Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tescil
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/03/2020 tarih ve 2018/466 E. – 2020/77 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin…. ibareli başvurusunun, davalı şirketin 2016/80919 sayılı …..” ibareli markasına dayalı itirazı sonucunda, YİDK’nın 2018-M-7841 sayılı kararı ile kısmen reddedildiğini, oysa markalar arasında karışma ihtimalinin bulunmadığını, davalının “…” ibareli markasının fiili kullanımlarının olmadığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve müvekkilinin markasının başvuruda talep edilen tüm sınıflar yönünden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilinin “…” ibaresiyle 2016 yılından başlamak üzere 9 adet markasının bulunduğunu, markalarını aktif olarak kullandığını, markalara ciddi yatırımlar yaptığını, taraf markaları arasında bağlantı kurulması dahil, karıştırma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğunu, tarafların kapsamlarındaki hizmetlerin de aynı/benzer bulunduğunu, “…” ibaresinin 35. sınıf bakımından tanımlayıcı bir kelime olmadığını, başvurunun müvekkilinin markalarının serisi olduğu imajını doğuracağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının “… 360+şekil” ibareli marka başvurusuyla davalı firmanın “… …” ibareli markası arasında, reddedilen 35. sınıf hizmetler yönünden, görsel ve sesçil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunduğu, bu açılardan taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” kelimesinin, halkın ortak kullanımına açık, jenerik bir kelime olup, herhangi bir ayırt ediciliğinin bulunmadığını, zayıf markaların üzerinde gerçekleştirilecek küçük değişikliklerin ayırt edicilik sağlamaya yeterli olduğu gözetildiğinde, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, taraflar arasında benzer markalar nedeniyle bağlantılı bir YİDK iptali istemli Ankara 3. FSHMM 2019/100 E. sayılı dosyada alınan bilirkişi raporu ile mevcut dosyadaki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini, taraf markalarının şekil unsurlarının dahi incelenmeden karar verildiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf hizmetlerin, davalının itiraza mesnet markasının kapsamında da aynen yer aldığı, her iki taraf markasının asıl unsurunun da “…” ibaresinden oluştuğu, “…” ibaresinin reddedilen 35. sınıf hizmetler yönünden zayıf bir ibare olduğunun söylenemeyeceği, dolayısıyla mahkemece taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022
…