylı şekilde açıklanmasına rağmen raporun 8. sayfasında marka işaretlerinin benzemediğine dair ifadenin açıkca sehven yapıldığı anlaşılan maddi hatadan kaynakladığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayır alınması gereken 80,70’şer TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.